Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı erkek tarafından, hükmün tedbir nafakası yönünden bozulması sebebiyle karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Dosyanın yeniden yapılan incelemesinde, dava açıldığı tarihte ortak çocuk Arda’nın baba yanında bulunduğu, davalı annenin dershanede öğretmen olarak çalışırken, yargılama sırasında memur sıfatıyla öğretmen olarak Batman iline atandığı, aylık 2.638,00 TL gelirinin bulunduğu ve gelirinin düzenli ve sürekli olduğu anlaşılmaktadır. Dava açıldığı tarihte ortak çocuğun baba yanında bulunduğu ve annenin de düzenli ve sürekli bir geliri bulunduğuna göre mahkemece ortak çocuk için baba lehine tedbir nafakasına hükmedilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ne var ki ilk incelemede bu yön gözden kaçırıldığından davacının karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemiz ilamının tedbir nafakasının bozulmasına ilişkin bölümünün kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden de onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....

    Kat Mülkiyeti Kanunundan Kaynaklanan ortak alanlara el atmanın önlenmesi, (bağımsız bölüm mülkiyetinin devri) projeye aykırı eski hale getirme, özel amaca tahsis edilen ortak alanda kurulan irtifakın kaldırılması ile tapunun iptali ve davacı kat malikleri adına amaca ve projeye uygun sığınak olarak tapuya tescil ve ecrimisil davasıdır. 1) Mahkemece tarafların talepleri hakkında kısmen kabulüne kısmen reddine dair hüküm kurulmuş ise de yeterli inceleme yapılmadan yetersiz ve eksik bilirkişi raporu ile hüküm kurulmaması gerekir....

      Davacı tarafça davanın takipsiz bırakılması sebebiyle HUMK’un 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre, yargılama sırasında davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden davalı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmaması doğru olmadığından, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 09.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacı tarafça davanın takipsiz bırakılması sebebiyle HUMK’un 409/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre, yargılama sırasında davalılar ... ve ... kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden bu davalılar yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/1 maddesi uyarınca maktu vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken bu hususta hüküm kurulmaması doğru olmadığından, hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 23.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddî biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşlerden biri, haklı bir sebep olmaksızın diğerinin birlikte yaşamaktan kaçınması veya ortak hayatın başka bir sebeple olanaksız hâle gelmesi üzerine de yukarıdaki istemlerde bulunabilir....

          hayatın yeniden kurulamayacağı kanaati ile tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetlerinin anneye verilmesine, Nallıhan Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/48 Esas sayılı dosyasında belirlenen nafakanın aynen devamına, kararın kesinleşmesini müteakip davalı kadın için yoksulluk, ortak çocuklar için belirlenen nafakanın iştirak nafakası olarak devamına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir....

            Merkez Bankasına yaptıklarını, davacıların 2007 yılında davalı T5 ile tanıştığını, yaşlarının ileri olması para yönetme ve takip ehliyetlerinin sınırlı olması sebebiyle, iyi niyetle, davalı tarafın kızı ve damadının bankacı olmasının verdiği güvenle , davalının, davacıları ikna etmesi sonucu T7 E-5 Pendik Şubesinde ortak hesap açtıklarını, açılan bu ortak hesapta bulunan davacılara ait paralarda davalının hiçbir hakkı olmadığını, para yönetme yetkisinin davalıya verildiğini, davalının bu durumu ikrar eden dilekçeyi düzenlediğini ve bankaya vereceğini taahhüt ettiğini ve aynı tarihlerde Denizbank-Pendik Şubesi ve Garanti Bankası Pendik Çarşı şubelerinde de vadeli ortak hesaplar açıldığını, davalının aynı dönemde Almanya'da ikamet eden diğer davacı T2 da TEB E-5 Pendik şubesinde kendisiyle ortak hesap açmaya ikna ettiği ve adı geçenin Almanya'da biriktirdiği paraları bu ortak hesaba yatırdığını, davacı T2n Türkiye ziyareti sırasında hesaplarını kontrol ederken bu ortak hesaptan 12.08.2014...

            Davacı kadının kardeşlerinin erkek eşe fiziksel şiddet uygulaması olayında kadının bir dahilinin olduğu iddia ve ispat edilmediğinden, kadının ailesinin evlilik birliğine müdahalelerine yönelik tanık beyanlarının ise soyut nitelikte bulunması sebebiyle, bu vakıalar da kadına kusur olarak yüklenemez. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı kadın dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, davanın kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamıştır. 2-Davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmaması da (HMK m.26) usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

              rahatsızlık verdiğine ilişkin varsa taraf delilleri toplanıp ve bu konuda gerektiğinde bilirkişi incelemesi de yaptırılarak oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmemesi, 2-Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarında; Kat Mülkiyeti Yasasının 16. maddesi uyarınca anataşınmazın ortak yerlerine arsa payları oranında ortak mülkiyet hükümlerine göre malik ve arsa payları oranında kullanma hakkına sahip olan kat maliklerinin çağdaş yaşamın zorunlu gereksinimlerinden olan televizyon anteninin aşağıda açıklanan koşullara uygun bulunması durumunda anayapının ortak yerlerine konulması hususunda diğer kat maliklerinin rızası aranmamaktadır....

                ödeme gücü yanında ortak çocuğun yaşı, okul durumu ve genel ihtiyaçlarının da nazara alınması gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu