"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki koopearatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraf vekillerinden gelen olmadığı anlaşıldığından onların yokluğunda duruşmaya başlanarak temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı vekili, davalı kooperatifin üyesi olan müvekkilinin, A blok bodrum katının sahibi olduğunu ileri sürerek, A blok bodrum katın müvekkiline ait olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davalı kooperatifin ferdileştirme işlemini gerçekleştirdiğini, dava konusu bölümün ortak alan olduğunu, davacı adına tespit kararı verilemeyeceğini, Kartal 1....
Organize Sanayi Bölgesi Müteşebbis Heyetinin almış olduğu 25.04.2014 tarihli kararın yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptali istenilmiştir. Mahkemece davada idari yargının görevli olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Davalı ... Organize Sanayi Bölgesi'ne ait OSB Kuruluş Protokolü, OSB yetki sınırları içerisinde davacı şirkete arsa tahsisi yapıldığına ilişkin var ise OSB yönetim kurulu kararı ile müteşebbis heyetinin almış olduğu 25.04.2014 tarihli karar ve tüm eklerinin, 2-Davacı şirketin, ... Organize Sanayi Bölgesi'nde kurucu ortak veya katılımcı olarak yer aldığına dair bilgi ve belgelerin, Getirtilip bu dosya içerisine konulmasından sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kooperatif genel kurul kararının yok hükmünde olduğunun tespiti ve iptali davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Davacı, davalı kooperatiften peşin ödemeli üye olarak konut satın aldığını, ancak kendisinin katılmadığı 15.05.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında 7 nolu başlıkla alınan kararla 8.000,00 TL borçlandırıldığını, ferdileştirme işleminin 2007 yılında yapıldığını, genel kurul toplantısı için çağrı yapılmadığını ve itirazların deftere işlenmediğini ileri sürerek, 15.05.2011 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında alınan 7 nolu kararın kendisi yönünden yok hükmünde olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; kooperatif yönetimine sunulmuş bir devir sözleşmesi olduğunun iddia ve ispat edilmediği, 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu'nun .... maddesinin amir hükmü gereğince ortak olmak isteyen kişilerin kooperatif yönetim kuruluna yazılı başvuru yapması zorunluluğu da gözetilerek davacı tarafça henüz yönetim kuruluna yapılmış bir yazılı başvuru bulunmadığından davacının üyeliğinin tespiti davası açma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk ( İŞ) Mahkemesi Davacı, 27.12.2005 tarihinden sonra Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespitiyle kabul edilmediği takdirde fazla ödeme olarak gösterilen primlerin karşılığı sürede isteğe bağlı sigortalı olduğuna karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. K A R A R Dava, davacının 27.12.2005 tarihinden itibaren iptal edilen Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti, aksi halde fazla ödeme olarak gösterilen primlerinin karşıladığı sürede isteğe bağlı sigortalı olduğunun tespiti istemine ilişkindir....
Tekstil isimli şirketin kurulduğunu, davalıların müvekkiline hiçbir ödeme yapmadan ortaklığının sona erdiğini beyan ettiklerini, şirkete yeni ortak aldıklarını ileri sürerek, müvekkilinin ortaklığının tespiti ile davalı şirketin feshinin tespitine ve şimdilik 10.000 TL'nin alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiş; 03/09/2014 tarihli celsede davaya konu şirketin limited şirket olduğunu, bu nedenle müvekkilinin ... .... & .... Tekstil Ltd. Şti'de ortak olduğunun tespiti ile bu şirketin tasfiyesini talep etmiştir. Davalılar vekili, davanın genişletilmesine muvafakatlarının olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir....
- K A R A R - Davacı vekili; müvekkilinin davalı kooperatife 30/06/2000 tarihli yönetim kurulunun 42 no.lu kararı ile ortak olduğunu, H blok 14 nolu dairenin kendisine tahsis edildiğini, 30/11/2005 tarihine kadar 23.000,00TL aidat ödediğini, 04/12/2005 tarihinde yapılan genel kurulda yönetim kurulu değiştikten sonra müvekkilinin bugüne kadar yapılan genel kurula davet edilmediğini, 04/12/2005 tarihinden sonra davalı kooperatiften durumunu öğrenmek için talepte bulunduğunu ancak kaydının bulunmadığı cevabının verildiğini ileri sürerek müvekkilinin davalı kooperatife ortak olduğunun tespiti ile H blok 14 no.lu dairenin müvekkiline tahsisine, bunun mümkün olmaması halinde müvekkili tarafından kooperatife ödenen aidatların eskalasyon değerinin hesaplanarak % 30 faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kooperatif vekili; davacının kooperatife üye olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmün, fer'i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davanın, davalı .......olarak adi ortaklığa karşı, davacının 01/01/1976-01/09/1980 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespiti istemli açıldığı anlaşılmaktadır. Adi ortaklık; Türk Borçlar Kanunu 620/1. maddesinde “Adi ortaklık sözleşmesi, iki yada daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır....
halinde ise iki ayrı suçun oluşacağı, ayrıca atılı suçun temadi özelliği de dikkate alınarak uygulama yapılması gerektiği, somut olayda sanık hakkında köy yoluna ve 165 ada 1 no'lu parsele tecavüzden dolayı dava açıldığı ve mahkemece yapılan keşif sonucunda sanığın her iki yere de tecavüzünün tespit edildiği, 165 ada 1 no'lu parselin ise tapuda Maliye Hazinesi adına hali arazi vasfıyla kayıtlı olduğu anlaşılmakla, suça konu 165 ada 1 no'lu parsele ilişkin olarak mahallinde yeniden keşif yapılarak, TCK.nun 154/2. maddesinde sayılan öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş mera, harman yeri, yol ve sulak gibi yerlerden olup olmadığı yöreyi iyi bilen tarafsız yerel bilirkişi ve tanıklardan da sorulup kesin biçimde saptanarak, köylünün ortak kullandığı yerlerden olduğunun tespiti halinde, sanığın köy yoluna ve 165 ada 1 no'lu parsele yönelik aynı veya ayrı bir suç işleme kararı bulunup bulunmadığı değerlendirilerek sonucuna göre zincirleme suç hükümlerinin tartışılması gerekirken...
O halde, kooperatifin 2002 yılı ve sonraki yıllara ilişkin genel kurul tutanaklarının getirtilmesi, aidat toplayıp toplamadığının açıklığa kavuşturulması, aidat toplamadığının tespiti halinde bu davacının ortak olduğunun kabulü, istifa nedeniyle ortaklığının sona erdiği yönünde davalı kooperatifin savunması bulunduğundan davalıya bu hususta ispat imkanı tanınması, aidat toplandığının tespiti halinde davacının ödeyip ödemediği ve kooperatif ile ilişkisini devam ettirip ettirmediği hususlarında bilirkişi heyetinden ek rapor alınarak, TMK'nın 2.maddesi yönünden de değerlendirme yapılarak, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar vermek gerekirken, eksik incelemeye ve yetersiz bilirkişi raporuna dayalı, yanılgılı gerekçeyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....