Nüfus kütüklerinde kişinin T.C. kimlik numarası, kişinin adı, soyadı, cinsiyeti, baba ve ana adı ile soyadları, doğum yeri ile gün, ay ve yıl olarak doğum tarihi ve kütüğe kayıt tarihi, evlenme, boşanma, soybağının kurulması veya reddi, ölüm, vatandaşlığın kazanılması veya kaybedilmesi, kişinin kayıtlı bulunduğu il, ilçe, köy, mahalle adı, cilt, aile ve birey sıra numarası, kişisel durumda meydana gelen değişikliler veya yetkili makamlarca yapılan düzeltmeler, medeni hali, yerleşim yeri adresi gibi kişisel bilgiler yer alır.(5490 s.NHK. m. 7). 5490 sayılı NHK 35.maddesi hükmüne göre, "Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir. "....
Aynı Kanun'un 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddesi uyarınca ''Kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir''. Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi, "nüfus kayıtlarının düzeltilmesi'’ davalarının konusunu oluşturur. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir. Bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir....
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının, nüfusa kayıt edilmediği, kendisinden önce 15.08.1958 tarihinde doğup nüfusa 16.08.1958 tarihinde tescilinden sonra vefat ettiği halde sağ gözüken kardeşi Doğan'ın kaydını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari bir işlem niteliğindedir....
ın nüfusa kaydı yapılmayarak 15.02.1991 tarihinde doğan ve aynı tarihte vefat eden aynı ismi taşıyan ablasının nüfus kaydını kullandığı, esasen kızlarının doğum tarihinin 15.04.1992 olduğu, bu nedenle küçüğün yaşının düzeltilmesine karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davanın kabulü ile doğum tarihinin günü ve ayı baki kalmak kaydıyla 15.02.1992 olarak düzeltilmesine ve nüfusa tesciline karar verildiği, hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmıştır. Mahkemece, adı geçen küçüğün nüfusa kaydedilmeyip kendisinden önce doğup öldüğü halde, sağ görünen kardeşinin nüfus kaydını kullanıp kullanmadığına ilişkin herhangi bir araştırma yapılmadığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir....
Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir....
'ın nüfus kaydında "..." olan anne adının "..." olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı ... dava dilekçesinde ... ve ... 'ın evliliklerinden dünyaya gelmiş olmasına karşın anne adının nüfusa ... yerine ... olarak kaydedildiğini ileri sürerek anne adının ... olarak düzeltilmesini istemiştir. Aynı mahkemeye açılan ve 31.07.2006 gün 2006/27-39 sayılı Kararla birleştirilen davada davacılar ... ve oğlu ... nüfus kütüğüne ... ve ... kızı 1962 doğumlu olarak kayıtlı bulunan ...'ın gerçekte var olmadığını ileri sürerek adı geçen kişinin mükerrer kaydının iptali isteminde bulunulmuştur. Mahkemece her iki davanın kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Davacı ...'...
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden özellikle nüfus kayıtları içeriğinden; davacı ...'nun ... ve ... olma 15.12.1945 doğumlu olduğu, ... İlçesi ... Köyü Cilt:112, Hane:6'da babasının hanesinde kayıtlı iken 2.2.1964 günü evlenerek ... İlçesi Cilt:10, Hane:11'e ... hanesine gittiği ve halende o hanede kayıtlı bulunduğu, eşi ... 15.10.2003 günü öldüğü, bu kişinin amcasının kızı olan Huri ve ... olma 20.1.1945 doğumlu ... İlçesi ... Köyü, Cilt:112, Hane:6'da kayıtlı ...'nun, aslında 21.5.1965 günü ... Köyü Cilt:10, Hane:11'de nüfusa kayıtlı bulunan ... ile evlendiği ve v 29.4.1974 tarihinde ölümü ile dul kaldığı halde, bu kişinin, kocası ölmeden önce davacı ...'nun kimlik bilgileriyle 25.7.1986 günü ikinci kez ... ile ./.. -2- 2008/5179-6268 evlendiğinin kayıtlara geçtiği anlaşılmaktadır....
Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, özellikle nüfus kayıt örneğinden; davacının Kars Merkez Yenimahalle C.9, 4.184'de ... oğlu, ...'den olma 16.06.1942 Kars doğumlu, 10.07.1942 tescil tarihli olduğu anlaşılmaktadır. Davacı nüfusta kayıtlı yaşının yukarıda değinildiği gibi 16.06.1942 olmasına karşın 01.06.1944 doğumlu olduğunu ileri sürmekte ise de, bir kimsenin doğmadan önce nüfusa tescili mümkün bulunmadığından ve bu bağlamda nüfusa tescili de 10.07.1942 günü yapıldığına göre mahkemece mevcut deliller karşısında işin esasına girilerek toplanan delillere göre davanın reddi yolunda hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 26.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu davalar kişisel durum sicilinde değişiklik istemi ya da yanlış kaydın düzeltilmesi istemi şeklinde olabilir ve her iki halde de davanın niteliği “nüfus kaydının düzeltilmesi"dir....
Ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir.'' Kişisel durumlardaki değişikliklerin nüfus kaydında belirtilmesi ve doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi ile “nüfus kayıtlarının düzeltilmesi” anlaşılır. “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Bu davalar kişisel durum sicilinde değişiklik istemi ya da yanlış kaydın düzeltilmesi istemi şeklinde olabilir ve her iki halde de davanın niteliği “nüfus kaydının düzeltilmesi"dir....