DAVA Davacı kadın vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verildiğini, çocuğun bütün resmi ve diğer işlemleri ile müvekkilinin ilgilendiğini, müvekkili ile çocuğun soyadı farklılığının sorun yarattığını, çocuğun da bu durumu sorguladığını belirterek çocuk ...’ın soyadının "..." olarak düzeltilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile müşterek çocuğun, davacı anne ile soyadının farklı oluşunu sorun ettiği, çocuğun ruhsal gelişimi yönünden çocuğun soyadının, davacı annenin soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun üstün yararına olabileceği, velâyet hakkı kapsamında, davacı annenin çocuğun soyadını belirleme hakkının da yer aldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, çocuğun soyadının ... olarak değiştirilmesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı ... ile gayri resmi birliktelikleri sonucunda 27.10.2010 doğumlu ..... Beren Doğan adında ortak çocuklarının olduğunu, davalı annenin ortak çocuk ile kişisel ilişki kurmadığını, ortak çocuğun davalı anne tarafından yurda bırakıldığını, yurda bırakılan çocuğun koruyucu aile yanında olduğunu, ortak çocuk ile gereğince ilgilenilmediğinden oradan oraya götürülüp getirilen çocuğun psikolojisinin bozulmasına sebebiyet verdiğini, babası olarak ortak çocuğun velayetinin davalı anneden alınarak kendisine verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı ... usulüne uygun davetiye rağmen davaya cevap vermemiştir. 2.Birleşen davada davacı kurum vekili dava dilekçesinde; çocuk ...'ın Kocaeli Çocuk Mahkemesinin tedbir kararı ile koruma ve bakım altına alındığını, Kocaeli 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı baba tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tüm dosya kapsamından tarafların 18.02.2014 tarihinde kesinleşen karar ile boşandıkları, ortak çocuklar 10.01.2001 doğumlu... ile 08.06.2004 doğumlu ... 'nin velayetlerinin babaya bırakıldığı anlaşılmıştır. Dava, anne tarafından ortak çocukların velayetinin davalı babadan alınarak kendisine verilmesine yöneliktir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda "ortak çocukların velayetlerinin Türk Medeni Kanununun 348. maddesi uyarınca kaldırılmasına, velayeti babadan kaldırılan ortak çocuk ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince: "... velayet hakkı tevdi edilen annenin çocuğun soyadının kendi soyadı ile değiştirilmesi yönündeki talebinin velayet hakkı kapsamındaki yetkilerinin kullanımı ile ilgili olduğu, evlilik birliği içinde doğan çocuğun taşıdığı ailenin soyadını, evlilik birliğinin sona ermesiyle kendisine velayet hakkı tevdi edilen annenin kendi soyadı ile değiştirilmesini engelleyen yasal düzenlemenin bulunmadığı, somut olayda söz konusu değişikliğin çocuğun üstün yararına da aykırı olmadığı, çocuğun soyadı değişmekle kişisel durumunun değişmeyeceği (TMK.m.27) dikkate alındığında Anayasa Mahkemesi'nin benzer olaylarda verdiği hak ihlaline ilişkin kararları ve Yargıtay 2....
Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; tarafların 04.12.2013 tarihinde kesinleşen ilamla anlaşmalı olarak (TMK m.166/3) boşandıkları, ortak çocukların velayetinin davalı anneye bırakıldığı ve çocukların eldeki davada mahkemece verilen 11.03.2015 tarihli tedbiren velayetlerin davacı babaya verilmesine ilişkin ara kararının infazına kadar anne ile birlikte yaşadıkları anlaşılmaktadır. Çocukların anne yanında yaşadıkları süre boyunca velayetin değiştirilmesini gerektirecek bir durumun varlığı ve annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya savsakladığı kanıtlanamamıştır. Mahkemece alınan 05.08.2015 tarihli sosyal inceleme raporunda da annenin velayet görevini sağlıklı bir şekilde yerine getirebileceği rapor edilmiştir. .../......
Tüm dosya kapsamından davalı annenin duruşmada ve sosyal inceleme raporu tanzimi sırasında çocuğun velayetini babaya vermek istediğini belirttiği, annenin bakımını üstlendiği kendi annesinin sağlık sorunlarından ötürü dava konusu çocuk Ebubekir'i yeterince takip edemediğini, bu durumun kendisini tedirgin ettiğini ifade ettiği, çocuğun güvenliği için velayetinin babasına verilmesini talep ettiği, çocuğun baba yanında mutlu olduğunu dile getirdiği, davacı babanın velayet görevini yerine getirebilecek niteliğe haiz olduğu, gerek yaşam koşullarının gerekse de çocuğa yönelik tavır, davranış ve yaklaşımlarının çocuğun hayatı ve sağlığı bakımından çocuğu tehlikeye sokacak tarzda bulunmadığı, babanın velayet ile bağdaşmayacak bir halinin ispat edilemediği, velayet değişikliğinin çocuğun üstün menfaatine olduğu nazara alınarak davacının istinafının kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak velayetin babaya verilmesine, velayete bağlı iştirak nafakasının çocuğun dava tarihinden önce...
Bu madde iptal edilmezden önce anne ve babanın sonradan evlenmesi (Türk Medeni Kanununun 292. maddesi) ile yine, aynı Kanunun 27. maddesine bağlı haklı nedenlerden dolayı soyadının değiştirilmesi halleri dışında çocuk babanın soyadını tanıma vs. sebeplerle alamamakta idi. O halde bir çocuğa soyadı verilmesi için o çocuğun doğum tarihinde annesi ile babasının evli olup olmadığına bakmak gerekir. Doğum gününde anne ve baba evli ise çocuk babanın, diğer bir anlatımla ailenin soyadını alacaktır. Çocuğun soyadı bu surette belirlendikten sonra onun soyadını velayet hakkına vesair nedenlere dayanarak değiştirmek Türk Medeni Kanununun 321. maddesindeki düzenleme karşısında mümkün değildir. Ancak çocuk, ergin olduktan sonra Türk Medeni Kanununun 27. maddesindeki koşulların varlığı halinde soyadını her zaman değiştirmek hakkına sahiptir. Velayet hakkı anne ve baba için normal şartlarda çocuğun ergin olmasına yani onsekiz yaşını tamamlamasına kadar devam eden geçici bir haktır....
Davalı (erkek) vekili 16/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını ve müşterek çocuk Eylülün velayeti anneye bırakıldığını, davacı tarafın bir süre sonra çocuğu kendi rızası ile davalının yanına gönderdiğini hatta velayet yetkilerini sağlayan geniş kapsamlı bir vekaletname dahi gönderdiğini, eş anlatımla davacı taraf müşterek çocuğun velayetini kendi rızasıyla davalıya bıraktığını, bunun üzerine davalının Fethiye Aile Mahkemesinin 2017/32 Esas sayılı dosyası ile velayetin değiştirilmesi davasını açarak müşterek çocuğun velayetini yasal olarak almak istediğini, davanın reddedildiğini, istinaf yoluna başvurduklarını, dosyanın halen İzmir Bölge Adliye Mahkemesinde derdest olduğunu, davanın kabulünün kuvvetle muhtemel olduğunu, bu dosyanın bekletici mesele yapılması gerektiğini, davacı tarafın iştirak nafakası için aylık 5.500,00 TL talep etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığını, ülke şartlarında bu miktarın çok daha altında ki ücretle...
Dosya kapsamına alınan sosyal inceleme raporuna göre, müşterek çocuğun anne ile birlikte yaşadığı, annenin çocuğun bakımını üstlendiğinin rapor edildiği, davalı annenin velayet görevini fiilen yerine getirdiği, davalı annenin boşanma aşamasında olduğu eş, Abdullah Günay'ın çocuk Melek'e karşı taciz iddiasına ilişkin şikayetçi olduğu, bu sebeple Abdullah'ın cezaevinde tutuklu bulunduğu, annenin çocuğun yaşadığı olumsuzluğa kayıtsız kalmadığı, velayet görevini kötüye kullandığının ispatlanamadığı anlaşılmakla, davanın reddi yerinde görüldüğünden davacının istinafının reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Velayet hakkının kapsamı Türk Medeni Kanunun 339. maddesinde düzenlenmiş olup buna göre velayetin kapsamında yer alan çocuğun adının ana ve babası tarafından konulacağı belirtilmiştir. Somut olayda, dava dilekçesinde küçük olup velayeti annede bulunan ...'ın "..." olan soyadının "..." olarak değiştirilmesi istenmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Evlilik birliği içinde doğan çocuğun doğumla kazandığı "..." aile soyadının velayet hakkı kapsamında annenin boşanma sonrası edindiği "..." soyadı ile değiştirilmesi talebidir ve dava velayet hakkına dayanılarak açılmıştır. Başka bir ifade ile, soyadının değiştirilmesi talep edilen ... ergin kişi değil, çocuktur. Davacı annenin velayeti altındadır. Buna göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, evlilik birliği içinde doğan, boşanma ilamıyla velayeti anneye verilen çocuğun, evlilik içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annesinin soyadı ile değiştirilmesinin mümkün olup olmadığı noktasındadır....