Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm dosya kapsamına ve uyulmasına karar verilen Yargıtay bozma ilamına göre; davacının 28.05.2007 tarihinde yapılan hisse devri ile davalı kooperatife ortak olarak kaydedildiği, kooperatifin olması gerekenden fazla ortak sayısının bulunduğu ancak mevcut olan ortak sayısının ve genel kurulda belirlenen sayının üzerinde ortak bulunup bulunmadığının davacı tarafından bilinmesi gerekmeyeceği, böyle bir durumu araştırma imkanının da bulunmadığı, davacının genel kurullara ortak sıfatıyla çağrıldığı, bir kısım genel kurullara katıldığı ve bir kısım aidat ödemesi de yaptığı dikkate alındığında, 2 ayrı hisseden dolayı davacının davalı kooperatifçe ortaklığının zımnen benimsenmiş olduğu gözetilerek, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....

    ın murislerine ait olduğu belirtilen 60,25 m² alanlı yapının Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca yayınlanana Yapı Yaklaşık Birim Maliyetlerine ilişkin tebliğe göre sınıfının 3-A olarak kabul edilip buna göre değer biçilmesi gerekirken 2-B grubu yapı sınıfına dahil edilerek az bedel tespiti, 2- Mahkemece dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan tek katlı yapı ile metruk taş deponun davalılardan ... (...) ile ...' ın ortak murislerine ait olduğu kabul edilerek, belirtilen yapıların bedelllerinin bu iki davalıya ödenemesine karar verilmiş ancak bedeli ... (...) 'e ödenmesine karar verilen ağaçlar yönünden ortak murislerine ait olup olmadığı konusunda bir araştırma yapılmamıştır. Mahkemece gerekli araştırma yapılarak ağaçların belirtilen davalıların murislerine ait olduğunun tespiti halinde ağaç bedellerinin de miras payları oranında bahsi geçen davalılara ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 3- Davalılardan ... ve ... (...)...

      Talebin, miras sebebiyle alacağın tespiti mi yoksa miras sebebiyle alacak mı olduğu anlaşılamamaktadır. Bu sebeple mahkemece, davacı vekilinden dava dilekçesinin içeriği açıklattırılmalıdır. Talebin, miras sebebiyle alacağın tespiti olması halinde eda davası açılabilecek hallerde tespit davası açmakta hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle yine davanın reddine karar verilmelidir. Talebin miras sebebiyle alacak olduğunun anlaşılması halinde, işin esasına girilmelidir. Dava konusu alacağa ilişkin hesabın muris ile davalı ... adına açılmış müşterek hesap olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Müşterek hesaptaki paylar aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Zira para müşterek hesaba yatırıldığına ve pay bakımdan bir anlaşma bulunmadığına göre mülkiyetin yarı yarıya olmak üzere hak sahiplerine ait olması gerekir....

        Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Uyuşmazlık, yapım işine ilişkin kamu ihale sözleşmesinden kaynaklanmış olup, davada, davalı idarece sözleşmeleri haksız feshedilerek kesin teminat mektuplarının irat kaydedildiği iddia edilerek fesihte davalı idarenin haksız olduğunun tespiti ile teminat mektuplarının iadesi istenmiş; mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne, davalı idarenin fesihte haksız olduğunun tespitine, sair taleplerin reddine karar verilmiş, karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

          Yönetimi adı altında bir yönetimin olmadığı hususunun tespiti ile müvekkil apartman hakkında işlem yapma yetkisinin sadece müvekkil apartman yönetimine ait olduğunun tespiti ve davacı ... Apartmanında bulunan ortak alanların kullanım hak ve yetkisinin davacıya ait olduğunun tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 25.04.2016 gün ve 2015/9199 E.-2016/6585 K. sayılı ilamı ile asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile görev yönünden hüküm bozulmasına karar verilmiştir. Görevli mahkemece yapılan yargılamada, davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı vekili tarafında temyiz edilmiştir. Yargıtay (kapatılan) 20. Hukuk Dairesinin 02/04/2019 gün ve 2018/3150 E.- 2019/2230 K. sayılı ilamı ile eksik incelemeyle hüküm kurulması doğru görülmediğinden hüküm bozulmuştur....

            Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1- Dava, kooperatife peşin ödemeli ortak olduğunun tespiti, olmadığı takdirde ortaklık için ödenen 19.750,00 TL’nin tahsili istemine ilişkindir. Dosyadaki 06.05.2004 tarihli sözleşmeden davacının, davalı kooperatifin yönetim kurulu kararıyla B blok 5 numaralı daire için ortaklığa kabul edildiği anlaşılmaktadır. Kooperatif ortaklığı yönetim kurulu kararıyla açıkça kazanılabileceği gibi kooperatifin, ödenen aidatları kabul etmesi, ortak sıfatıyla genel kurullara çağırması, yazışma yapması gibi işlemleri ile de, bir kişi zımni olarak ortaklığa kabul edilebilir. Somut olayda, davacı ile davalı kooperatif yönetim kurulu arasındaki sözleşmede, davacının ortak olduğu belirtildiğine ve mahkeme gerekçesinde davacı ortak olarak kabul edilmesine rağmen davalı kooperatifin gerekçeye yönelik temyizi bulunmamasına göre davacı kooperatif ortağı olarak kabul edilmelidir....

              Hukuk Dairesi'nin 04.07.2005 tarih ve 10471 E, 7152 K. sayılı ilamıyla, davacının ihraç kararının kesinleşmesinden sonra sekiz ayrı ödeme yaptığı, davacının ihraç kararının iptalini değil, kooperatife ortak olduğunun tespitini talep ettiği, salt bankaya yapılan ödemenin kooperatife yapılan ödeme olup olmadığı, davalı kooperatifin yapılan ödemeleri hesabına alıp ihraç kararından sonra davacıyı ortak olarak benimseyip benimsemediği hususu üzerinde durularak, davacının kooperatif ortağı olmadığı kanaatine ulaşılır ise bu kez 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu'nun .... maddesi dikkate alınarak davacının davalı kooperatiften ayrılma payı olarak ne kadar alacağı olduğunun tespiti gerektiği belirtilerek bozulması üzerine mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Muhdesatın aidiyetinin tespiti ... ile ... ve müşterekleri ile dahili davalılar ... ve ... aralarındaki muhdesatın aidiyetinin tespiti davasının kabulüne dair Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 11.09.2012 gün ve 3/465 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 731 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak murisi adına kayıtlı olduğunu, ancak taşınmazın arsasının alınmasında ve üzerindeki binanın yapılmasında davacı ile murisin ortak olduğunu, masrafların birlikte karşılandığını açıklayarak arsanın 1/2 payının davacının parasıyla alındığının ve binanın 1/2 payının masraflarının davacı tarafından karşılandığının tespitine karar verilmesini istemiştir....

                  Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı vekili tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava dilekçesinde, ana taşınmazın bahçesinde bulunan kuyunun ortak kullanım alanı olduğunu ve davacının hissesi oranında malik olduğunun tespiti ile su kuyusunun ortak kullanıma açılması istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 2018/1797 E., 2020/1088 K. ile davacının istinaf başvurusunun kabulü ile yerel mahkeme hükmünün kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmiş. Verilen karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; dava konusu su kuyunun davalıya ait A blok 1 nolu bağımsız bölümün alt kısmında kaldığı, ortak alan bahçeden girişinin bulunduğu anlaşılmaktadır....

                    ./..." adresindeki ... 10 nolu katlı otopark altında bulunan işyerlerinde kiracı olduklarını, davalı belediyenin binanın maliki olduğunu, binada proje gereği bağımsız bölüm vasfındaki işyerlerinde lavabo ve tuvalet bulunmadığını ancak iki adet umumi tuvaletin bulunduğunu, binadaki tüm kiracıların bu tuvaletleri kullanmakta iken bir tanesinin daha önce ihale ile belediye tarafından kiraya verildiğini, diğer tuvaletin de belediye tarafından 09/01/2014 tarihli encümen kararı ile bir şahsa ihale yolu ile kiraya verilmesine karar verildiğini, bu işlemin kesinleşmesi halinde müvekkillerinin tuvaleti kullanma haklarını yitireceğini, yapılan işlemin Kat Mülkiyeti Kanununa aykırı olduğunu belirterek yargılama süresince devam etmek üzere tedbiren taşınmazda umumi tuvalet olarak kullanılan yere müdahale edilmesinin önlenmesine, davacı müvekkillerinin ortak yer olan heladan yararlanma haklarının olduğunun tespiti ile davalı belediyenin helaya müdahalesinin ve buranın ortak yer vasfından çıkarılmasının...

                      UYAP Entegrasyonu