Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeniyle bu kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik'in 35/1. maddesinde de "Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamı illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklardır..." şeklinde hüküm bulunmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne geçirilmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek davanın görev yönünden reddine karar verilmelidir....

Köyü, C:23, Hane No:8, BSN:4'de nüfusa kayıtlı ... ve ... kızı 1884 doğumlu kişinin davacının babaannesi olduğu ve adının da ... bulunduğu belirtilerek, bu kişinin adının nüfus kütüğünde yer almadığını, sözü edilen kimlik bilgilerine sahip kişinin adının ... olarak tespiti ile nüfusa tesciline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne sözü edilen kişinin "..." olduğunun tespiti ve tescili yolunda hüküm kurulmuştur. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Yasasının 14. maddesinde nüfus kaydının kapatılması sonucu o kaydın işlem yapılmaz hale geldiği belirtilmiş ve evlenmesinde nüfus kaydının kapatılmasına neden olacak bir olay olduğu belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde ... İlçesi, ... Köyü, C:23, Hane:8'de 11434203592 kimlik numaralı ... soyadlı kişinin ... ve ...'den olma 1.7.1884 doğumlu olduğu ve 2/112 evlenme vukuatı ile ... Köyü, C:23, Hane:179, Sıra no:2'ye ... ile evlenmek suretiyle gittiği ve kaydının kapalı olduğu anlaşılmaktadır....

    Maddesi kapsamındaki nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının nüfus kaydına göre; 17/12/1949 doğumlu olduğu ve davacının gerçek doğum tarihinin 1962 yılı olduğunu, zira kendisinden evvel vefat eden kız kardeşinin kaydıyla yaşamaya devam etmesi nedeniyle kaydın bu şekilde oluşturulduğunu ileri sürerek kaydın tashihini talep ettiği anlaşılmıştır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre; nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari bir işlem niteliğindedir....

    Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının, nüfusa kayıt edilmediği, kendisinden önce doğmuş ve nüfusa 01.10.1966 doğum tarihi ile 11.10.1966'da tescil edilip vefat ettiği halde sağ gözüken... isimli kardeşinin kaydını kullandığı anlaşılmaktadır. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeyerek kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanması nedeniyle bu kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde de "Saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamı illerde valilikler, ilçelerde kaymakamlıklardır..." şeklinde hüküm bulunmaktadır....

      in nüfus kütüğüne kayıtlı doğum yıllarının gerçeği yansıtmadığını bildirerek düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı ... ve Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde çocukları ...'ın 02.11.2002, ...'in 15.06.2000 tarihlerinde doğmuş olmalarına rağmen nüfus kütüğüne doğum tarihlerini ... için 02.11.2000, ... için 15.06.2002 olarak yazıldığını ileri sürerek bu yanlışlığın düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden davacı ...'in eşi ...'ın 02.11.2000 tarihinde bir kız çocuğu, 16.06.2002 günü de bir erkek çocuğu dünyaya getirdiği Samsun Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi ile Terme Devlet Hastanesinden gelen yazı ve raporlardan anlaşılmaktadır. Davacının çocuklarından ...'i ...'ın yerine, ...'ı da ...'...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar dava dilekçesinde, nüfus kütüğüne kendi üzerine kayıtlı ... ve ...'ın kendi çocukları olduğunu, bu çocukların aynı zamanda ...ile ...'ın çocukları olarak nüfusa kaydedildiğini, bu kişilerin hanedeki kayıtlarının iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar dava dilekçesinde; kendi nüfuslarına çocukları olarak kayıtlı bulunan ... ve ...'in ayrıca davalılar ... ve ...'ın da nüfus kütüğüne onların çocukları olarak kayıtlı bulunduklarını ileri sürerek adı geçen davalıların nüfus kütüğündeki mükerrer kaydın iptalini istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davada yasal hasım olan davalı ... Müdürlüğünün temyiz hakkı nüfus kayıtlarında bir düzeltme yapılması halinde mümkündür....

          Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindedir....

          Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olup, nüfusa kayıt edilmeden kendisinden önce doğup ölen kardeşine ait nüfus kaydını kullanan kişinin nüfusa tescili dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari bir işlem niteliğindedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmeliğin 35/1. maddesinde, saklı nüfus olduklarını iddia edenlerin aile kütüklerine tescil için müracaat makamının illerde Valilikler, ilçelerde Kaymakamlıklar olduğu hükme bağlandığından; doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne tescilinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi yerine davanın esastan reddi doğru görülmemiştir....

          Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyen bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....

          Nüfus Hizmetleri Kanununun 15 maddesi ile doğumun bildirimi, 31. maddesi ile ölümün bildirimi, 33. maddesi ile ölü olduğu halde aile kütüklerinde sağ gözükenlerin nüfus kütüğüne geçirilmesi düzenlenmiştir. Doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesi, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 15, 31 ve 33. maddelerine göre nüfus idaresine verilmiş idari bir görevdir. Nüfusa kayıt edilmeyen bir kişinin nüfusa tescil edilmesi, dolayısıyla saklı nüfustan sicile yazılması da idari işlem niteliğindendir....

          UYAP Entegrasyonu