Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2019/53 ESAS,2021/151 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1997 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden 3 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin işi gereği yaz aylarında Devecipınar Köyünde kalıp kış aylarında Kayseri'de yaşadıklarını, müvekkilinin çiftçi olduğunu, davalının ise ev hanımı olup evlilikte üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyip çocuklarına fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayıp müvekkiline hakaret ettiğini, müvekkili adına kayıtlı olup ancak davalının kullanımında olan 0 534 309 55 95 nolu hatta sürekli olarak...

ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2019/53 ESAS,2021/151 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Ortak Hayatın Yeniden Kurulmaması Sebebiyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının 1997 yılında evlendiklerini bu evliliklerinden 3 çocuklarının bulunduğunu, müvekkilinin işi gereği yaz aylarında Devecipınar Köyünde kalıp kış aylarında Kayseri'de yaşadıklarını, müvekkilinin çiftçi olduğunu, davalının ise ev hanımı olup evlilikte üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeyip çocuklarına fiziksel ve psikolojik şiddet uygulayıp müvekkiline hakaret ettiğini, müvekkili adına kayıtlı olup ancak davalının kullanımında olan 0 534 309 55 95 nolu hatta sürekli olarak...

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, Tehdit Hüküm : 1- Özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan TCK'nın 134/1, 62,53/1, 54....

    Davacı tarafça davanın takipsiz bırakılması sebebiyle HMK’un 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre, yargılama sırasında davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmaması doğru olmadığından, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Anayasa Mahkemesi'nin, TCK'nın 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının uygulanmasına" cümlesinin eklenmesi ile yargılama giderinin müteselsilen tahsili ile ilgili kısım çıkartılarak yerine ''Sanıkların birlikte sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinden ayrı ayrı, ortak yargılama giderlerinden ise eşit olarak sorumlu tutulmalarına'' cümlesinin eklenmesi suretiyle, diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, III-Sanık ... hakkında görüntülerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan kurulan hükme yönelik temyiz talebinin incelenmesinde; Sanık hakkında görüntülerin kayda alınması suretiyle özel hayatın gizliliğini ihlal suçundan 5271 sayılı CMK’nın 170/3. ve 225/1. maddelerinde öngörülen yönteme ve biçime uygun olarak açılmış bir...

        Ziynet eşyalarının niteliği gereği, kadının ortak konuttan ayrılırken yanında götürmesi hayatın olağan akışına uygun düşer. Davacı kadının tanıklarının ziynetlere ilişkin beyanı bulunmamaktadır. Tanıkların iddia edilen vakıayla ilgili somut, görgüye dayalı bir bilgileri yoktur. Dosyada iddiayı kanıtlamaya elverişli başkaca bir delil de bulunmamaktadır. Davacı kadın yemin deliline dayanmamış, gösterdiği diğer delillerle de dava konusu ziynet eşyalarının erkek tarafından elinden alındığını ve iade edilmediğini ispat edememiştir. Bu durumda mahkemece, davacı kadının ziynet talebinin reddi gerekirken, kabulü doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

          Ancak; 1-Mahkemece bloke edilen bedellerin tamamı dikkate alınarak fazla bloke edilen bedellerin davacı idareye iadesi yönünde hüküm kurulmaması, 2-Mahkemece verilen hüküm, Dairenin bozma kararı ile ortadan kalktığı halde, yeniden tescil hükmü kurulmaması, Doğru Görülmemiştir. Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

            Ancak; 1-Mahkemece bloke edilen bedellerin tamamı dikkate alınarak fazla bloke edilen bedellerin davacı idareye iadesi yönünde hüküm kurulmaması, 2-Mahkemece verilen hüküm, Dairenin bozma kararı ile ortadan kalktığı halde, yeniden tescil hükmü kurulmaması, Doğru görülmemiştir. Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

              Köyü, 108 ada 11 parsel ve 109 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara olduğu gibi kullanılması halinde getireceği net geliri üzerinden bilimsel yolla değerinin tespit edilerek değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Ancak; 1-Mahkemece bloke edilen bedellerin tamamı dikkate alınarak fazla bloke edilen bedellerin davacı idareye iadesi yönünde hüküm kurulmaması, 2-Mahkemece verilen hüküm, Dairenin bozma kararı ile ortadan kalktığı halde, yeniden tescil hükmü kurulmaması, Doğru görülmemiştir. Hükmün yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, 21.09.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesine göre, boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanma kararı verilir. Ret kararının kesinleşmesinden başlayarak geçen üç yıl zarfında ortak hayatın yeniden kurulmuş olduğunun kabul edilebilmesi için, tarafların bu amaçla bir araya gelmiş ve birlikte yaşamış olmaları, evlilik birliğinin amacına uygun olarak tesis edilmiş olması, bu hususların delillerle ispatlanmış bulunması gerekir. Davacı erkek tarafından daha önce açılan boşanma davası reddedilmiş, karar 25/04/2013 tarihinde kesinleşmiş; Türk Medeni Kanunu'nun 166/4. maddesine dayalı işbu dava ise 24/05/2016 tarihinde açılmıştır....

                  UYAP Entegrasyonu