"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı dava dilekçesi ile, davalı borçlunun maliki olduğu sitenin ısı yalıtım onarım işleminin yapılması için 01/02/2015 tarihinde olağanüstü genel kurul toplantısı yapıldığını, genel kurul toplantısında 99 kişinin oyuyla, oy çokluğu ile ısı yalıtım ve diğer işlerin yapılmasının kabul edildiğini, ısı yalıtım, çatı revizyonu ve diğer işler için uygulama sözleşmesinin KDV dahil 945.000,00 TL bedelle yapılmış olup sözleşme bedelinin 177'ye bölünerek her bir bağımsız bölüm için ödenmesi gereken onarım aidat tutarının 5.338,98 TL olarak belirlendiğini, duyuruya rağmen davalının onarım aidatlarını ödemediklerini, haklarında icra takibi başlatıldığını, 5.338,00 TL asıl alacak ve takip...
Somut olayda; davacı vekilinin, davacı tarafından, taraflar arasındaki anlaşma uyarınca davalıya ait geminin onarımının yapıldığı, ancak onarım bedelinin bir kısmının ödenmediği, bu nedenle davalıya yönelik icra takibi yapıldığı, yapılan takibe davalının itirazı sonucunda takibin durduğunu ileri sürerek icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle dava açtığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın anılan madde uyarınca deniz alacağına ilişkin olduğu ve denizlicilik ihstisas mahkemesinin görev alanına girdiği anlaşıldığından, davanın denizcilik ihtisas mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 17. Asliye Ticaret (Denizcilik İhtisas Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/05/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Davacı tespit edilen bu bedeli tüm kat maliklerinden arsa payı oranında tahsilini istemiş, mahkemece davacının projesinde bulunmayan çatı yapımını diğer kat maliklerinden isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de davalının çatı yaptırmak üzere onarım bedeli istemesinin çatının su sızdırması nedeniyle zarar görmesinden kaynaklandığı, davacının amacının çatının su sızdırmasının önlenmesi olduğu, mahkemenin çatı yapılması bedelinin isteminin reddine karar verilmesi doğru ise de çoğun içinde az da vardır kuralı gereğince mahkemece mahallinde keşif yapılarak çatının su sızdırmasının önlenmesi için çatıda projeye uygun olarak yapılması gerekli onarımın ve bedelinin bilirkişiye tespit ettirilerek raporda belirlenecek onarımın yapılması için yöneticiye yetki verilmesi, onarım bedelinin davacı da dahil olmak üzere tüm kat maliklerinden arsa payları oranında avans niteliğinde tahsili ile yöneticiye ödenmesi, onarım bedelinin daha fazla olması halinde bununda davacıda dahil...
Bu isteğin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davada ortak yerlerde yapılan projeye aykırılıkarın eski hale getirilmesi istenilmiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin temyizi üzerine mahkeme kararı, salt, davalının bağımsız bölümünün balkonlarını tüm kat maliklerinin rızası ya da oybirliğiyle alınmış kat malikleri kurulu kararı olmadan kapatması suretiyle oluşturduğu değişikliğin eski hale getirilmesi istemine ilişkin davanın reddinin doğru olmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 28.11.2007 tarihinde yürürlüğe giren 5711 Sayılı Yasayla değişik 19. maddesinin ikinci fıkrası hükmünde kat maliklerinden birinin ana taşınmazın ortak yerlerinde kat maliklerinin beşte dördünün yazılı rızası olmadıkça inşaat, onarım, tesis ve değişiklikler yapamayacağı öngörülmüştür....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile 24.09.2012 günlü bilirkişi raporunun 3. sayfasının içeriğinden incelenmesi istenen mimari projenin dava konusu yere ait olmadığı dolayısı ile dava konusu yerle ilgili olarak proje üzerinde herhangi bir inceleme yapılamadığının bildirildiği anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 19. maddesinin 2. fıkrası uyarınca, kat maliklerinden biri anataşınmazın tüm kat maliklerinin 4/5 inin yazılı rızası olmadıkça ortak yerlerde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Yasanın bu hükmü uyarınca, öncelikle dava konusu anataşınmaza ait proje temin edilerek bilirkişiden alınacak ek raporda davalı tarafından anataşınmazda yaptırılan bacanın temin edilen onaylı mimari projeye uygun bulunup bulunmadığı incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz araştırmaya dayanan bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Kat Mülkiyeti Yasasının 19.maddesi hükmüne göre kat malikleri (bu bağlamda kat irtifak hakkı sahipleri) anataşınmazın mimari durumunu titizlikle korumakla yükümlü oldukları gibi tüm bağımsız bölüm maliklerinin rızası olmadıkça ortak yerlerde inşaat, onarım, tesis ve değişiklikler yaptıramazlar. Dava konusu anlaşmazlık ile ilgili olarak tüm kat maliklerinin rızasının varlığını gösteren herhangi bir belge veya kat malikleri kurulu kararı da bulunmamaktadır. Bu durum gözetildiğinde mahkemenin kararında bir isabetsizlik bulunmadığından sair temyiz itirazları yerinde değildir....
ın davasının reddine karar verilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere özellikle Kat Mülkiyeti Yasasının 3. maddesinde öngörülen biçimde yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen bilirkişi raporu içeriğine göre bağımsız bölümlerin arsa paylarının düzeltilmesi istemli davanın reddinde bir isabetsizlik görülmediğinden bu konudaki temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın ONANMASINA, 2-Anataşınmazın ön cephesindeki ortak bahçeye 1 nolu bağımsız bölüme bağlı olmak üzere garaj ve müştemilat yapılmasına izin verilmesi istemli dava yönünden ise; Dosyada toplanan bilgi ve belgeler, özellikle yerinde yapılan bilirkişi incelemesi ve bu bağlamda anataşınmazın onaylı mimari projesi gözönünde tutulduğunda garaj ve müştemilat yapılmasına izin istenilen alanın anataşınmazın ortak yerlerinden olduğu böyle bir değişikliğe diğer bağımsız bölüm maliklerinin rızasının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; özellikle 18.12.2009 günlü bilirkişi raporu içeriğinden davalıların anataşınmazda mimari projeye aykırı olarak değişiklikler yaptıkları, dış cepheye klima cihazını monte ettikleri anlaşılmaktadır. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasasının 19/2 fıkrasına göre kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin 4/5'inin yazılı izni olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz. Davalıların ortak alanda tesis ve değişiklik yapıp yine ortak alan olan dış cepheye klima cihazı monte ettikleri konusunda herhangi bir kuşku bulunmamaktadır. Mahkemece projeye aykırılıkların krokiye de bağlanmak suretiyle saptanması konusunda bilirkişiden ek rapor alınıp söz konusu tesis ve değişikliklerin projesine uygun eski hale getirilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin yurtdışında bulunmasından yararlanan davalının, anataşınmazın bahçesini kendi amaçları doğrultusunda kullanıp buraya bir yapı inşa ettiğini, penceresinin önüne asma dikmek suretiyle görüntüsünün kapanmasına neden olduğunu, bahçeye çeşitli sebze ektiğini ileri sürerek, bahçeye dikilen asmanın ve inşa edilen yapının kaldırılmasını, bahçeye sebze ekmek suretiyle yaptığı müdahalenin önlenmesini istemiş, mahkemece anataşınmazın ortak yerlerinden olan bahçenin kullanımı hususunda tarafların daha önce sözlü olarak anlaştıkları gerekçesi ile davanın reddi yolunda hüküm kurulmuştur. 634 sayılı Kat Mülkiyeti Yasası'nın 19. maddesinin ikinci fıkrasına göre, kat maliklerinden biri, bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde onarım, tesis ve değişiklik yaptıramaz....
Mahkemece dava konusu hasarın ortak yerlerden olan bina ortak giderinin bakım ve onarım eksikliğinden kaynaklandığı iddia edildiği, alınan bilirkişi raporu ile yoğun yağmur neticesinde binanın ortak pis su giderinden geri tepen suların zarara neden olduğunun belirtildiği, Atık Suların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliğinin 10-m maddesi gereğince apartman yönetiminin atık suyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri almak zorunda bulunduğu, gerekli önlem alınmadığından zararın ortaya çıktığı, davacı zararının 11.900 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 11.900,00 TL'nin 14/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine karar verilmiş hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....