Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafça; davalı şirketin nükleer tıp görüntüleme laboratuvarı olması nedeniyle Sağlık Bakanlığı'ndan alınmış olan ruhsatname gereğince ortaklarının sadece nükleer tıp uzmanı hekim olabileceği, pay devri yapılan kişilerin nükleer tıp uzmanı olmaması nedeniyle pay devirlerinin geçersiz olduğu ileri sürülerek, pay devrinin pay defterine işlenmesine yönelik yönetim kurulu kararlarının iptali ile şirkette halen 17 pay sahibi ortak olduğunun tespiti talep edilmiştir.Tüm pay devirleri hakkında, pay defterine kaydedilmesine yönelik yönetim kurulu kararları alınmıştır. Davacı tarafından, pay devirlerinin geçersiz olduğu ileri sürüldüğünden, halen şirkette pay sahibi olduğunun tespiti talebini de içeren işbu davada verilecek karar, davacının paylarını devralan ortak ... ile muhtelif pay devirleri sonucunda halen şirketin tüm paylarını elinde bulunduran ...'in haklarını doğrudan etkileyecek niteliktedir....

    oluştuğu, eksik ... bedelinin de toplamda 102.625,90 TL. olarak tespiti gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Dava konusu olayda, davacının peşin/sabit ödemeli ortak olduğuna değil, iki bağımsız bölüm için ortak olduğunun tespitine karar verildiği, davacı yanca reddedilen talep yönünden istinaf yoluna başvurulmadığından, bu hususun davalı kooperatif için usuli kazanılmış hak teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, sonuca eksik inceleme ve araştırma ile gidilmiştir. Bu nedenlerle; öncelikle davalı kooperatifin banka hesapları, defter ve kayıtları üzerinde, davacının ortak olduğunun tespit edilmesi gereklidir....

        Dava, muhdesat tespiti isteğine ilişkindir. Dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak miras bırakanı ... i ile dava dışı kişiler adına paylı olarak diğer dava konusu... parsel sayılı taşınmazın ise tarafların ortak miras bırakanı ... adına tam hisse ile kayıtlı olduğu tapu kayıtlarından anlaşılmaktadır. Tapu kayıt maliklerinden ... i'nin 07.12.1984 yılında, diğer kayıt maliki... 'nin 08.05.2007 yılında vefat ettiği, mirasçılarından ... 'a husumet yöneltilmediği yine 1937 parsel sayılı taşınmazın taraflar dışındaki diğer kayıt maliklerinin davada yer almadığı anlaşılmıştır. Mahkemece ev ve......

          Yönetici ve kat maliklerinden birisi bu durumun tespiti halinde bunun onarımı için herhangi bir kat malikleri kurulu kararına gerek olmaksızın bu konuda gerekli çalışmayı yapmaya yetkili ve görevlidirler. Somut olayda, 10/09/2015 tarihli bilirkişi raporunda “davacının apartmanın ortak alanı olan çatıya izin almadan baca yaptırdığı , bu bacadan dolayı da çatıda akıntı meydana gelebileceği , ancak keşif tarihinde yağmur olmaması sebebiyle bu durumun tespit edilemediği” belirtilmiş olmakla, bağımsız bölüme zarar veren akıntının, davacının yaptırdığı bacadan mı yoksa ortak alan olan çatının bakım ve onarımının yapılmamasından mı kaynaklandığının tespit edilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 13/11/2017 gününde oy birliği ile karar verildi....

            Bilahare dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili dava dilekçesinde; yönetim planının ortak giderlerin paylaştırılmasına ilişkin .......maddesinin (a) bendinin, (ii),(iii),(vi),(vii), (viii) ve (x) maddelerinin iptali, yönetim planının ortak giderlerin paylaştırılmasına ilişkin ....6 maddesinin iptali, yönetim planının .... maddesinin (x) nolu bendinin iptali, 396 parsel ile ilgili temsilci seçimine dair ........2011 tarihli kararın yok hükmünde olduğunun ve bunun sonucu olarak temsilciler kurulunda toplantılara katılan temsilciler yetkisiz olduğundan 396 parsele ilişkin bağımsız bölüm maliklerinin katılım ve iradesini yansıtmayan 396 parsele ilişkin mahalle temsilciler kurulu kararlarının geçersiz olduğunun tespiti istenilmiş, ... .......

              İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı-davalı erkeğin yargılama aşamasında 29.10.2020 tarihinde vefat ettiği, davacı-davalı erkeğin mirasçılarının davaya 4721 sayılı Kanun'un 181 inci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca kusur tespiti yönünden devam ettiği, kadının evi ve çocukları ile yeterince ilgilenmediği, birlik görevlerini yerine getirmediği, çocuklara fiziksel şiddet uyguladığı ve ortak konuttan ayrıldığı, erkeğin ise kusursuz olduğu yönünde yapılan tespitler neticesinde, evlilik birliği ölümle son bulduğundan asıl ve birleşen davadaki boşanma, yoksulluk nafakası, iştirak nafakası, velâyet, maddî ve manevî tazminat taleplerinin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı-davacı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespitine, asıl ve birleşen dosyada ayrı ayrı kadının vekâlet ücreti ve yargılama giderleri ödemesine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

                Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, hisseyi devreden ortağın 25 hisse için ayrı ayrı davalı kooperatife üye olduğunun kooperatif tarafından buna uygun işlem ve eylemlerle benimsendiği, dava dışı ...'in davaya konu hisseyi devre hakkı bulunduğu ve davacıya yapılan hisse devrinin geçerli olduğu, bu hisseye yönelik olarak devreden kişinin kooperatife borcunun bulunup bulunmadığı ve miktarının bu davanın konusu dışında kaldığı, davalı kooperatif tarafından ayrıca talep edilmesinin mümkün bulunduğu gerekçesiyle, davanın kabulü ile davacının davalı kooperatife ortak olduğunun tespitine karar verilmiştir. Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....

                  den talep etmesine rağmen olumlu yanıt alamadığını, ancak davalı şirket temettü dağıtmaya başladıktan sonra müvekkiline Mayıs 2011’den itibaren her ay 100.000 TL olmak üzere beş ayda toplam 500.000 TL temettü ödemesi yapıldığını, müvekkilinin ....01.2012 tarihinde gönderdiği ihtarnameye verilen cevapta müvekkilin şirkete ortak olduğu kabul edilmeyip yaptığı çalışmaların danışmanlık olarak değerlendirildiğinin bildirildiğini ileri sürerek, müvekkilinin davalının kurduğu eczacılık faaliyeti ile başlayan %50 adi ortaklık payının daha sonra ... Ltd. Şti., devamında ... Ecza Deposu Ltd. Şti. ve sonrasında ... A.Ş. nezdinde devam ettiğinin ve %50 pay sahibi olduğunun tespiti ile davalı şirketin ticaret sicil kaydına yargılamanın kesinleşmesine kadar payların devri yasağı tedbirinin konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... ve...Tic....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Sahte fatura kullanma HÜKÜM : Mahkumiyet 1-Sanık hakkında 2009 takvim yılında sahte fatura kullanma suçundan açılan kamu davasında; sanığın savunmalarında suça konu şirkette ortak ve müdür sıfatıyla görünmesine rağmen şirketin gerçek sahibinin diğer ortak ...olduğunu beyan ettiği, temyiz dilekçesi ekinde ibraz ettiği belgelerden suça konu şirkette sanığın çaycı olarak çalıştığı, şirketin gerçek sahibinin...ve yeğeni ...olduğuna dair beyanları içeren başka mahkemedeki tanık beyanları olduğunun anlaşılması karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde belirlenmesi ve sanığın suça iştirakinin tespiti bakımından, a) Suça konu faturaları düzenleyen kişiler belirlenerek, tanık olarak dinlenmeleri ve ticari ilişkiyi kiminle kurdukları, kiminle görüşme yaptıkları, faturaları kime verdikleri, sanığın iştiraki olup olmadığının sorulması, b) Savunmada adı geçen şirketin diğer ortağı ...’in CMK'nin 48. maddesi uyarınca...

                      UYAP Entegrasyonu