Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

C.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 04.11.2022 tarihli ve 2022/593 Esas, 2022/1042 Karar sayılı kararıyla; tanık beyanları ve dosya kapsamından, davalı karşı davacı erkeğin, kadının başka bir erkek ile yazışmalarını gördükten sonra kadına fiziksel şiddet uyguladığı, kadının baba evine gitmesi üzerine aynı gün kadını ortak konuta getirerek bir süre daha birarada yaşamaya devam ettikleri, bu itibarla tarafların birlikte yaşamaya devam ederek karşılıklı kusurlarını affettikleri, affetmeseler bile hoşgörü ile karşılandıkları, tarafların halihazırda fiilen ayrı yaşamalarının da tek başına boşanma sebebi olamayacağı, affedilen veya hoşgörüyle karşılanan olayların taraflara kusur olarak yüklenmesi mümkün olmadığı gibi fiili ayrılık da tek başına boşanma nedeni olayacağından kadının ve erkeğin boşanma davalarının reddi usul ve yasaya uygun olup, davacı karşı davalı kadının asıl boşanma davasının; davalı karşı davacı erkeğin karşı boşanma davasının reddine yönelik istinaf başvurusunun...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca, her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı-davalı erkeğin boşanma davası kabul edildiği için, davalı-davacı kadının boşanma davası yönünde hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Davalı-davacı kadının boşanma davası hakkında olumlu olumsuz bir hüküm kurulmaması doğru bulunmamıştır....

      kendilerine güvenli bir hayatın sağlanabilmesi için 6284 sayılı Kanun gereğince müvekkili ile çocuklarının adreslerinin resmi kayıtlarda gizli tutulmasını talep ettiği, mahkemece talebin kabul edilerek davacı kadın ve ortak çocuklar hakkında kimlik ve adres bilgilerinin kayda alınarak gizli tutulması ve kendisine yapılacak tebligatlara ilişkin ayrı bir adres tespit edilmesine karar verildiği görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından; kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden, davalı kadın tarafından ise; kararın tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek dava dilekçesinde taraflar arasında daha önce verilen ayrılık kararına rağmen ortak hayatın yeniden kurulamadığından bahisle Türk Medeni Kanununun 172. maddesine dayanarak boşanma isteminde bulunmuş, mahkemece Türk Medeni Kanununun 166/2. maddesi uyarınca davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı tarafından daha önce davalı aleyhine bir boşanma davası açıldığı, bu davada 1 yıl süre ile ayrılık kararı verildiği ve hükmün 27.02.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....

          Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. Davacı kadının tanıklarının ziynetlere ilişkin somut, görgüye dayalı bir bilgileri yoktur. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından götürüldüğünü, elinden zorla alındığını ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı kadın, dava dilekçesinde boşanma talebinin yanı sıra 13.000 TL geri ödemeli kredi alacağı ve 4.000 TL bedelli eşya alacağı talebinde de bulunmuştur. Kadının, harcı yatırılarak açılmış kredi borcu alacağı ve eşya alacağı davaları vardır....

            Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, kişisel ilişki yönünden; davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, maddî ve manevî tazminat, nafaka, ortak çocuk Muammer ile kişisel ilişki kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 292.10'ar TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine kesin...

              Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar, reddedilen kendi tazminat talepleri, iştirak nafakasının miktarı, ortak çocukla kurulan kişisel ilişkinin süresi ve tedbiren kişisel ilişki kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince; her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına, yargılama sırasında doğan ortak çocuk 21.05.2016 doğumlu Necla Miray...

                Aile Mahkemesinde açılan boşanma davasının reddedilip, 11.09.2012 tarihinde kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden itibaren üç yıllık sürede ortak hayatın yeniden kurulamadığı, kadın tanıklarının beyanlarının evlilik birliğinin yeniden kurulduğunun kabulü olarak değerlendirilemeyeceği, tarafların evlilik birliğinin devamı amacıyla biraraya geldiklerinin yeterli delillerle kanıtlanamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddinin usul ve kanuna aykırı olduğu gerekçesiyle ... Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi kararının ortadan kaldırılarak İlk Derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir. B....

                  O halde ortak çocuklar ile velayet kendisine verilmeyen anne arasında infazı mümkün bir kişisel ilişki hükmü bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle mahkemece ortak çocuklar ile anne arasında kişisel ilişki kurulması talebi hakkında bir karar verilmesi gerekirken olumlu-olumsuz hüküm kurulmaması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

                    , bu karardan sonra davalının müşterek haneye dönmediğini ve ortak yaşamın yeniden kurulmadığını, davacının mahkememizin 2017/234 esas sayılı dosyasında evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma davası açtığını, ancak davanın süre yönünden reddine karar verildiğini, davacının polis gazisi olduğunu, bakıma muhtaç olduğunu, mahkememizin 2013/262- 2014/196 sayılı kararının kesinleşmesinin üzerinden 3 yıldan fazla süre geçmesi ve ortak yaşamın yeniden kurulamaması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu