"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suçlar : Dolandırıcılık, hakaret, şantaj, özel hayatın gizliliğini ihlal Hükümler : 1- Dolandırıcılık suçundan dolayı sanıklar ..., ..., ..., ..., şantaj ve özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından dolayı sanık ..., hakaret suçundan dolayı sanık ... hakkında ayrı ayrı beraat 2- Şantaj suçundan dolayı sanık ... hakkında TCK'nın 107, 43, 62/1, 52/2, 53/1; sanıklar ... ve ... hakkında TCK'nın 107, 43, 62/1, 52/2, 51/1-3, 53/1. maddeleri gereğince ayrı ayrı mahkumiyet 3- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan dolayı sanık ......
DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı-karşı davalı vekili tarafından sunulan 18/11/2016 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 14/07/1981 tarihinde evlendiklerini, müvekkilinin davalı eşi ile aile kararı ile evlendiğini, müvekkilinin ölen ağabeyi Necati'nin kendisinden 14 yaş büyük olan eşi ile yaşı da tutmadığı izin resmi nikahı olmaksızın evlendirildiğini, bu evlilikten 3 tane çocuklarının olduğunu, davacı müvekkilinin 14 yaşında baba olduğunu ve çok küçük yaşta aile reisi olmak zorunda kaldığını, davacı müvekkilinin 1974 yılında cezaevine girdiğini ve 1985 yılında cezaevinden çıktığını, tarafların resmi nikahlarının bu dönemde 1981 yılında yapıldığını, evliliğin ilk başlardan beri olmaması gereken bir evlilik olduğunu, günün şartlarında mecburen yapılan bir evlilik olduğunu, davacı müvekkilinin ceza evine...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, kat irtifaklı anayapının çatısına güneş enerjisi sisteminin kurulmaması, kurulmuş olan sistemlerin kaldırılması konusunda kat malikleri kurulunca karar alınmış olmasına karşın, davalının bu karar ve Kat Mülkiyeti Yasasının 19. ve 42. maddeleri hükmüne aykırı olarak güneş enerjisi sistemini kurmuş olduğunu ileri sürerek bu sistemin kaldırılıp, çatının eski hale getirilmesine karar verilmesini istemiştir. Dava konusu edilen güneş enerjisi sisteminin kurulmuş olduğu yerin, anılan yasanın 4.maddesi hükmünde belirtilen ortak yerlerden olduğunda kuşku ve çekişme yoktur. Kat Mülkiyeti Yasasının 19.maddesi hükmüne göre kat maliklerinden biri bütün kat maliklerinin rızası olmadıkça anataşınmazın ortak yerlerinde inşaat, onarım, tesis ve değişiklikler yaptıramaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, yoksulluk ve iştirak nafakaları hakkında hüküm kurulmaması, kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece verilen ilk hükümde; davacı-davalı erkeğin boşanma davasının reddine, davalı-davacı kadının birleşen nafaka davasının kabulü ile kadın ve ortak çocuk yararına tedbir nafakasına hükmedilmiştir....
Asliye Ceza mahkemesinin 2013/63 Esas, 2014/198 Karar sayılı dosyasının temyiz edilerek Dairemize geldiği ve 28.04.2016 gün ve 2016/6346 Esas, 2016/6573 Karar sayılı ilamı ile eksik araştırma ve iş bu sanık hakkında hüküm kurulmaması sebebiyle verilen beraat hükümlerinin bozulduğu, mahkemece bilahare sanık ... hakkında asıl dosya da hüküm kurulmadığının farkedilmesi üzerine, yeniden dosyanın esasa kaydı ile temyize konu beraat hükmünün verildiği anlaşılmakla; bu dosya ile aynı yer mahkemesinin bozmaya konu 2013/63 Esas, 2014/198 Karar sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı olduğu gözetilerek anılan iki dava dosyası birleştirilip bozmaya konu tüm delillerin birlikte değerlendirilmesinin ardından sanıkların hukuki durumunun tayin ve tespiti gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı, katılan ......
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/09/2019 NUMARASI : 2018/176 ESAS - 2019/462 KARAR DAVA KONUSU : Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Tarafların 1991 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu ve reşit olduklarını, taraflar daha evvel de Nazilli 1....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; *onanmasına dair Dairemizin *13.12.2007 gün ve *3294-17442 sayılı ilamiyle ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; Temyiz ilamında bildirilen gerektirici sebeplere, özellikle *davacı kadının ret edilen önceki boşanma davasından sonra ortak hayatın yeniden kurulmuş olmasına ve Türk Medeni Kanununun md. 166/son koşullarının da oluşmamış bulunmasına göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (170.00) YTL. para cezasının, Harçlar Kanunu uyarınca (28.90) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine oybirliğiyle karar verildi. 07.04.2008...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı erkeğin eşini tehtit etmekle tam kusurlu olduğu evlilik birliğinin bu sebeple sarsıldığı ancak ortak hayatın yeniden kurulması olasılığı bulunduğu, kararın sonucu itibariyle doğru olduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle 16.11.2001 tarihinde kesinleşen ayrılık kararından sonra, ayrılık süresinde ortak hayatın yeniden kurulamamış olmasına dayanılarak tarafların boşanmalarına (TMK.m.172/2) karar verildiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.18.02.2013...
yaşadığının sabit olduğu, gelen istinabe evraklarına göre yurt dışında davacının imam nikahlı olarak başka bir kadınla yaşadığının tespit olunduğu, hatta söz konusu kadından başkaca çocuklarının olduğunun tespit edildiği, davalı kadının cevap dilekçesinde davacının kendisini terk edip yurt dışına yerleştiğini kabul ve ikrar ettiği, bu duruma göre de açılan boşanma davasının kesinleşmesinden sonra 3 yıl içinde taraflar arasında ortak hayatın yeniden tesis edilmediğinin sabit görüldüğü, davacı erkeğin, ara ara davalı ile müşterek çocuklarının bulunduğu eve, taraflarla ve müşterek çocuklarıyla görüşmek amacıyla gelmesinin ortak hayatın yeniden tesisi olarak yorumlanamayacağı, zira davacı erkeğin evlilik birliğinin gerektirdiği sorumluluğu yerine getirdiğinin bu haliyle toplumumuzun değer yargılarına göre kabul edilemeyeceği, kaldı ki davacının ortak hayatın tesisi amacıyla davalı ile bir araya geldiğinin de dosya kapsamına göre sabit görülmediği, taraflar arasında 10 yılı aşkın uzun süreli...