Bu haliyle, davacının davasının ortak hayatın yeniden kurulamaması hukuki sebebine (TMK m. 166/son) dayandırdığı anlaşılmaktadır. Davacıya daha evvel reddedilen dosya ile ilgili bilgileri sunması için usulünce kesin mehil verilip, ilgili dosyanın getirtilerek delillerin birlikte değerlendirilip, sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, davanın Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi kapsamında değerlendirilip, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 20.03.2017 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-#Ayrılığa karar verilebilmesi için boşanma sebebinin gerçekleşmesi ve fakat ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması (TMK.md.170/3) gerekir.Oysa toplanan deliller Türk Medeni Kanununun 161, 162, 163, 164, 165 ve 166. maddesinde yer alan, boşanma sebeplerinden birinin varlığını kabule elverişli ve yeterli değildir. Bu itibarla davanın reddi gerekirken delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yetersiz gerekçe ile ayrılığa karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Konut dokunulmazlığının ihlali, Özel hayatın gizliliğini ihlal Hüküm : Katılan sanık ... hakkında: Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan; Beraat Sanık ... hakkında: Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan; TCK'nın 134/1-son cümle, 62, 51/1-3-6-7-8 maddeleri uyarınca mahkumiyet, erteleme Konut dokunulmazlığının ihlali suçundan katılan sanık ...'nin beraatine, özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan katılan sanık ...'ın mahkumiyetine ilişkin hükümler, katılan sanık ... müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine, katılan sanıkların şikayet ve savunma beyanları ile tanık anlatımlarına göre; katılan sanık ...ın, katılan sanık ... ile arkadaşlık kurarak duygusal ilişki yaşadığı ve katılan sanık ...'...
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2019/53 ESAS,2021/151 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1997 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden 3 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin işi gereği yaz aylarında Devecipınar Köyünde kalıp kış aylarında Kayseri'de yaşadıklarını, müvekkilinin çiftçi olduğunu, davalının ise ev hanımı olup evlilikte üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyip çocuklarına fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayıp müvekkiline hakaret ettiğini, müvekkili adına kayıtlı olup ancak davalının kullanımında olan 0 534 309 55 95 nolu hatta sürekli olarak...
ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2019/53 ESAS,2021/151 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1997 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden 3 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin işi gereği yaz aylarında Devecipınar Köyünde kalıp kış aylarında Kayseri'de yaşadıklarını, müvekkilinin çiftçi olduğunu, davalının ise ev hanımı olup evlilikte üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyip çocuklarına fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayıp müvekkiline hakaret ettiğini, müvekkili adına kayıtlı olup ancak davalının kullanımında olan 0 534 309 55 95 nolu hatta sürekli olarak...
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından maddi tazminat talebine ilişkin verilen tefrik kararı ve yerine yeniden hükmün kurulmaması, vekâlet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan karşılıklı boşanma davalarında ilk derece mahkemesince, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine hükmedilmiştir....
Ancak; 1)Yargılama sırasında ecrimisil talebinden feragat edildiği halde bu hususta hüküm kurulmaması, 2)Kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasının kısmen kabulüne karar verildiği halde, kendisini vekille temsil ettiren davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davalının yargılama giderlerinin tamamından sorumlu tutulması, Doğru değilse de bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Ecrimisil talebinin feragat sebebiyle reddine) cümlesinin eklenmesine, b)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 8 nolu bendindeki (yargılama giderinin) kelimelerinden sonra gelen bölümün tümü ile hükümden çıkartılmasına, yerine, (kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.299,60-TL'sinin davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,) cümlesinin yazılmasına, c)Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Davalı idare vekil ile temsil...
DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 1967 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, kadının, birlik görevlerini ihmal ettiğini, ortak çocuklarla birlikte erkeğe fiziksel şiddet uyguladıklarını, kadın aleyhine ... 2. Aile Mahkemesinin 2013/874 E., 2014/650 K. sayılı dosyası ile boşanma davası açtığını, davanın reddedildiğini, ortak hayatın tekrardan tesis edilemediğini iddia ederek davanın kabulü ile eylemli ayrılık hukuki sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
TMK.nun 197. maddesine göre, eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkında sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine, birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır (TMK.nun 197/2. mad.). Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hale gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir (TMK.nun 197/3.mad.). TMK.nun 166/1. maddesinde "Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenemeyecek derecede temelinden sarsılmış olarsa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir." denilmektedir....
Temyiz Sebepleri 1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde; dosyanın ve müvekkilimin özelinde bu durumu dikkatli bir şekilde değerlendirmek gerekirken mahkemece sadece birlikte yaşama durumu göz önünde bulundurulduğunu, erkeğin bakıma muhtaç olması ortak konutta bir arada kalma durumuna sebebiyet verdiğini, kadın ve ortak çocuklara ekonomik şiddet uygulayan erkeğin ortak konuttan çıkmak istememesi, mahkemenin ilk aşamada tedbir taleplerimizi red etmesi sebebi ile bir süre daha ortak yaşam mecburi bir hal aldığını, davanın en başından beri ileri sürülen ekonomik ve psikolojik şiddet uzaklaştırma tedbirine kadar devam etmiş olduğundan tarafların engel durumlarından kaynaklı olarak bir arada kalmaları ortak hayatın devamı için ortak iradelerinin olduğunu göstermeyeceği, dosya kapsamında görüleceği üzere kadının ilk uzaklaştırma talebinin red edildiği, erkeğim ortak konutun kendisine tahsis edilmesi için talepte bulunduğu, bu talep de mahkemece red edildiği, erkeğin bakıma muhtaç...