Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nüfusa kayıtlı, Ömer ve Ayşe oğlu, 18/06/1958 Vakfıkebir doğumlu TC kimlik numaralı T5 olduğunun tespiti ile kayıtların bu şekilde düzeltilmesine, nüfus kayıtlarının tesciline" karar verilmiştir....

(2) Ölüm tutanaklarında yer alan bilgilere göre aile kütüğünde kaydı bulunmayan kişiler, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğüne kayıt edilerek hakkında yaptırılacak soruşturma ile Türk vatandaşı olup olmadıkları araştırılır. Türk vatandaşı olduğu anlaşıldığı takdirde, ölüm tutanağına dayanılarak nüfus müdürlüğünce resen doğum tutanağı düzenlenir. Ölen kişi bu doğum tutanağına dayanılarak aile kütüğüne tescil edilir. Daha sonra ölüm tutanağı aile kütüğüne geçirilir, vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğündeki kaydı, aile kütüğü ile bağ kurularak kapatılır. (3) Yaptırılan soruşturma sonucunda ölen kişinin Türk vatandaşı olmadığı ve ailesinin aile kütüklerine kayıtlı bulunmadığı anlaşıldığı takdirde, ölüm tutanağı vatandaşlık durumu düzgün olmayan kişiler kütüğündeki kaydına işlenerek, tutanak yabancılar ölüm dosyasında muhafaza edilir." şeklinde düzenlenmiştir....

Davacı vekili, dava dilekçesinde davacının nüfus kütüğüne kayıtlı ...,... adlı çocukların kaydının iptalini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davaya katılan vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Akhisar 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/579 E, 1994/81 sayılı kararının dayanağını tescil eden dava dosyasının ilgili mahkemeden getirtilip bu dosya içerisine konulmasından, 2-Kaydının iptali istenen ...,...'in nüfus kütüğüne tesciline esas belgelerinin (doğum tutanağı vs. belgelerin) ilgili nüfus idaresinden getirtilip dosyaya konulmasından, 3-Akhisar Asliye 1.Hukuk Mahkemesinin 23.2.1994 gün 1993/579, 1994/81 sayılı kararında adı geçen ...'in nüfusa kayıtlı olduğu yer kolluk marifeti ile araştırılarak meşruatlı aile nüfus kayıt tablosu çıkartılarak dosyaya getirtilmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 28.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, baba hanesinde nüfusa kayıtlı... ile eşi hanesinde kayıtlı ...'nun aynı kişi olduğunun tespiti ile nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, davacının babası hanesinde...T.C. kimlik numarası ve ... ad ve soyadı ile kayıtlı olup evlenerek ... Mahallesi 93. cilde gittiği, evlenerek geldiği hanede ise ... T.C. kimlik numarası ve Melisa Mansuroğlu ad ve soyadı ile kayıtlı olduğunu bildirerek ... ile ...'nun aynı kişi olduğunun, ...'nın nüfus kayıt bilgilerinin ... bilgilerine göre düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, adı geçenlerin aynı kişi olmadığı, kimlik sistemindeki adresin ...'...

      Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4.maddesindeki tanıma göre saklı nüfusun; on sekiz yaşını tamamlayıncaya kadar herhangi bir nedenle aile kütüklerine kayıt edilmemiş olan ve yabancı bir devletle vatandaşlık bağı bulunmayan kişileri ifade ettiği, saklı nüfus durumunda olan kişilerle ilgili işlemler ise aynı yönetmeliğin 35. maddesinde belirtilmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden yaşayan kişinin saklı nüfustan nüfusa tescili de idari bir işlem niteliğindedir....

      Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin "Tanımlar" başlıklı 4.maddesindeki tanıma göre saklı nüfusun; on sekiz yaşını tamamlayıncaya kadar herhangi bir nedenle aile kütüklerine kayıt edilmemiş olan ve yabancı bir devletle vatandaşlık bağı bulunmayan kişileri ifade ettiği, saklı nüfus durumunda olan kişilerle ilgili işlemler ise aynı yönetmeliğin 35. maddesinde belirtilmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden yaşayan kişinin saklı nüfustan nüfusa tescili de idari bir işlem niteliğindedir....

      Her ne kadar sağ olarak doğmuş ancak nüfus kütüğüne tescil edilmeden ölen çocuklara ait ölüm tutanakları nüfus idaresince kabul edilerek, ölüm tutanağındaki bilgilere dayanılarak doğum tutanağı tutulup her ikiside sırası ile aile kütüğüne geçirilirse de, olayımızda ölüm tutanağı düzenlenmediği dikkate alınarak, sağ çocuğun kayıtlara tescil edildiği açıktır. Bu durumda bir kimsenin tescil tarihinden önce ölmüş olduğuna karar verilmesi yaşamın olağan akışı ile bağdaşmayacağından, 04.09.1945 tarihinde nüfusa kaydı için beyan edilen kişinin bu tarihten önce 05.05.1943 tarihinde öldüğünün tespitine karar verilmesi doğru olmadığı gibi ...'ün veraset ilamı getirtilip tüm mirasçıları davaya dahil edilerek taraf teşkili de sağlanmadan davanın kabulü doğru görülmemiştir....

        Saptanan bu durum karşısında nüfus kaydının iptali istenilen ... olarak nüfusa kaydedilmiş bulunan kişinin gerçekten doğup doğmadığı, böyle bir kişinin gerçekte var olup olmadığı ve yaşayıp yaşamadığı konusunda davacıların gösterecekleri tüm kanıtlar toplanmadan ve özellikle belirtilen konuda kolluk araştırması yapılıp durum açıklığa kavuşturulmadan yerinde olmayan gerekçeyle yetersiz araştırma ve eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.04.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek HUMK.nun 7/1. maddesi gereğince görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2- Kabule göre de, mahkemece davacının doğum tarihi 3/4/1970 olarak düzeltilmiş ise de, nüfus kaydına göre 3/4/1968 tarihinde nüfusa tescil edilmiştir....

            Dosya içeriğine ve toplanan delillere göre, davacının, 1950 yılında çıkan yangın nedeniyle nüfus kayıtları yanmış olduğundan büyük dedeleri ve büyük babaannesi ile babaannesinin 1950 yılından önce ölmüş olmaları nedeniyle nüfus kayıtlarının bulunmadığı, baba hanesindeki diğer kişilerin tamamının yersel yazım ile tescil edildikleri anlaşılmaktadır. Dava dilekçesi içeriğine göre, sonradan yapılan yerel yazımda nüfusa kayıtlı olmayan davacının baba hanesindeki büyük babaanne, dede ve babaannenin nüfusa kaydının yapılması ayrıca babaannenin kardeşleriyle bağının kurulması istenmektedir. Bu durumda anılan istek yönünden nüfusa kayıtlı olmayan kişilerin nüfusa tescilinin idare işlem niteliğinde olduğu açıktır. Nüfusa tescil ile T.C.kimlik numarası verilmesi istemi yönünden davacı talebinin idare işlem niteliğinde olması nedeniyle dinlenmesi olanağı yoktur....

            UYAP Entegrasyonu