WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, bu durum gözetilmeden kesinleşen boşanma, velayet, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakaları, tazminatlar, yoksulluk nafakası ile yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden yeniden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, velayeti davacı anneye verilen ortak çocuk 2013 doğumlu ... ile davalı baba arasında kurulan kişisel ilişki uzun olup küçüğün yaşı itibarıyla bedeni ve fikri gelişimini olumsuz yönde etkileyebileceğinden, daha uygun sürelerle kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, ayrıca taraflarca özellikle talep edilmediği halde günümüzdeki ulaşım kolaylıkları da dikkate alındığından ayrı şehir, aynı şehir ayrımı yapılması da doğru görülmemiştir. Ancak bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün bu yönlerden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m.438/7)....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda davalı davacı erkek tarafından açılan birleşen dava hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2-Davalı-davacı erkek, birleşen davasında boşanma yanında ortak ve şahsi eşyaların taksimine karar verilmesini de talep etmiştir. Davalı-davacının bu talebi boşanma davasının eki sayılmadığından ayrıca nispi harca tabidir. Davalı-davacı erkek tarafından başvurma harcı yatırılmıştır. Başvuru harcı dava dilekçesindeki tüm talepleri kapsar. O halde mahkemece, davalı-davacı erkeğin eşya talebiyle ilgili olarak talep ettiği eşyaların ve değerlerinin açıklattırılması, bu değer üzerinden nispi harçların tamamlattırılması ( Harçlar Kanunu md. 30 - 32 ), tamamlandığı takdirde, taleple ilgili olumlu veya olumsuz karar verilmesi gerekirken, bu konuda hüküm kurulmaması bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma kararının Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine dayalı olarak değil, daha önce verilmiş bulunan "tarafların bir yıl süreyle ayrılıklarına" ilişkin karara dayalı olarak ayrılık süresinde ve sonrasında ortak hayatın kurulamamış olması sebebiyle (TMK m. 172/2) verildiğinin anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık...

        "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı erkek tarafından açılıp ret ile sonuçlanan ilk boşanma davasının 1.06.2010 tarihinde kesinleştiği, işbu davanın erkek tarafından 10.3.2014 tarihinde açıldığı, toplanan tüm delillerden reddedilip kesinleşen davadan sonra tarafların ortak hayatı yeniden kurmak için bir araya gelmedikleri, ortak hayatın yeniden kurulmadığı, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşullarının açılan bu davada oluştuğu anlaşılmaktadır. Bu belirlemeler karşısında davacı erkeğin Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak açtığı boşanma davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ret hükmü kurulması isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir....

          Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden tarafların kesinleşen önceki ret kararından sonra ortak hayatı yeniden kurmak amacına yönelik olarak bir araya gelmedikleri gibi ortak hayatın yeniden kurulduğu iddia edilmemektedir. Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşulları oluşmuştur. Davanın kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 01.03.2016 (Salı)...

            çocuk İrem ile davalı baba arasında kişisel ilişki kurulmaması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4- Boşanmanın eki niteliğinde bulunan Türk Medeni Kanununun 174/1-2....

              ASLİYE HUKUK( AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 18/07/2019 NUMARASI : 2018/487 ESAS - 2019/310 KARAR DAVA KONUSU : Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda, ilk derece mahkemesince verilen yukarıda tarih ve numarası gösterilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine duruşma yapılmasına gerek görülmeksizin dosya ele alındı, incelendi; GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı erkek dava dilekçesinde özetle;"...davalı ile 15 yıldır ayrı yaşadıklarını,açtığı Soma 1.Asliye Hukuk(Aile)2015/116 E-2015/345 K.sayılı boşanma davasının reddedildiğini ve kararın 20.11.2015 tarihinde kesinleştiğini,sonrasında tekrar biraraya gelmediklerini,ortak hayatın tekrar kurulamaması sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini"talep ve dava etmiştir....

              Ancak, inceleme tarihi itibariyle tarafların ortak çocuğu Gülce'nin yaşı dikkate alındığında, davalı baba ile ortak çocuk arasında, babalık duygularının tatmini de dikkate alınarak yaz tatillerinde ve hafta sonlarında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının, çocuğun sağlığını, ahlaki ve bedensel gelişimini tehlikeye düşüreceğine ilişkin bir delil bulunmadığına göre, ortak çocuk ile davalı baba arasında yaz tatillerinde ve hafta sonlarında yatılı olacak şekilde kişisel ilişki kurulmaması doğru görülmemiştir. Ancak, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu bölümünün düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                Bu husus nazara alınmadan davanın Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesine dayandığının kabul edilmesi doğru değil ise de, toplanan delillerle koca tarafından daha önce açılan boşanma davasının reddedildiği, kararın 14.03.2006 tarihinde kesinleştiği, bu tarihten başlayarak üç yıl geçtiği ve bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığı gerçekleşmiş olup, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesi şartlarının oluştuğu görülmekle, verilen boşanma hükmü bu sebeple sonucu bakımından doğru bulunmuş, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan sebeple yerinde görülmediği gibi diğer hususlara ilişkin temyiz itirazları da yersiz olup, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.03.2014(Pzt.)...

                  hayatın yeniden kurulması olasılığının mevcut olmadığının anlaşılmasına ve bu sebeple davacı-karşı davalı kadının ayrılık davasına çevirdiği davası sebebiyle Türk Medeni Kanununun 170....

                    UYAP Entegrasyonu