Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hakkı olmayan yere tecavüz HÜKÜM : Beraat Gereği görüşülüp düşünüldü: Suça konu taşınmazın tapuda, hazine adına ham toprak vasfıyla kayıtlı olduğu anlaşılmakla, suça konu taşınmaz üzerinde keşif yapılarak, TCK.nın 154/2. madde ve fıkrasında sayılan, öteden beri köylünün ortak kullanımına bırakılmış mera, harman yeri, yol ve sulak gibi yerlerden olup olmadığı yöreyi iyi bilen tarafsız yerel bilirkişi ve tanıklardan da sorulup kesin biçimde saptandıktan sonra, taşınmazın köylünün ortak kullanımına bırakılmış alanlardan olduğunun tespiti durumunda atılı suçun yasal unsurlarının oluşacağı, aksi takdirde 5841 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değişik 5237 sayılı TCK.nın 154/1. madde ve fıkrası kapsamında suçun sübuta ermeyeceği gözetilmeden ve sanığın savunmasıda alınmadan yargılamaya devamla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan...

    Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının davalıların ortak çocuğu olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın nesebin düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, talebin soybağına ilişkin olmadığı, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda davacı, aynı zamanda ..ii pasaportuna sahip olması ve T.C. kayıtları ile Lübnan pasaportundaki bilgilerin çelişkili olduğu gerekçesiyle T.C. Vatandaşlık kimliğine el konulduğunu, bu nedenle resmi işlemlerini yapamadığını, bu yanlışlığın düzeltilmesi için davalılar ....'nin ortak çocuğu olduğunun mahkemece tespit edilmesini talep etmiş olup, davacının iddiası davalıların da kabulü dahilindedir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 02.12.2010 gününde verilen dilekçe ile mirasın hükmen reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak TMK'nun 605/2 maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Davacı vekili, müvekkilinin annesinin sağlığında ortak olduğu bir şirketin davalı kuruma olan borçları nedeniyle müvekkiline ödeme emri tebliğ edildiğini, ancak murisin terekesi borca batık şekilde vefat ettiğini belirterek mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davaya konu borcun ödendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Levazım Sitesi yönetiminin 01/11/1976 tarihli yönetim planına göre sitenin yasal yönetim organı olduğunun tespiti ile davacıların müdahalenin men'i, işten el çektirme ve G blok kat maliklerinin yetkili olduğunun tespiti yönündeki taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı G blok kat malikleri temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık hakim müdahalesi istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen temyiz itirazının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12/02/2019 günü oy birliği ile karar verildi....

          Mahkemece, davacının üye olarak kabul edildiği, genel kurullara katıldığı, üyeliğini devrettiğine ya da üyelikten çıkartıldığına dair delil olmadığı, ayrıca peşin ödemeli ortak olarak kabul edilmesi yönünde genel kurul kararı bulunmadığı gerekçesi ile üye olduğunun tespitine, aidattan muaf olduğunun tespiti talebinin de reddine karar verilmiştir. Karar, taraf vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden davacıdan alınmasına, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde davalıya iadesine, 22.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Anonim Şirket hisse senedi alımı ve ortak olduğunun tespiti istemine yönelik açılan davada, hükmü temyizen inceleme görevi yürürlükte bulunan işbölümü uyarınca Yargıtay 11. Hukuk Dairesinindir. Ne var ki, dosyanın görevsizlik kararı üzerine Dairemize gönderildiği anlaşıldığından görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Görevli dairenin belirlenmesi için dava dosyasının Yargıtay Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 27/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              tespiti istenilen 35 üyenin birçoğunun soyadının aynı olduğu, akraba ve hemşehri olmaları dikkate alındığında yeni üyeliklerin objektif kriterlere dayanmadığı,kooperatifin idare ve denetiminin eski 32 üye aleyhine kontrolü amacıyla yeni üye kaydı yapıldığı, 16.09.2006 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurulda üyelikleri tartışma konusu olmayan 7 üyenin toplantıya katılmasıyla toplanıldığı, Kooperatifler Yasasının 45/3. maddesine göre yapı kooperatifinin genel kurul toplantılarında ortakların en az 1/4'ünün şahsen veya temsilen hazır bulunmasının şart olduğu, 32 ortaklı kooperatifte 1/4 sayısını 8 ortağın tamamlayabileceği, iptali istenen olağanüstü genel kurulda bu sayıda ortak iştirakinin bulunmadığı, bu nedenle de alınan kararların batıl olduğu ve genel kurul kararlarının iptali davasının bir aylık hak düşürücü süreye tabi olmadığı, yeni ortak olarak kaydedilen 35 kişinin üyeliklerinin feshi ve geçersiz olduğunun tespiti talepli davanın, bu ortakların her birinin davalı olarak gösterileceği...

                Asıl dava, davacılar murisinin, davalı şirketin kurucu ortağı olduğu, şirket ortaklığından ayrılmadığı ve halen ortak olduğunun tespiti ile murisin aynı zamanda kurucu intifa senetleri üzerinde de hak sahibi olduğunun tespiti, birleşen dava ise pay devrinin geçersizliğinin tespiti istemine ilişkindir. Davacı tarafça, asıl davada ileri sürülen iddialar karşısında hukuki durumları etkilenebilecek kişilerin davada taraf olmalarını sağlamaya yönelik olup akıbeti asıl davaya bağlı bulunmakla, bozma ilamı gereği ikame edilen birleşen davanın esastan reddi gerekirken zaman aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi yerinde değilse de bu yanlışlığın, gerek temyiz edenin sıfatı ve gerekse de ileri sürülen temyiz nedenleri göz önünde bulundurulduğunda, sonuca etkili bulunmadığı anlaşılmakla, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilerek sonuç itibariyle doğru olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir....

                  in çocukları olduğunun tespiti istemiyle dava açmıştır. Daha sonra ; tapu kaydındaki ½ pay sahibi ....'in ad ve soyadının ...Asliye Hukuk Hakimliğinin 23.11.1972 gün 580-990 sayılı mirasçılık belgesinde belirtildiği şekilde... kızı ... olarak düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalı kurum; davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydındaki ½ pay sahibi... kızı ...'in, davacı ve davaya dahil edilen ...'in mirasçılarının ortak miras bırakanı ... olduğunun tespiti ile anılan parselde ½ payın maliki ...'in, Bilal kızı ... olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Karar, davalı kurum tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...'nin raporu okundu, düşüncesi alındı .Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

                    şirketin organsız kaldığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkette 10.556 payı olduğunun tespiti ile hükmün pay defterine yazılmasını, 04.05.2009, 03.05.2010 ve 02.05.2011 tarihli toplantıların yok hükmünde olduğunun saptanmasını, organ seçimlerinin de geçersiz olmasından dolayı şirkete yönetim kayyımı tayinini talep ve dava etmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu