Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Şu hale göre; davanın 115 ada 269 parsel hakkında olmayıp bu parselin bitişiğindeki orman olan taşınmaza yönelik olduğu düşünülerek, öncelikle; bu parselin doğusunda ve kuzeyinde bulunan ve orman kadastro haritasına göre orman kadastro sınırı ünde kaldığı belirlenen taşınmaz hakkında açıldığı gözönünde bulundurularak, komşu orman taşınmazları hakkında kadastro tutanağı düzenlenip düzenlenmediği ya da kesinleşen orman kadastrosu hakkında 3402 sayılı Yasanın 22/son maddesi doğrultusunda işlem yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, komşu orman taşınmazına parsel numarası verilip tutanak düzenlenmişse davanın o parsel hakkında olması nedeniyle tesbitin kesinleşmeyeceği gözönünde bulundurularak bu parselin tutanak aslı bulunduğu yerden getirtilmeli, bundan sonra bir orman mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla keşif yapılarak kadastro paftası orman kadastro haritasında olduğu gibi 1/5000 ölçeğine dönüştürülerek 301, 302, 303, 304 OTS ile 243, 346, 347, 348, 349, 446, 447, 448 orman sınır noktaları...

    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın 230 ada 4 sayılı orman parseli içerisinde kaldığı ve 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesindeki 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği iddiasıyla davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından taşınmazın orman parseli içerisinde kalmadığı belirtilerek temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09.05.2012 gün ve 2012/1606-6972 sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkemece mahallinde keşif yapılmadan duruşmada dinlenen bilirkişi beyanına göre çekişmeli taşınmazın 230 ada 4 sayılı orman parseli içerisinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hükmü yeterli değildir....

      Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, davacıların dava ettikleri çekişmeli taşınmazlar 113 ada 1 sayılı orman parseli içinde bırakılmıştır....

        Hükme dayanak yapılan orman bilirkişi raporunda; çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık alan olarak gözüktüğü, uzun zaman önce orman örtüsü kaldırılarak tarım yapıldığından az miktarda humus bulunduğu, davalı yerin yakın çevresinde bulunan orman parseli ile bütünlük içinde olduğu, geçmişte ormandan açılarak oluşturulduğu , orman sayılan yerlerden olduğu açıklanmış ise de çekişmeli taşınmazın dört tarafı kadastro çalışmaları sırasında gerçek kişiler adlarına tespit edilip, tutanakları itirazsız kesinleşmiştir.Mahkemece, komşu taşınmazlar hakkında, kadastro ve genel hukuk mahkemelerinde dava bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Mevcut dosya kapsamına göre davalı yerin dört tarafı kesinleşmiş kişi parselleri ile çevrili olup orman parseli ile bütünlük oluşturmadığından taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı yönünde duraksama olmuştur....

          İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve davacının 182 ada 29 sayılı parsel hakkında dava açtığı, keşiften sonra alınan fen bilirkişi raporunda davacının dayandığı tapu kaydının kısmen bitişikteki 101 ada 1 sayılı orman parselini de kapsadığı görülünce, mahkemece, Orman Yönetimi ve Hazinenin resen davaya dahil edildiği ve suç üstünden alınan ödenekle tebligatların çıkarıldığı, sonraki celse davacının davasını sadece dava konusu 182 ada 29 parsele hasretmesi nedeniyle bu parsel hakkında hüküm kurulduğu, orman parseli aleyhine bir karar verilmediği gibi esasen davanın sadece 29 sayılı parsele açıldığı, bu nedenle Hazine ve Orman Yönetiminin taraf sıfatının bulunmadığı, mahkemece resen davaya dahil edilmelerinin de taraf sıfatı kazandırmayacağı, bu parsel hakkında usûlüne uygun açılmış bir davalarının da bulunmadığı, hükmünde sadece davanın taraflarınca temyiz edilebileceği göz önünde bulundurularak Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz dilekçelerinin REDDİNE, temyiz harcının...

            Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, taşınmaza komşu 630 ada 60-61 ve 62 sayılı parsellerin hali arazi niteliği ile tespit görüp kesinleştiği, doğu yönünde bulunan taşınmazların ise orman parseli olarak tespit edildiği, hükme esas alınan 17.06.2009 tarihli bilirkişi raporuna ekli memleket haritasında (A) ve (B) kısımlarının bitişikteki hali arazi olarak tespit gören parsellerle aynı görünümde olduğu, keza memleket haritasında da bitişikteki orman parseli ile aynı konumda olduğu, amenejman planında bozuk baltalık olarak belirlendiği, eylemli durumu ve konumuna göre taşınmazın bitişikteki hali arazi ve orman parselinden ayırtedici bir unsur görülmediği, bitişikteki orman parseli ile aynı özellikte ve devamı niteliğinde olduğu, bu özellikleriyle zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı gözönünde bulundurularak Hazine ve Orman Yönetiminin davasının...

              zaman dava açılabileceğinden, dava konusu parselle birlikte 56 parseli çevreleyen 1 parselin, orman parseli olduğu anlaşılmaktadır....

                Köyü 101 ada 188 sayılı parselin kısmen kesinleşen orman kadastro sınırları içinde, kısmen dışında kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bir örneği dosyada yer alan tahdit haritasında çekişmeli parseli ilgilendiren orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. Bundan ayrı çekişmeli parselin bir bölümünün orman kadastrosu sırasında orman tahdit sınır noktası tesis edilmeksizin oluşturulan P: 24 numaralı ziraat parseli içinde kaldığı, bu yer içinde kalan başka taşınmazların da aynı nedenle Orman Yönetimi tarafından açılan davalara konu oldukları anlaşılmaktadır....

                  Hükmüne uyulan bozma ilamında “Mahkemece, çekişmeli parselin kısmen kesinleşen orman kadastro sınırları içinde, kısmen dışında kaldığı kabul edilerek hüküm kurulmuşsa da yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; bir örneği dosyada yer alan tahdit haritasında çekişmeli parseli ilgilendiren orman sınır noktalarını birleştiren hat ile karara dayanak alınan bilirkişiler tarafından düzenlenen krokide, aynı noktaları birleştiren hat arasında açı, eğim, yön ve uzaklık bakımından benzerlik yoktur. Bundan ayrı çekişmeli parselin bir bölümünün orman kadastrosu sırasında orman tahdit sınır noktası tesis edilmeksizin oluşturulan P: 71 numaralı ziraat parseli içinde kaldığı, bu yer içinde kalan başka taşınmazların da aynı nedenle Orman Yönetimi tarafından açılan davalara konu oldukları anlaşılmaktadır....

                    sınırı içerisine alınmasına ve orman sınırının bu şekilde düzeltilmesine, taşınmazın bitişiğindeki geniş orman parseli ile birlikte 6831 sayılı Kanunun 11/4. maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına kayıt ve tesciline, 101 ada 440 nolu parselin 28.01.2009 günlü bilirkişi krokisinde gösterilen 541,67 m²'lik bölümünün tapu kaydının iptali ile orman kadastro sınırı içerisine alınmasına ve orman sınırının bu şekilde düzeltilmesine, taşınmazın bitişiğindeki geniş orman parseli ile birlikte 6831 sayılı Kanunun 11/4. maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına kayıt ve tesciline, 102 ada 121 nolu parselin 28.01.2009 günlü bilirkişi krokisinde gösterilen 2489,33 m²'lik bölümünün tapu kaydının iptali ile orman kadastro sınırı içerisine alınmasına ve orman sınırının bu şekilde düzeltilmesine, taşınmazın bitişiğindeki geniş orman parseli ile birlikte 6831 sayılı Kanunun 11/4. maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından...

                      UYAP Entegrasyonu