Dava dosyası incelendiğinde; dava konusu taşınmaza ait tapu kaydından 14 bağımsız bölüm nolu taşınmazın niteliğinin ''apart ofis'' olarak kayıtlı olduğu görülmektedir. Ancak taraflar arasında akdedilen taşınmaz satış sözleşmesinde davacıya satışı kararlaştırılan 14 nolu bağımsız bölümün sözleşmede konut (mesken) niteliğinde olduğu açık ve kesin biçimde belirtilmiştir. Davacı da dava dilekçesinde ve istinaf itirazlarında satışı yapılan bağımsız bölümün mesken niteliğinde olduğunu, ancak davalı tarafın bağımsız bölümü müvekkiline sattıktan sonra proje değişikliğine gittiğini ve elindeki bağımsız bölümü daha rahat satabilmek için bağımsız bölümün cinsini apart ofis olarak değiştirdiğini, bağımsız bölümün mesken olarak satın alındığını ileri sürmüştür....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2020 NUMARASI : 2019/705 ESAS - 2020/796 KARAR DAVA KONUSU : Tüketiciyi Koruma Kanunundan Kaynaklanan (Hizmetin Ayıplı Olmasından Kaynaklanan) KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı T3 Koza arasında 22/11/2018 tarihinde yatırım amaçlı Kozapark Akkoza evleri ile ilgili olarak konut satım sözleşmesi imzalanmış olduğunu, tarafların Heybeli Blokta yer alan 1 F tipi, 15....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, 818 sayılı BK'nın 215. maddesinde düzenlenen ayıptan kaynaklanan tazminat isteğine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14/son maddesi gereğince 01.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulunun Hukuk Dairelerinin iş bölümünü düzenleyen 21.01.2013 tarihli ve 2013/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz inceleme görevi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 03.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı QNB Finansbank Anonim Şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka tarafından davalı Hakan Şaştım'ın risklerini teminat altına almak amacıyla, maliki olduğu ve üzerinde "kira şerhi" olan ve fiilen ofis olarak kullanılan dava konusu taşınmaz üzerine 28/04/2015 tarihinde ikinci dereceden 880.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, yine müvekkil banka tarafından diğer davalı Elite Özel Eğit. Ve Sosyal Hiz. Tic. Ltd....
Yargıtay eksik iş sebebiyle, eser sözleşmesinden kaynaklanan ayıptan kaynaklanan sorumluluk hükümlerinin uygulanmayacağına isabetle hükmetmiştir. Zira eksik iş sebebiyle henüz ifa edilmiş bir eseri teslim borcu bulunmamaktadır. Ayıbın belirlenmesinde, TBK m. 475 somut bir kıstas getirmemiştir. Somut sözleşme hükümleriyle çekişme konusu olayın koşulları ayrı ayrı değerlendirilecektir. Ancak, satıcının ayıptan doğan sorumluluğunu düzenleyen TBK m.219 nazara alınarak, eserin kullanılma elverişliliğini veya değerini önemli ölçüde azaltacak ya da kaldıracak nitelikteki eksiklikler; lüzumlu nitelikteki eksiklikler olarak kabul edilmelidir. İş sahibi ile yüklenici, aksini açıkça kararlaştırmadıkça, yüklenici orta kalitede bir malzeme kullanmalıdır. Malzeme fen ve teknik standartlara uygun olmalıdır. Bu malzemenin taraflarca kararlaştırılan amaca uygun şekilde kullanılmasıyla oluşturulacak eserin iş sahibine teslim edilmesi gerekir....
Bilirkişi raporu sunulduktan davaya konu fatura bedelinin sehven peşin tahsil edildiğine ilişkin kaydın düzeltildiği, Dava hukuki niteliği itibariyle eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasıdır. Davalı akdi ilişkiyi inkar etmiştir. Akdi ilişki inkar edildiğine göre, akdi ilişkinin kurulduğunu ispat yükü davacı yüklenici üzerinde kalmaktadır. Davacı inkar edilen akdi ilişkiyi yazılı delille, yazılı delil niteliğinde olmayan ancak kesin delil niteliğindeki ikrar ve yemin veya davalının açık muvafakati olmak kaydıyla tanık beyanıyla ispat etmesi gerekmektedir. Davalı akdi ilişki ile ilgili tanık dinlenmesine açıkça muvafakat etmemiştir. Davacı yemin deliline dayanmıştır. Davacının hem akdi ilişkinin ispatı hem de fatura bedelinin tahsil edilip edilmediği hususunda davalıya yemin teklif etme hakkı bulunmaktadır....
Bu durumda her nekadar, davacı yüklenici, sözleşme uyarınca hakettiği 22140 ada 1 parsel numaralı taşınmaz yönünden bu taşımazın üzerinde sözleşme sonrası davalı arsa maliklerinin borcundan dolayı konulmuş hacizler nedeniyle hukuki ayıptan ari olarak devrinin mümkün olmaması nedeniyle taşınmazın bedelini istemekte haklı ise de, söz konusu taşınmaz bedeli ile ilgili hükmedilecek miktardan, davacı yüklenicinin yükümlülüğünde olup, davalı arsa maliklerince ödenmek zorunda kalınan iskân ruhsatı masraflarının mahsubunun düşünülmemesi doğru olmamıştır. Öte yandan, davalı tarafın iskân ruhsatı haricinde de taşınmazda eksik ve ayıplı imalatlar bulunduğu ve bunların 3. kişiye tamalattırılması ile ilgili masraflar yapıldığı savunularak, bu masrafların da mahsubu talep edilmesine karşın, bu husus üzerinde durulmaması da doğru olmamıştır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2014 NUMARASI : 2012/253-2014/744 Dava konusu uyuşmazlık, taraflar arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, satış konusu araçtaki gizli ayıptan kaynaklı alacak talebine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 27.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
e tebliğ edilmiş ancak sanal ofis görevlileri tebligat alma yetkileri olmadığından gelen posta görevlisine söz konusu tebligatı almaya yasal olarak yetkili olmadıklarını beyan ederek tebligatı almamışlardır. Bunun üzerine posta görevlisi tebligat parçasına müvekkilin adresinin sanal ofis olduğunu, muhatabın kendisinin de çalışanının da adreste olmadığını belirtmek suretiyle ve ayrıca sanal ofis görevlisine haber verdiğini de belirterek muhtara tebliğ ettiğini tebligat parçasına yazmıştır. Ancak haber verdiğini belirttiği şahıs posta görevlisinin tebligatta da belirttiği gibi sanal ofis görevlisi olup, müvekkil şirket görevlisi değildir. Ayrıca posta görevlisi tebligata, 2 nolu haber kağıdının muhatabın kapısına yapıştırıldığı belirtilmişse de zaten sanal ofiste müvekkile ait bir ofis ve o ofisin kapısı da olmadığından yapıştırıldığı iddia edilen 2 nolu haber kağıdı parçası yapıştırılmamıştır....
Davacı, dava konusu taşınmazın edinilmesi sırasında çalışmaları sonucu elde ettiği geliri ile katkı sağladığını, üzerine yapılan binanın inşasının da aile gelirleri ile sağlandığını ancak eşinin babası adına tapuya tescil edildiğini, açıklayarak alacak talebinde bulunmuştur. Dava konusu 3604 ada 1 sayılı arsa niteliğindeki taşınmaz 14.05.1992 tarihinde alım suretiyle davalılardan eş ...'in miras bırakanı babası ... adına tescil edilmiş, 24.05.1993 tarihindeki satış ile 1/2 şer oranda ... ile ... adına sicil oluşmuştur. Ardından 18.08.1993 tarihli satış sonucu anılan taşınmazın 1/2 oranındaki bölümü eş ... adına tapuda temlik edilmiştir....