"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfusta kaydı olmayan muris ..... yaşadığının veya ölümünün tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2017/6854 Esas, 2018/2229 Karar sayılı ilamı) Baba ve anne olduğu iddia edilen kişiler sağ iseler duruşmaya çağrılıp dinlendikten sonra oluşacak kanaate göre bir karar vermek, ölü iseler mirasçılarının davaya dahil edilerek, bildirmeleri halinde delillerinin toplanması, ondan sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekir. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, “Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi” davalarının konusunu oluşturur. (Ergun Özsunay, Gerçek Kişilerin Hukuki Durumu, İstanbul 1982, s.243). “Kayıt Düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “Düzeltilmesi” veya “Değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı Nüfus Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, nüfus kaydında çocukları olarak görünen Nuri, Emine, Hüsne ve Fatma'nın kendi çocukları olmayıp eşi ...'ın gayriresmi ilişki yaşadığı Makbule'den doğduklarını bildirerek adı geçen çocukların Cemile olan anne adının iptali ile gerçek anneleri olan Makbule Kavraz olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulü ile anneleri (halk arasında Makbule denen kişinin nüfustaki adının Hamide olduğu anlaşıldığından) ... olarak düzeltilmiştir. Dava, gerçek durumu göstermeyen nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
un çocuğu imiş gibi tescil edildiğini bildirerek, nüfus kaydındaki baba adının iptali ile gerçek babası olan ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Görüldüğü gibi davacının birbiriyle bağlantılı iki ayrı davası vardır. İlki mevcut nüfus kaydındaki baba kaydının iptali, ikincisi ise genetik baba olan ... üzerine kayıt istemidir. Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez....
ın 1952 yılında doğduğunu, 1958 yılında öldüğünü belirttiğine göre, mahkemece, ...'ın yaşadığı son adres tespit edilip bu çevreden ölüm olayı araştırılıp, .... kaydı bulunup bulunmadığı, kaydı var ise bu kurumdan en son ne zaman maaş aldığı, yeşilkart kullanıp kullanmadığı, üzerine kayıtlı telefon olup olmadığı, varsa kullanıma açılma, kapatılma tarihi, nüfus müdürlüğünden kimlik alıp almadığı, sağ olup olmadığına ilişkin yapılacak ilan vb. tüm araştırmalar yapılarak, yine aynı dönem ya da daha önce doğan kişiler özellikle doğum ve ölüm olayını bilebilecek akrabaları tespiti ile elde edilen bilgilere göre ...'ın doğum ve ölüm tarihi belirlenerek, buna göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz araştırma ile ....'ın bir müddet yaşayıp öldüğününü tespitine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Nüfusta baba adı düzeltilmesi istenen Sebahat'ın nüfusta baba adı mevcut değildir. ...'in babasının ... olduğuna ve buna yönelik nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin talep babalığın tespiti niteliğindedir. Bu durumda uyuşmazlığın Konya 2. Aile Mahkemesince görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Konya 2.Aile Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 11.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kanunun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğe göre, ergin kişinin nüfusa tescili için kendisinin nüfus müdürlüğünce beyana davet edilmesi (Yönetmelik m.26/7), aile kütüğünde kaydı bulunmayan bir kişinin ölümünün nüfusa işlenebilmesi için de, bu kişinin ölümüne ilişkin tutanakların resmi veya özel sağlık kurumları veya kamu kurum ve kuruluşlarının kayıtlarına .... dayanılarak düzenlenmiş olması gerekir (Yönetmelik m. 72/1) Bunlar bulunmadıkça, nüfusta kaydı bulunmayan kişinin doğum ve ölümünün nüfusa tescili mümkün değildir. Bu sebeple, davacının, doğrudan nüfus idaresine başvurup tescili sağlama olanağı yoktur. Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durum her türlü kanıtla ispat olunabilir. (TMK. m.30) Bu bakımdan davacının, mirasbırakanı .....'...
in nüfusa kayıt işlemi yaptırmadan vefat etmesi nedeni ile dedesi Bilal üzerine nüfus kaydının gerçekleştiği belirtilip, ...'nun ...'ın çocuğu olduğunun tespitiyle, nüfus kaydının buna göre düzeltilmesi için dava açılmıştır. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır. Burada kaydı düzeltilmek istenen davalı ...'nun yerleşim yeri adrese dayalı nüfus kaydına göre ... Mahallesi, ... Sokak, No :..., İç Kapı No: ..., Çarşamba olduğunun anlaşılmasına göre davanın 5490 Sayılı Kanunun 36/1-a maddesi uyarınca Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nun 21. ve 22. ( 1086 sayılı HUMK.’nun 25. ve 26. ) maddeleri gereğince Çarşamba 1....
ün ölümünün tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili, dava dilekçesinde, davacıların murisi ...'ün öldüğünü, kızı ....'nin 1932 doğumlu olup diğer iki kardeşi ile birlikte 13/08/1934 tarihinde tescil edildiğini,1934 tarihinden sonraki bir tarihte ölmesine rağmen ölüm kaydının düşülmediğini, nüfus kaydına ölüm araştırması şerhi verildiğini, bu durumun miras haklarının kullanılmasında zorluk yarattığını bildirerek ...'ün nüfus kaydında kızı olarak görünen ...'ün ölümünün tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulü ile ...'ün ölü olduğunun tespitine karar verilmiştir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, ...'...
ın sağ olduğunun tespiti ile ölüm kaydının iptali istemi ile ilgili olarak; dosyadaki yazılara kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz itirazlarının reddi ile bu konuyla ilgili usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, 2-...'ın doğum tarihinin düzeltilmesi istemi yönünden ise; dosya kapsamından adı geçen kişinin Sorgun Asliye Ceza Mahkemesinin 1999/311 esas sayılı kamu davasının sanığı olduğu ve bu davanın yargılamasının sürdüğü anlaşılmaktadır. 5271 Sayılı Ceza Muhakemeleri Yasasının 218. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca kovuşturma evresinde mağdur ya da sanığın yaşının ceza hükümleri bakımından tespiti ile ilgili bir sorunla karşılaşılması durumunda mahkemenin ilgili yasada belirlenen usule göre bu sorunu çözerek hükmünü vermesi gerekir....