Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Çeyiz ve Ev Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanunu'nun 170/3. maddesi uyarınca ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma davasında ileri sürülen hukuki bir sebebin kanıtlanmasının yanında ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunması gerekir. Toplanan deliller ve yapılan yargılamadan davalı erkeğin cinsel birlikteliği sağlayamadığı bu haliyle davalı erkeğin kusurlu davranışları ile evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı anlaşılmaktadır. Ancak, ortak hayatın yeniden kurulma olasılığının bulunduğuna dair dosyada delil de bulunmamaktadır....

    Diğer yandan TMK.’nın 166/4 maddesinde düzenlenen “Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi hâlinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir” hükmünde kanun koyucu daha önce boşanma davası açılması ile ayrı durumda olan eşlerin ret kararı üzerine de bu ayrılığın devam etmesi karinesinden hareketle ortak hayatın yeniden kurulamamasını evliliğin temelinden sarsılması ve doğrudan taraflardan birinin başvuru üzerine boşanmaya karar verileceğini düzenlemiştir. Maddedeki ortak hayatın yeniden kurulamaması, çok açık şekilde olumsuz bir durumun tespiti olup bundan yararlanan önceki davayı hangi tarafın açtığına bakılmaksızın davalı konumda olan eştir. Başka bir anlatımla, ortak hayatın yeniden kurulamamasından faydalanan davalıdır....

      Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2007/590 esas ve 2008/676 sayılı dosyasında açtığı boşanma davasında verilen ret kararının kesinleşmesinden sonra yeniden bir araya gelmediklerini iddia ederek Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı eldeki davayı açmış, davalı kadın ortak hayatın yeniden kurulduğu, bu sebeple davanın reddini savunmuş, mahkemece, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşullarının gerçekleştiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi; boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir hükmünü içermektedir. Toplanan delillerden reddedilen davadan sonra tarafların biraraya geldikleri, ......

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/05/2019 NUMARASI : 2018/57 E 2019/360 K DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEP:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Hatay 1. Aile mahkemesinin 2009/1244 Esas, 2011/1094 Karar sayılı dosyasında açılan boşanma davasının reddedildiğini, reddedilen boşanma davası yönünden kararın 02/01/2015 tarihinde kesinleştiğini, kesinleşme tarihinden itibaren üç yıl geçtiği halde bu süre içerisinde tarafların hiçbir şekilde ortak hayatı sürdürmek için bir araya gelmediklerini ileri sürerek TMK'nun 166/4 m.si uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini dava ve talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Hakaret Hüküm : Beraat Hakaret suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: İddianamedeki anlatım ve uygulanması istenen sevk maddelerine göre; sanık hakkında hakaret suçunun yanı sıra özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan da dava açılmasına rağmen mahkemece özel hayatın gizliliğini ihlal suçuna ilişkin hüküm kurulmaması nedeniyle temyizin kapsamının hakaret suçundan kurulan beraat hükmü ile sınırlı olduğu belirlenerek yapılan incelemede: Katılan vekili tarafından temyiz incelemesine konu edilen eyleme...

          Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını yasada öngörülen ( TMK md. 324/1) yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddi olarak ilgilenmezler ya da diğer sebepler varsa hakim tarafından kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK md. 324/2). Davalının, 1997 doğumlu ortak çocuğa cinsel istismar içeren eylemi nedeniyle yargılandığı ve ceza aldığı, bu durumda kişisel ilişki sebebiyle ortak çocukların huzurunun ciddi olarak tehlikeye gireceği, davalının bu hakkını amacına aykırı olarak kullandığı nazara alındığında, 2013 doğumlu ortak çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmaması da isabetli olup davalının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

          Velayet kendisine verilmeyen taraf ile ortak çocuk arasında kurulacak kişisel ilişki de çocukların üstün yararı yanında analık ve babalık duygularının da tatmin edilmesi gerekmektedir. Davalı baba ile ortak çocuk Melisa arasında kişisel ilişki tesis edilirken sadece iki haftada bir ve bayramlar dikkate alınarak yaz tatilinde ve yarı yıl tatilinde kişisel ilişki kurulmaması babalık duygularını tatmin etmekten uzaktır. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/02/2023 NUMARASI : 2021/520ESAS, 2023/67 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 30/09/2009 evlendiğini, müşterek 1 tane çocuklarının bulunduğunu, Sorgun 1. Asliye Hukuk(Aile) Mahkemesi'nin 2015/66 E. 2015/478 K....

            Baskı Sh111 Dr Muhsen Abdulkader Saleh) bu zarar nedeniyle ortak hayatın yeniden kurulamaması gerekmektedir. Zarar sadece fiziksel şiddet olarak değil, eşi küçümsemek ve aşağılamak şeklinde de olabilir....

            Dosya kapsamından, tarafların fiili ayrılık süresinde ve kararın kesinleşmesinden itibaren yeniden bir araya gelmedikleri, ortak hayatın bir daha kurulmadığı, fiili ayrılık döneminde davalı karşı davacı kadının herhangi bir kusurunun varlığının iddia ve ispat edilemediği sabittir. Reddedilerek kesinleşen davadan önce gerçekleştiği iddia edilen kusurlu davranışlar bu davada inceleme konusu yapılamaz. TMK'nun 166/son maddesi uyarınca açılan davalarda tarafların kusurlu olup olmamasının bir önemi bulunmayıp, önceki reddedilen kararın kesinleşme tarihinden itibaren 3 yıl içerisinde ortak hayatın yeniden kurulmaması yeterli olup, davacı karşı davalı erkeğin davasında da TMK'nun 166/son maddesi koşulları oluştuğundan, mahkemece asıl davanın kabulüne ve davacı karşı davalı erkek lehine vekalet ücreti takdiri ile asıl davada yapılan yargılama giderlerinin davalı karşı davacı kadından tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu