Davacı vekili, ilk derece mahkemesince iki ofis yerine bir ofis inşa edilmesinden kaynaklı zarara yönelik ıslah dilekçesi ile talep edilen miktar yönünden bir karar verilmesine yer olmadığına ilişkin hüküm tesis edilmesinin yerinde olmadığını, mahkemenin karar verilmesine yer olmadığına dair vermiş olduğu hükme ilişkin maktu vekalet ücreti yerine nispi vekalet ücretine hükmetmesinin yerinde olmadığını beyan ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında iki adet ofis alımına ilişkin akdi ilişki kurulduğu, davacıya17 ve 18 numaralı ofislere ilişkin kat irtifaklı tapuların verildiği hususunda uyuşmazlık yoktur....
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, ipotekli taşınmazın cebri satış yolu ile dava dışı Hasan Arıcanlı adına tescil edildiği ve ipotek şerhinin de terkin edildiği, bu haliyle davanın konusuz kaldığı, dava konusu ipoteğin tesisine ilişkin akit tablosunun incelenmesi sonucunda, bu ipoteğin KYC Grup Ev ve Ofis Sistemleri A.Ş.’nin davalıya borçlarının teminatı olarak verildiği, davalının savunmasında davacının KYC Grup Ev ve Ofis Sistemleri A.Ş.’nin borçlarının teminatını teşkil etmek için ipotek verdiğini, keşidecisinin Kaycan Mobilya Ltd. Şti. ve davacının aval veren olduğu çek nedeniyle de davacıdan alacaklı olduğunu belirterek ipoteğin kaldırılması talebini kabul etmediği, yargılama sırasında feri müdahil Kaycan Mobilya Ltd. Şti. ile KYC Grup Ev ve Ofis Sistemleri A.Ş.'...
Davalı Mekanik Ofis Ltd....
Arsa niteliğindeki ... ili, ... ilçesi, ... mahallesi, 3280 ada 17 parsel sayılı taşınmazın zeminine emsal karşılaştırması yapılarak değer biçilmesi yöntem itibariyle doğru olduğu gibi, üzerinde bulunan yapılara resmi birim fiyatları esas alınıp yıpranma payı düşülerek, değer biçilmesinde de bir isabetsizlik görülmemiştir. Ancak; 1)Dosyada bulunan bilgi ve belgelere göre; hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporunda emsal kabul edilen ... mahallesi 1000 ada 28 parsel sayılı briket depo vasıflı taşınmaz, üzerinde bulunan yapı ile birlikte satıldığı halde yapı bedeli satış bedelinden mahsup edilmeden değer biçildiğinden bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir....
DAVA KONUSU : Alacak (İşçi İle İşveren İlişkisinden Kaynaklanan) KARAR : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının davalı işyerinde 2007 yılında çalışmaya başladığını ve bugüne kadar dava dışı; 2007 yılında ATK Güvenlik Hizmetleri Limited Şirketi'nin, 2011 yılında MANPAWER İnsan Kaynaklan Limited Şirketi'nin, 2012 yılında ATK Temizlik Elektronik Limited Şirketi'nin ve 2013 yılı itibariyle Yeşilırmak Sosyal Hizmetler İnş. Tur. San. Ltd. Şti.'...
yönetimi zor durumda bırakan konuşma yaptığı, Haluk beye, sinirli değilim ama istersem sinirli olabilirim, tavırlı değilim ama tavırlı olabilirim, şeklinde ifadeler kullandığı, savunmasında hatalı olduğunu kabul ettiği, belirtilerek, davacının işyeri ve çalışma kurallarına uygun, işyeri disiplinini bozmayacak şekilde görevini yerine getirmesi gerektiği, aksi halde iş sözleşmesinin feshedileceğinin bildirilmesine rağmen işyerindeki çalışma kurallarına uymadığı nedenleriyle iş sözleşmesinin 4857 sayılı Kanun'un 18. maddesi gereğince geçerli sebeplerle feshedildiği, davacının görev tanımında ofis kiracılarına davacının hizmet vermesi gerektiğine dair düzenleme olmadığı, 03.08.2011 tarihinde, ofis kiracısı işyeri yönetici Haluk Bey'in belboy Haşmet beyden birkaç parça eşyayı yukarıya bırakmasını istediği, Haşmet beyin ofis çalışanına durumu haber verdiği, ofis çalışanının eşyaları alacağını söylediği, Haluk beyin yeniden işyerine geldiğinde eşyaların çıkartılmadığını görünce belboy arabası...
Dolayısıyla, mülga 1086 sayılı HUMK yürürlükte olduğu dönemde kısmi dava olarak açılan eldeki davanın, 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesiyle kendiliğinden belirsiz alacak davasına (HMK.m.107) dönüşeceği kabul edilemez. Buna göre, 6100 sayılı HMK ile hukukumuza giren belirsiz alacak davasına ilişkin hükmün, somut uyuşmazlıkta uygulanma olanağı bulunmamaktadır(Yargıtay HGK.18.11.2015 tarih, 2014/11-21 E. 2015/2657 K.sayılı ilamı). Bu itibarla mahkemece, işbu davanın 1086 sayılı HUMK ilgili hükümleri uyarınca kısmi dava olarak açılıp, belirsiz alacak davası olarak açılmadığı, 6100 sayılı HMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra da kendiliğinden belirsiz alacak davasına (HMK.m.107) dönüşmesinin mümkün olmadığı nazara alınarak sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile ıslah edilen kısım yönünden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
olduğu, %20 oranındaki karlılığa göre yedek parça satışındaki kâr kaybının 84.166,52 TL olduğu, buna göre davacının toplam kâr kaybının 127.545,98 TL olduğu anlaşılmıştır....
olduğu, %20 oranındaki karlılığa göre yedek parça satışındaki kâr kaybının 84.166,52 TL olduğu, buna göre davacının toplam kâr kaybının 127.545,98 TL olduğu anlaşılmıştır....
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu araçta herhangi bir ayıbın olmadığını, müvekkili şirketin dava konusu aracı her türlü ayıptan ari olarak sorunsuz olarak davacı şirkete teslim ettiğini, davacı tarafın aracı aldığı tarihten itibaren eksiksiz bir şekilde aracını kullanmaya devam ettiğini, dava konusu araçta oluşan hasarın üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıptan kaynaklanmadığını, dava konusu araç ile ilgili olarak davacının aracı kullanımı sebebiyle oluşan her türlü şikayeti müvekkil şirketçe müşteri memnuniyeti ilkesi gereğince dikkate alındığını ve gerekli hür türlü bakım ve özen yükümlülüğünün yerine getirilerek aracın her defasında yetkili servis tarafından anılı şikayetleri giderilerek eksiksiz bir şekilde davacıya teslim edildiğini, davacının her ne kadar aracındaki hasarın ve motor değişiminin nedeninin aracın üretiminden kaynaklanan gizli ayıp olduğunu ileri sürse de söz konusu iddianın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, araçta üretim...