No:310 Ata Pîaza K:2 Sarıyer İstanbul adresindeki merkez ofisinde 6356 sayılı kanunu uyarınca işletme toplu iş sözleşmesi İçin yetki çoğunluğunu sağladığına dair olumlu yetki tespit yazısı verildiğini ve davalı sendikanın toplu is sözleşmesi yapmaya yetkili olduğunun belirtildiğini, söz konusu olumlu yetki tespiti yazısının 08,11.2017 tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiğini, tespit yazısına konu edilen merkez ofisin fabrika iş yerine bağlı işyeri olması ve dolayısıyla her iki birimin tek bir iş yeri olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davacı şirket ile davalı sendika arasında akdedilebilecek toplu iş sözleşmesinin işyeri toplu iş sözleşmesi olduğunu ve bu sebeple yetki tespitine ilişkin çoğunluğun işçi sayısının yarısından fazla olarak belirlenmesi gerektiğini, davalı bakanlıkça olumlu tespit yazısının hukuka aykırı şekilde tanzim edildiğini, davalı sendikanın işyeri düzeyinde yeterli çoğunluğu sağlayamadığı için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkili olmadığını, fabrika ve merkez ofisin...
Sendikası) gerekli çoğunluğu sağladığı gerekçesiyle toplu ... sözleşmesi yapma konusunda yetki tespiti kararı verildiğini ancak yetki tespiti kararının hatalı olduğunu, sendika üyeliklerinin çalışanların rızaları hilafına yapıldığını iddia ederek yetki tespit belgesinin iptali ile ... ... Sendikasının toplu ... sözleşmesi yapmaya yetkili olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı Bakanlık vekili cevap dilekçesinde; Bakanlık işleminin usulüne uygun olarak tesis edildiğini, Genel Müdürlük tarafından kurulan sendika yetki sistemine Sosyal Güvenlik Kurumu (...) kayıtlarından otomasyon sistemiyle yansıyan bilgiler doğrultusunda işlem yapıldığını, ilgili kanun maddeleri uyarınca Bakanlığa yapılan yetki tespit başvuruları değerlendirilirken işverenler tarafından ...'...
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 27.11.2020 NUMARASI : 2019/372 2020/316 DAVA KONUSU : Tespit (İş Hukukundan Kaynaklanan) KARAR : GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: İDDİANIN ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket kapsamında, T9 Sendikasına 20.09.2019 tarihli olumlu yetki belgesi verdiği, oysaki kendilerinin haricen yaptıkları araştırmaya göre 49 işçinin sendika üyesi olmadığını, yetki belgesinin iptal edilmesi gerektiğini, kanunda yetki başvuru tarihindeki "çalışan işçiler " esas alınmış olup, bu koşulun sağlanıp sağlanamadığının incelenmesi gerektiğini, üye kayıt fişlerinin noter kayıt örneklerinin incelenmesi gerektiğini, davalı Tümtis Sendikasının, davacı işyerinde yeterli ve gerekli çoğunluğu sağlayamadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ: T9 vekili Av....
da ayrı bir işyeri kaydı olsa dahi müvekkili şirket tarafından sevk ve idare edilen bir işyeri daha bulunduğunu, ortada tek işyerinin bulunduğunu, işyerinde toplam 179 işçinin bulunduğunu, yetki için 90 işçi sayısının gerekli olduğunu beyan ederek, yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmişlerdir. B) Davalı Cevabının Özeti: Davalı T.C.... ... ... Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının 6 günlük hak düşürücü süreye tabi olduğunu, sendika, noter ve ... dan gelen kayıtlar doğrultusunda yetki talebinin sonuçlandırıldığını, 177 işçinin çalıştığı ve 72 işçinin davalı sendikaya üye olduğunun tespit edildiğini, iki işyerinin işletme olarak değerlendirildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....
İptali talep edilen yetki tespitinin karar tarihinin 10/09/2020 olduğu, eldeki davanın ise 16/09/2020 tarihinde açıldığı nazara alındığında davanın 6 günlük süre içerisinde açıldığı açıktır....
İcra Müdürlüğünün 2010/19128 sayılı takip dosyasında çeke dayalı olarak kambiyo takibi yapılmış, borçlu tarafından, icra mahkemesine başvurusunda, yetki itirazı ile birlikte çekin keşide tarihi ve bedel kısmında tahrifat olduğu bildirilerek bu nedenle de takibin iptali talep edilmiş, mahkemece, takibe İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2009/1673 D.İş sayılı ihtiyati haciz kararı ile başlandığı belirtilerek yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Takibe ihtiyati haciz kararı ile başlanılmış olduğundan yetki itirazının reddine karar verilmiş olması doğru ise de mahkemece borçlunun tahrifat iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 25/04/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ne var ki, Hazine; dosya arasına sunduğu 02.08.2002 hakim havale tarihli dilekçesi ile, çekişmeli 103 ada 17 parselin tamamının evveliyatının Hazine’ye ait olduğunu; davalıların kadastro çalışmaları sırasında hileli yollarla bu taşınmazı kendi adlarına kadastro komisyon kararı ile tespit ettirdiklerini ileri sürerek, "çekişmeli taşınmazın davalılar adına olan tespitinin iptali ile adına tapuya tesciline karar verilmesi isteminde bulunmuş olup, Hazinenin bu dilekçesi ve içeriğindeki beyanının (harçtan da muaf olması karşısında) davaya katılma niteliğinde olduğundan, Hazinenin talebinin de yöntemince araştırılması gerekir. Nitekim 6100 sayılı HMK’nın 297/2. maddesi uyarınca mahkeme tarafların tüm talepleriyle ilgili olumlu ya da olumsuz bir karar vermek zorundadır....
Plaza 10/312 adresindeki merkez ofisinde çoğunluğu sağladığına dair olumlu yetki tespiti kararını 06/06/2016 tarihinde tebliğ aldıklarını, merkez ofisin ve fabrika iş yerinin tek bir işyeri sayılması gerektiğini sendika ile yapılacak sözleşmenin işyeri toplu iş sözleşmesi olduğunu, davalı sendikanın yetkili olup olmadığı tespit edilirken toplam çalışan sayısının dikkate alınması gerektiğini iddia ederek davanın kabulü ile yetki tespitinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
Bu cümleden olarak; 6356 sayılı Kanunundaki, yetki talebinin başvuru tarihi itibariyle ve kayıtlar esas alınarak inceleneceğine (42/2. md.), yetki süreci başladıktan sonraki işkolu değişikliği tespitinin bir sonraki dönem için geçerli olacağına ve işkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davaların ise, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacağına (5/2.md.) ilişkin düzenlemeler bu gayeye matuf olan emredici kurallardır. Bahse konu bu düzenlemeler de yetki tespitinde izlenecek prosedür yeknesak bir biçimde düzenlenmiş, tespitin işletme veyahut işyeri düzeyinde yapılması hallerine göre ayrıksı bir kural öngörülmemiştir. Dolayısıyla, davacı işverene ait olup başvuru tarihi itibariyle “petrol, kimya, lastik, plastik ve ilaç” işkoluna kayıtlı olan ... adresindeki işyerinin, “metal” işkolunda faaliyet gösteren davalı Sendikanın yetki başvurusunda dikkate alınarak sonuca gidilmesi yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi ve tapunun iptali istemine ilişkin olarak açılan davada ... 3. Tüketici Mahkemesi ve ... 4....