Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; kusura ilişkin gerekçesi, manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren geçen üç yılı aşkın sürenin geçmiş olması ve ortak hayatın yeniden kurulamamış olması sebebiyle (TMK.m.166/son) tarafların boşanmalarına karar verilmiş olup, boşanmaya sebep olan fiili ayrılıkta davalıya atfı kabil bir kusurun bulunmadığına, davalının manevi tazminat isteğinin, kişilik haklarına saldırı niteliğinde bir olayın bulunmaması sebebiyle, yoksulluk nafakası talebinin de "sürekli ve düzenli gelirinin bulunması" sebebiyle...

    DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında daha önce Rize Aile Mahkemesinin 2011/72 Esas 2011/285 kararına konu olan aile birliğinin şiddetli geçimsizlik sebebiyle temelden sarsılmasına dair müvekkil tarafından boşanma davası açıldığını kocanın ortak hayatın sona ermesinde kurulu olduğu boşanma davası açmakta haklı bulunmadığı gerekçesiyle boşanma davasının red olduğunu, kararın 30/11/2011 tarihinde tarafların temyiz etmemesi sebebiyle kesinleştiğini, aradan geçen altı yılı aşkın zaman zarfında müvekkili davacının Sinop il merkezine yerleştiğini, hayatına bir başına devam etmeye başladığını, 2011 yılında bozulan ortak hayatın bir daha kurulamadığını beyan etmiş, tarafların 166/son hükmü uyarınca boşanmalarını, küçük çocukları olan Feme ve Seda Nur'un velayeti konusunda talebi olmadığından velayetlerinin davalı...

    DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında daha önce Rize Aile Mahkemesinin 2011/72 Esas 2011/285 kararına konu olan aile birliğinin şiddetli geçimsizlik sebebiyle temelden sarsılmasına dair müvekkil tarafından boşanma davası açıldığını kocanın ortak hayatın sona ermesinde kurulu olduğu boşanma davası açmakta haklı bulunmadığı gerekçesiyle boşanma davasının red olduğunu, kararın 30/11/2011 tarihinde tarafların temyiz etmemesi sebebiyle kesinleştiğini, aradan geçen altı yılı aşkın zaman zarfında müvekkili davacının Sinop il merkezine yerleştiğini, hayatına bir başına devam etmeye başladığını, 2011 yılında bozulan ortak hayatın bir daha kurulamadığını beyan etmiş, tarafların 166/son hükmü uyarınca boşanmalarını, küçük çocukları olan Feme ve Seda Nur'un velayeti konusunda talebi olmadığından velayetlerinin davalı...

    hayatın yeniden kurulamaması ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk Kutay'ın velayetinin davalı anneye verilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; davalı ile 1992 yılında evlendiklerini, bu evliliklerinden bir çocuklarının olduğunu, çocuklarının reşit olduğunu, son altı yıldır ruhi ve fikri uyumsuzluklar nedeniyle ayrı yaşadıklarını, bir an önce evliliğin sonlandırılması gerektiğini bu nedenle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA:Davalı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesi ile; adli yardım taleplerinin kabulünü, davacının üzerine kayıtlı araçların UYAP üzerinden sorgulanarak belgelerin dosya içerisine alınmasını,davacının üzerine kayıtlı araç ve iş makineleri üzerine 3....

    Mahkemece "Tarafların evlenerek bir araya gelme konusunda anlaştıkları, bu hususta düğün hazırlıkları yaptıkları, hatta resmi nikah kıyarak ortak hayatın kurulmasını düğün sonrasına erteledikleri, ancak davalının yanaşmaması üzerine düğün yapılamadığı ve ortak hayatın kurulamadığı, nihayetinde kayden var olan ancak fiilen gerçekleşmeyen evliliğin boşanmayla son bulduğu somut olayda; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, yaşanılan yörenin gelenek, görenek ve kültürel özellikleri nazara alınarak düğünün yapılmasında ve ortak hayatın kurulamamasında tam kusurlu olan davalının eylemi nedeniyle davacının kişilik değerlerinin de ağır bir şekilde ihlal edildiği kanaati" ile davacı erkek yararına manevi tazminata hükmedilmiş ise de; boşanmaya ilişkin mahkeme ilamında belirlenen boşanmaya sebep olan olaylarda davalıdan kaynaklanan vakanın davacı erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde bulunmadığı anlaşılmaktadır....

      Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davanın ve karşılık davanın, ayrılık süresinin bitiminden sonra açılan ayrılık süresi içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması sebebiyle boşanma isteklerine ilişkin olup, mahkemece de Türk Medeni Kanununun 172. maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 73.90 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.10.2011 (Pzt.)...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı (koca) tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava, daha önceki ayrılık kararına dayanılarak ayrılık süresi içinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olması sebebiyle açılmış, mahkemece de bu olgu kabul edilerek, tarafların boşanmalarına karar verilmiş olduğu halde, hüküm sonucunda Türk Medeni Kanununun 172. maddesi yerine, aynı Yasanın 166/1. maddesinin yazılmış olmasının sonuca etkili bulunmadığına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına...

          Eldeki boşanma davası koca tarafından, bu ret kararı mesnet yapılarak Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan “ret kararının kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi, bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulmamış olması” sebebiyle açılmıştır. Açtığı boşanma davasının reddedilmesinden sonra davalı, 18.04.2005 tarihinde kocası aleyhinde Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanarak nafaka davası açmış, “kocanın kusurlu davranışları sonucu ayrı yaşamak zorunda kaldığı ve nafaka talep etmekte haklı olduğu” kabul edilerek lehine nafakaya hükmedilmiştir. Bu karar 03.05.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşen nafaka hükmü, boşanmayı sağlayan fiili ayrılıkta kadının kusurunun bulunmadığı anlamına gelir. Bu durumda, boşanma davasının reddinden sonra, ortak hayatın yeniden kurulmasından kaçınan ve fiili ayrılığı sürdürerek, buna dayalı boşanma hükmünü elde eden davacı koca, boşanmada tamamen kusurludur....

            Ancak; Dava dilekçesinde ortak alana yapılan elatma sebebiyle birikmiş ecrimisil bedeli olan 10.000 TL’nin davacılardan müştereken alınıp davacılara verilmesi talep ve dava edilmiş, mahkemece davanın kabulü ile 9.379,08 TL ecrimisil tazminatının dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacı site yönetimine verilmesine karar verilmiştir. Ecrimisil tazminatı talep hakkı kişisel bir hak olup, yöneticiye açıkça yetki veren kat maliklerinin payları oranında tekabül edecek miktara hükmedilmesi gerekir. Kat malikleri kurulunda bu konuda alınan karara muhalefet eden maliklerin payları yönünde hüküm kurulmaması gerekirken, davacı site yönetimi lehine oluşan ecrimisil bedeline hükmedilmesi doğru görülmediğinden bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 10/04/2017 günü oy birliği ile karar verildi....

              UYAP Entegrasyonu