Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine; Ancak; Mahallinde yapılan keşif sonucu düzenlenen orman yüksek mühendisi bilirkişinin raporunda; dava konusu yerin orman bitki örtüsü gelmeden ve gelmesine mani olunmadan sanık tarafından sürüldüğünün, eylemin işgal ve faydalanma olduğunun belirtilmesine; mahkemenin kabulünün de bu doğrultuda olmasına karşılık bilirkişi tarafından ağaçlandırma gideri tesbit edilmesine göre; bilirkişiden yemini verdirilerek sanığın orman diri örtüsüne zarar verip vermediği hususunda ek rapor alınması ile diri örtüye zarar vermediği veya tahrip etmediği, takdirde ağaçlandırma giderine de hükmolunamayacağı gözetilmeden bilirkişi raporunda belirtilen zararı karşılamadığı gerekçesiyle CMK 231 maddesinin uygulanmamasına ve müdahil idarenin Hukuk Mahkemelerinde dava açmakta muhtariyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde...

    oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi, 3) Tazminat ve ağaçlandırma giderine karar verilirken uygulanan yasa maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK'nun 232/6 maddesine muhalefet edilmesi, 4) Ağaçlandırma gideri üzerinden yasal faize hükmolunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık, müdahil vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA, 01.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Yanan bölümlerle ilgili ağaçlandırma gideri ve orman emval kaybı yönünden kısmen de olsa davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanan çalı çırpının ekonomik değerinin olmadığı belirtilerek ağaçlandırma gideri ve orman emval kaybına ilişkin istemin reddedilmiş olması doğru değildir...'' denilerek ağaçlandırma gideri talebinin kısmen de olsa kabulü gerektiği belirtilmiştir. Dairemizin 05/03/2012 tarih, 2011/411 Esas, 2012/3432 Karar sayılı ilamına uyulmakla davacı yararına usuli kazanılmış hak doğduğu gözetilerek bozma doğrultusunda işlem yapılmak ve bozma ilamına uygun karar vermek gerekir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasına rağmen ağaçlandırma giderine yönelik istemin tümden reddi doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 3-Davacı, dava dilekçesinde faiz talebinde de bulunmuştur....

        Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davalı hakkında düzenlenen suç tutanağında orman alanından ağaç kesildiğine dair bir tespitin yer almadığı, bu tutanak esas alınarak davalı hakkında Mustafakemalpaşa 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/389 esas, 2014/221 karar sayılı dosyasında, orman alanının işgali, ormandan faydalanma ve ormanın içinde yerleşilmesi suçundan yargılama yapıldığı, keşif sonucunda düzenlenen bilirkişi raporunda; sanığın(davalının) kullandığı yerin orman sınırları içinde kaldığı, işgal ve faydalanma olarak değerlendirildiği, sanığın ormandan kesim yaparak açma eyleminin bulunmadığı, kadastrosu kesinleşmiş ormanlık alanda tarla açmak, hayvan barınağı ve samanlık yapmak sureti ile davalının ormandan faydalanma eyleminin sabit görülerek 6831 sayılı Orman Kanunu'nun 93/1. maddesine göre cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın, itirazın reddi üzerine kesinleştiği anlaşılmaktadır....

          Mahkemece; usulsüz kesim yapan davalıların ceza mahkemesinde mahkumiyetlerine karar verildiği ve yargılama sırasında alınan raporun usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriğinden; davacı idare ile davalıların üye olduğu kooperatif arasında kesim ve sürütme şartnamesi imzalanarak orman sahasının kooperatife teslim edildiği, teslim edilen ve damgalı olan ağaçların dışında damgasız 91 adet ağacın usulsüz olarak kesildiği ve kesilen ağaçların orman işletme deposuna teslim edildiği, davacı idare tarafından usulsüz kesilen ve teslim edilen ağaçların satılarak gelir elde edildiği anlaşılmaktadır....

            kullanılmakta iken kesinleşen orman kadastrosu neticesinde veya mahkeme kararı ile orman sayılan yerler içerisinde kalan sahalara özel ağaçlandırma ve özel imar ihya gayesi ile müracaatta bulunulması durumunda; bu sahalarda özel ağaçlandırma ve özel imar ihya yapılması amacıyla orman-halk ilişkilerinin bozulmaması için önceden kullanan gerçek veya tüzel kişilere izin verilebilir....

              Davacı vekili; davalının ormanlık alanda arı yetiştiriciliği yaptığını, arıları uzaklaştırmak için kullandığı tütsü makinesinden sıçrayan kıvılcımların orman yangınına sebebiyet verdiğini belirterek; bu nedenle oluşan zarar kapsamında ağaçlandırma gideri ve yangın söndürme giderlerinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı; davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece; alınan bilirkişi raporu benimsenerek, davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından, davacının davalıdan istediği tazminat miktarı, orman yangınına müdahale eden helikoptere ilişkin gideri de kapsamaktadır. İdarenin sadece dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanım bedeli ödeyip ödemediği ise dosya kapsamından anlaşılmamaktadır....

                Maddesi incelendiğinde orman sahalarının işgali halinde de ağaçlandırma gideri oluşacağının açıkça hüküm altına alındığını, nitekim işgalin devamı müddetince orman sahasının içerisinde orman ağaçlarının büyümesinin mümkün olmadığını, doğal olarak tohumlanıp büyüyemeyen ağaçların yerine işgal sonrası ağaçlandırma yapılması mecburi olduğunu, işbu işgal haksız eylemi ile bu sebeple ağaçlandırma gideri oluştuğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, 6831 sayılı Orman Kanunu’na muhalefet nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü; Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; 1.6.2005 tarihinden sonra açılan davalarda, orman idaresinin şahsi hak talepleri yönünden karar verilemeyeceği gözetilmeden ağaçlandırma gideri ve buna bağlı olarak nisbi harcın sanıktan tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan bozma üzerine verilen hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi gereğince 32,04 lira ağaçlandırma gideri ve 15,60 lira nisbi harcın sanıktan tahsiline ilişkin 11 ve 14. maddelerinin karardan çıkarılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2016/445 Esas 2017/670 Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davalının orman alanlarının işgali ve ormandan faydalanma suçundan cezalandırılmasına karar verildiği, kararın 20.11.2018 tarihinde kesinleştiği, yargılama aşamasında alınan orman bilirkişi raporunda davalının açma yaptığına, diri örtü söktüğüne ve ağaç kestiğine dair bir tespit yapılmadığı, davalının açma ve ağaç kesmeden hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet hükmü bulunmadığı, davalının açma yapmaksızın salt işgal ve faydalanmadan cezalandırıldığı, dolayısıyla davalının ağaçlandırma gideri ve emval bedelinden sorumlu tutulamayacağı, tazminat şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilmiştir. D E L İ L L E R : Fethiye 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/445 Esas sayılı dosyası ve tüm dosya kapsamıdır....

                  UYAP Entegrasyonu