Dava davalı kooperatife ait 26.06.2013 tarihli genel kurulda alınan kararların yoklukla malûl olduğunun tespiti istemine ilişkin olup, dosya kapsamından aynı tarihli genel kurulda alınan kararların iptali için ... 12. Asliye Ticaret Mahkemesi'nde 2013/194 E. sayılı dosya ile dava açıldığı ve derdest olduğunun bildirildiği anlaşılmıştır. Heriki davada ileri sürürlen sebepler ile dava konusunun aynı olması nedeniyle yargılama sonucunda verilecek hükmün diğer davanın sonucunu etkileyeceği izahtan vareste olduğu gibi, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun 53/3. madde hükmü de bu tür davaların birlikte görülüp sonuçlandırılmasını emretmektedir. Bu durumda, heriki davanın birleştirilerek birlikte bir hükme varılması gerektiği halde, yazılı şekilde hüküm verilmesinde isabet görülmemiştir....
yok hükmünde bulunduğunu, dolayısıyla şirketin organsız kaldığını ileri sürerek müvekkilinin davalı şirkette 10.556 payı olduğunun tespiti ile hükmün pay defterine yazılmasını, 04.05.2009 ve 03.05.2010 tarihli toplantıların yok hükmünde olduğunun saptanmasını, organ seçimlerinin de geçersiz olmasından dolayı şirkete yönetim kayyımı tayinini talep ve dava etmiştir...
ye ortak olmasının ve davalı şirkette ortak olduğunun tespitini istemesinin hukuki dayanaktan yoksun olduğu, buna karşılık, limited şirket ortaklığının iddia edilmesi halinde, iddianın dava tarihini de kapsadığı, olayda zamanaşımı süresinin sona erdiğinden bahsetmenin ve ortaklığın tespiti davasının zamanaşımına uğradığını savunmanın mümkün olmadığı gerekçesiyle ortaklığın tespiti davasının reddine, asıl davanın birleşen davanın sonucunu beklemesi açısından tefrikine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin belgenin sahte olduğuna dair kanaati ise Karşıyaka 2....
Şahıs olduğunu, şirketten alacaklı olduğundan fatura kestiğini, şirket sermayesi olduğuna dair protokolde kayıt olmadığını, sermaye olarak getirilmiş olsa dahi faturada belirtilen değerler üzerinden hisse tespiti yapılması gerektiğini, davacının 19.12.2014 tarihli protokol ile fiili ortak olduğunun ifade edilmesinin şirketin kuruluşundan sonra ortak olduğu anlamına geldiğini ve TTK hükümleri gereği limited şirkette pay devrinin nasıl yapılacağının düzenlendiğini, bu kapsamda yasanın kapsadığı şartlar yerine getirilmediğinden davacı lehine pay olduğunun söylenemeyeceğini, davacının şirkette 12.12.2014 tarihinde sigortalı olarak çalışmaya başladığını, bu tarihten önce de para ihtiyacı olduğunda şirket yetkilisine yardım ettiğini ve ücretini de elden aldığını hatta şirket yetkilisinden borç aldığını, sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonra şirkete ortak olmak istediğini, sermaye getirerek ortak olacağını belirttiğini, fakat sermaye getiremediğini, ileride şirkete ortak olmak üzere protokol...
e ait olduğunu, binanın ... katının tapu payları oranında herkese ait ortak kullanım alanı iken davalı ... ve eşi tarafından tamamının kullanılarak müvekkillerinin kullanım alanlarını işgal ettiklerini beyanla ... katta müvekkillerinin tapu payları oranında paylarının olduğunun tespiti ile tapu kayıtlarına işlenmesine ve davalıların bu yere yönelik her türlü müdahalelerinin men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık ortak alana yapılan müdahalenin men’i istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, dava müdahalenin meni istemine ilişkin olup mahkemece eksik ve yetersiz bilirkişi incelemesine dayalı olarak karar verilmesi doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı yönetimin diğer davalı şirkete kiraladığı ortak yer olan otoparktan davalı şirketin tahliyesi, bu yerin eski hale getirilmesi ve kira sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı yönetim vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece keşif yapılarak onaylı mimari proje zemine uygulanmak suretiyle dava konusu yerin mimari projede davalıya ait dükkan mı yoksa ortak alan olan kapıcı dairesi mi olduğunun tespiti yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçe ve eksik inceleme ve araştırmayla karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davalı yönetimin diğer davalıya kiraladığı ortak yer olan otoparktan davalı şirketin tahliyesi, bu yerin eski hale getirilmesi ve davalılar arasındaki kira sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı yönetim vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin de bağımsız bölüm maliki olduğu anataşınmazın ortak yeri olan otoparkının davalı apartman yönetimince diğer davalı şirkete kiralandığını, tüm kat maliklerinin ve kendisinin rızasının bulunmadığını ileri sürerek davalı şirketin dava konusu yerden tahliyesini, bu alanın eski hale getirilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir....
O halde; mahkemece Türk Medeni Kanununun 652. maddesi uyarınca dava açılmasına esas olmak üzere dava konusu konutun aile konutu olduğunun tespiti ile yetinilmesi ve aile konutu şerhi konulması isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde taşınmazın tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasına da karar verilmesi hatalı olmuştur. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün bu bölümünün düzelitlerek onanması yoluna gidilmiştir (HUMK.md.438/7)....
Birleştirilen davada davacı vekili, asıl davadaki iddialarını tekrar ederek müvekkilinin davalı şirkette 10 TL nominal değerde 2.500 payı olduğunun tespiti ile hükmün pay defterine yazılmasını, TTK'nın 370. maddesi uyarınca çağrı yapılmayan 2010 faaliyet yılına ilişkin 02.05.2011 tarihli toplantının yok hükmünde olduğunun saptanmasını, organ seçimlerinin de geçersiz olmasından dolayı şirkete yönetim kayyımı tayinini talep ve dava etmiştir....