Ayrılığa karar verilebilmesi için de; boşanma sebebinin ispatlanmış olması (TMK. m. 170/1) yanında, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının da bulunması gerekir (TMK. m. 170/3). Boşanma sebebi ispatlanmamış ise, ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunup bulunmadığına artık bakılmaz; başka bir ifade ile böyle bir olasılık bulunsa bile, ayrılık kararı da verilemez. Bu halde, davanın reddine karar verilmesi gerekir. Mahkemece, "boşanma sebebinin ispatlanmadığı, taraflar arasında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığına ilişkin delil bulunmadığı" kabul edildiğine göre; böyle bir durumda ayrılık kararı da verilemeyeceği gözetilmeden yazılı şekilde ayrılığa karar verilmesi doğru değil ise de, temyiz edenin sıfatına göre, bu husus, aleyhe bozma sebebi yapılmamış, hükmün, onanması cihetine gidilmiştir....
Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davalı kadının iştirak nafakasına yönelik ileriki yıllarla ilgili artış talebi hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmaması bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı erkeğin maddi ve manevi tazminata yönelik faiz isteği hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmaması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2., 3. ve 4. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.10.2018 (Çrş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ile ortak çocuk ...’nin velayeti ile kişisel ilişki kurulmaması yönünden, davalı -davacı erkek tarafından ise, kadının davasının kabulü, ortak çocuk ...’nın velayeti, velayeti kendisinde bırakılan ... yararına verilen tedbir nafakasının devamı kararı ile kadın yararına verilen tedbir nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle değişen koşullara göre kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin talep edilmesinin mümkün bulunmasına göre, davacı-davalı kadının tüm, davalı-davacı erkeğin ise aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece...
Doktorlar Sitesi" unvanıyla kat mülkiyetine ve kat irtifakına tabi yapılar, bağımsız yerler ile ortak yerler, bütün parsellerdeki maliklerin ortak malı olup, bu ortak alanların yönetim planı ile yönetilmekte olduğunu, davalı kat malikinin, mimari projeye ve ana taşınmazdaki tüm kat maliklerini bağlayan sözleşme niteliğindeki yönetim planına açıkça aykırı şekilde imalatlar ve inşaatlar yaptığını, bu nedenle dava konusu taşınmazın maliki davalının, ortak alana vaki müdahalesinin yıkım suretiyle önlenmesini, kanuna aykırı kullanımların engellenmesini, onaylı mimari projeye aykırı imalatların yıkım suretiyle giderilerek projeye uygun eski hale getirilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir Mahkemece davalı tarafından niza konusu taşınmazın zemin katında 2,20X2,60 metre ebadında depo mahiyetinde ahşap imalat nedeniyle 12/10/1999 tarihinde durdurma tutanağının tanzim edildiği ve para cezasına çarptırıldığı, celp edilen mimarı proje...
Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzelterek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK md.438/7). SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkarılmasına, yerine “Her ayın 1. ve 3....
Davalı erkek eşin boşanma davasının bulunması ortak konutun belirlenmesi isteyen kadını kötü niyetli mi kılar? Kadın eş ortak konutun belirlenmesini isteyebilmesi için yıllar boyu sürecek eşinin boşanma davasının sonlanmasını beklemek zorunda mıdır? Terk sebebiyle boşanma davası açmayı hedefleyen davacı kadın eşin çağrı yapabilmesi için ortak konutun belirlenmesini istemesini engelleyen bir yasa hükmü var mıdır? Davacı kadının iyiniyeti, kötü niyeti “erkek eşin boşanma davasını inceleyen hakimin” görevidir. O halde mahkemece yapılacak iş TMK. m. 195 f. I hükmüne göre aile mahkemesi hakiminin müdahalesi ile ortak konutun belirlenebilmesi konusunda; - Eşleri uyarması, - Onları uzlaştırmaya çalışması, - Eşlerin ortak rızası ile uzman kişilerin yardımını istemesi, Bunlara rağmen uzlaşamadıkları takdirde kanunda öngörülen önlemleri alması gerekmektedir. Bu sebeplerle değerli çoğunluğun “farklı görüşüne” katılmıyorum....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2020 NUMARASI : 2020/181 ESAS 2020/1297 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının para hesabı yaptığını, gereksiz bir çok şeyi biriktirdiğini, feragat edilen dosyadan sonra tekrar bir araya gelmediklerini, 3 yıllık fili ayrılık süresinin geçtiğini, tüm bu nedenlerle tarafların TMK'nun 166/ son maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Dava; TMK'nun 166/son maddesine dayalı ortak hayatın yeniden kurulmaması nedeniyle boşanma istemine ilişkindir. Davacı erkek istinaf itirazında bulunmamış, davalı kadın boşanma, kusur belirlemesi, boşanma hükmüne bağlı olan yargılama gideri ve vekalet ücretini istinaf kapsamı dışında bıraktığından, hüküm anılan yönlerden usulen kesinleşmiştir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Davalı kadın süresinde olmayan cevap dilekçesinde maddi ve manevi tazminat ile aylık 1.000,00 TL nafaka talebinde bulunmuş, davalı vekili ikinci cevap dilekçesinde 1.000,00 TL nafakanın tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin olduğunu belirtmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; taraflar arasında ... 1.Aile Mahkemesinin 2015/103 Esas, 2017/75 Karar sayılı boşanma davasının reddine karar verildiği, bu kararın 12.04.2017 tarihinde kesinleştiği, kesinleşme tarihinden bu yana tanıkların yeminli beyanlarıyla sabit olduğu şekilde tarafların bir araya gelmedikleri, taraflar arasında ortak hayatın yeniden kurulamadığı, bu haliyle taraflar arasındaki evliliğin temelden sarsıldığı anlaşılarak davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, velâyet yönünden yapılan değerlendirmede ise ortak çocuğun duruşmada dinlendiği ancak sorulan soruları anlayamadığı, uzman bilirkişi raporundaki tespitler, çocuğun rahatsızlığı ve uzun süredir anne yanında yaşıyor olması nedenleri ile ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine ve baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk yararına aylık 500,00TL tedbir nafakasına,...
Mahkemece her iki dava ekleri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekirken, karşılıklı boşanma davaları bakımından kararın kesinleştiğinden bahisle boşanmaya ilişkin yeniden hüküm kurulmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 05.11.2018(Pzt.)...