Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Köyünde bulunan çekişmeli taşınmazların orman kadastro komisyonunca orman tahdidi içinde bırakılan ve genel arazi kadastro çalışmaları sırasında kadastro tespit tutanağı düzenlenmeden tapuya tescili yapılan 101 ada 4507 sayılı orman parseli içinde kaldığı, davacının vergi kaydı, ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak dava açtığı, ancak mahkemece salt orman araştırması yapılarak sonucuna göre karar verildiği, davacının taşınmazlar üzerinde hak sahibi olup olmadığı yönünde araştırma yapılmadığı, bu nedenle çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı yararına 3402 Sayılı Yasanın 14. ve 17. maddelerinde düzenlenen zilyetlik ve imar ihya yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının, davacının taşınmazlar üzerinde hak sahibi olup olmadığının yöntemine uygun şekilde araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Kadastro sırasında 194 ada 6 parsel sayılı 5.659,72 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., yasal süresi içinde çekişmeli taşınmazı üçüncü kişilerden ve kız kardeşinden satın aldığı iddiasına dayanarak taşınmazın 1/2 hisse ile adına tescili talebi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kök muris ... mirasçıları adına iştirak halinde mülkiyet hükümlerine göre tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesinin dava dışı ......

      Köyünde bulunan çekişmeli taşınmazların orman kadastro komisyonunca orman tahdidi içinde bırakılan ve genel arazi kadastro çalışmaları sırasında kadastro tespit tutanağı düzenlenmeden tapuya tescili yapılan 101 ada 4507 sayılı orman parseli içinde kaldığı, davacının ırsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine tutunarak dava açtığı, ancak mahkemece salt orman araştırması yapılarak sonucuna göre karar verildiği, davacının taşınmazlar üzerinde hak sahibi olup olmadığı yönünde araştırma yapılmadığı, bu nedenle çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı yararına 3402 Sayılı Yasanın 14. ve 17. maddelerinde düzenlenen zilyetlik ve imar ihya yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının, davacının taşınmazlar üzerinde hak sahibi olup olmadığının yöntemine uygun şekilde araştırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi" gereğine değinilmiştir....

        İdare Mahkemesince verilen ... tarih ve E:…, K:… sayılı kararda; denetim tarihi itibarıyla 5307 sayılı Kanun, Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Lisans Yönetmeliği ve Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Eğitim ve Sorumlu Müdür Yönetmeliği'nde sorumlu müdür belgesine sahip olma şartının aranmadığı, mevzuattaki boşluğun 15/12/2016 tarih ve 29919 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Eğitim ve Sorumlu Müdür Yönetmeliği'ne eklenen "LPG dolum tesisleri ve LPG otogaz istasyonları sorumlu müdür belgeleri" başlıklı 19/A maddesiyle dava konusu idari para cezasına konu fiilin tespit tarihi olan 09/09/2014 tarihinden sonraki bir tarih olan 15/12/2016 tarihinde doldurulduğu, denetimde sorumlu müdür çalıştırılmadığına ilişkin bir tespit yapılmadığı, davacı şirket ile sorumlu müdür arasında imzalanmış sorumlu müdür sözleşmelerinin dosyaya sunulduğu, söz konusu tarihte sorumlu müdür belgesinin aranacağına dair herhangi bir mevzuat hükmünün...

          ve Sorumlu Müdür Yönetmeliği'nde ise sorumlu müdür sertifikası düzenlemesine yer verilerek, TMMOB'dan alınan eğitim sonucunda sorumlu müdür sertifikası alınması zorunluluğunun getirildiği, ayrıca "Sorumlu Müdür Belgesi" alınmasının öngörülmediği, sorumlu müdür belgesi zorunluluğu getiren düzenlemenin ise 15/12/2016 tarih ve 29919 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Sıvılaştırılmış Petrol Gazları (LPG) Piyasası Eğitim ve Sorumlu Müdür Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile tekrar yürürlüğe konulduğu, her ne kadar Yönetmeliğin 14. maddesinde "sorumlu müdürde aranan niteliklerde sorumlu müdür sertifikası sahibi olmak" ifadesinin yer aldığı görülmekte ise de sorumlu müdür sertifikasının eğitim sonucunda verilen bir belge olduğu ve sorumlu müdür belgesinden farklı olduğu dikkate alındığında, sorumlu müdür belgesi alma zorunluluğu getiren yönetmelik hükümlerinin, yürürlük tarihinden önceki bir olaya uygulanması suretiyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı...

            Davacı dilekçesinde, dava konusu taşınmazları diğer mirasçılardan ve üçüncü kişilerden davalı ile birlikte satın aldıklarını öne sürdüğüne göre, öncelikle taşınmazın kimden kaldığının tespiti ile ortak miras bırakandan kaldığının belirlenmesi halinde miras payının bağış, satış, taksim gibi nedenlerle taraflarda toplanıp toplanmadığının belirlenmesi, miras malı olmadığının belirlenmesi halinde kimin ne şekilde kim adına taşınmazlara zilyet olduğunun ayrıntılı olarak sorulup saptanarak belirlenmesi gerektiği gibi, iddia ve savunmalar ile taraf delillerinin doğru değerlendirilebilmesi ve doğru sonuca ulaşılabilmesi açısından davacı ... tarafından aynı iddialarla açılan ve aynı gün temyiz incelemesine konu olan diğer dava dosyalarının birleştirilmesi gerektiğinin de göz ardı edilmesi isabetsiz olup, davacı tarafın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              belirtilmeyenlerde kefalet tesis ederek vekaletnamelere ve mevzuata aykırı işlem tesis etmek suretiyle görevlerini kötüye kullandıkları, kooperatif ortaklarının hesabında yer alan kredileri bu ortakların yakınlarına kullandırmak suretiyle 582.264,74 TL dolaylı kredi kullandırdıkları tespit edilerek davacı hakkında resmi belgede sahtecilik, zimmet ve görevi kötüye kullanmak suçları nedeni ile suç duyurusunda bulunulması ve görevden çıkarma cezası ile cezalandırılması gerektiği tespit edilmiştir....

              Mahkemece, davacının en az diğer ortak kadar kusurlu olduğu, bu sebeple fesih ve tasfiye isteyemeyeceği gerekçesiyle fesih ve tasfiye talebinin reddine karar verilmişse de davalı şirket iki ortaklı olup ortakların şikayeti nedeniyle davacı ortak ile davalı ortağın oğlu olan şirket müdürü hakkında sahtecilik, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçlarından cezalandırılmaları talebiyle kamu davası açıldığı, uzun süredir Bursa ve İstanbul Şubelerinin gelir ve giderlerinin ayrıştırıldığı, Bursa Şubesinin gelirinin davalı ortak, İstanbul Şubesi gelirinin davacı ortak tarafından kullanıldığı dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Dinlenen tanık ..., 9 yıl boyunca şirket müdürlüğü yaptığını, ortakların stopaj ödememesi için şirketçe kâr payı dağıtılmadığını beyan etmiştir....

                her ortak mahkemeden şirketin feshini isteyebilir....

                  Bilindiği ve Yargıtay 11....

                    UYAP Entegrasyonu