(m.5/1) Tarafların, dava tarihindeki vatandaşlıkları esas alınarak yetkili yabancı hukukun belirlenmesi, yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımının istenmesi, gerekirse “Yabancı Hukuk Hakkında Bilgi Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesi” hükümlerinden yararlanılması yetkili yabancı hukukun Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması ve gerekli görülmesi halinde Türk hukukunun uygulanması gerekir. Açıklanan nedenlerle,ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş; Yukarıda belirtildiği şekilde tarafların nüfus kayıtlarının temin edilmesi,5718 sayılı Kanunun 14.maddesine göre uygulanması gereken hukuk kuralları belirlenip sonucu uyarınca karar vermek şeklinde olmalıdır. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Taraflarca istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulü ile; Sivas 1....
Mahkemesi’nin 19 U 120/11 sayılı kararı ile temyiz incelemesinden geçerek kesinleştiği anlaşılmaktadır Bu durumda, tanımaya konu yabancı mahkeme kararlarında, davalı tarafından davacı aleyhine açılan alacak davasının usulden reddedildiği, bu kararın Türk Hukuku bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceği, tanıma talebinin niteliği itibariyle sadece yenilik doğurucu mahiyetteki kararlar için söz konusu olacağı ve yenilik doğurucu mahiyette olmayan işbu davaya konu yabancı mahkeme kararının tanınmasında davacının hukuki yararının bulunmadığı hususları gözetilerek hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yabancı mahkeme kararlarının tanınmasına karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....
Yabancı mahkeme ilamlarının tanınması ve tenfizi kurumu, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’da düzenlenmiş olup, mezkur Kanun’un 50. maddesi uyarınca yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesi ile mümkündür. Anılan Kanun’un 58. maddesi uyarınca da tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır. Tanıma halinde, yabancı ilamın kesin hüküm ve kesin delil etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği hususu da 59. maddede düzenlenmiştir....
Görüleceği üzere 492 sayılı harçlar Kanununda yabancı mahkeme kararlarının tenfizinde nispi harç alınacağı özel olarak düzenlenmiş iken yabancı hakem kararlarının tenfizi davalarında alınacak karar ve ilam harcı konusunda özel bir düzenleme yapılmamış, Türkiye'de hakem kararlarının infazı lazım geldiğinde alınacak karar ve ilam harcı ne ise ona atıf yapılmıştır. Böyle olunca, anılan hükme göre yabancı hakem heyeti kararlarının tenfizinde alınacak olan karar ve ilam harcı, hakem kararının mahiyetine göre Türkiye'de tahkim yargılamasında alınacak harç kadardır. Tenfiz davalarında harç alınması devletin egemenlik haklarının bir sonucudur....
Yabancı yabancı uyruklu sanıklara ait nüfus kaydı ya da pasaportunun onaylı bir suretinin ve adli sicil kaydının İnterpol Daire Başkanlığı aracılığı ile getirtilip bu kimlik bilgileri ve adli sicil kaydına göre hüküm kurulması gerektiği, bunun mümkün olmaması halinde Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Devleti arasında imzalanan Hukuki ve Cezai Konularda İşbirliği Anlaşması hükümlerine göre, Adalet Bakanlığı aracılığıyla nüfus ve sabıka kayıtları denetime olanaklı şekilde dosyaya getirtilerek karar verilmesinin gerektiği, bu yolla da temin edilememesi halinde sanıkları kolluk tarafından tespit edilen parmak izlerinin ve fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22'nci maddeleri uyarınca sanığın Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numaraları ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmesi, şayet kimliğinin bu şekilde belirlenmesinin mümkün olmaması halinde ise bu kez sanıkların fotoğrafı karara...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi SUÇ : Evli olmasına rağmen başkasıyla evlenmek HÜKÜM : Hükümlülük ve erteleme Gereği görüşülüp düşünüldü: Sanığa ait nüfus kayıt örneğinde, sanığın boşanma davasına ilişkin ilamın kesinleşme tarihinin 14.02.2007 olarak düzeltilip, tescil edildiğinin ve sanığın 29.12.2008 tarihinde yeniden evlendiğinin belirtilmesi karşısında, boşanmaya ilişkin yabancı mahkeme kararının tenfizine ilişkin mahkeme kararı ile nüfus kaydında geçen karar ve yazı örnekleri getirtilerek incelenip sanığın evlendiği 29.12.2008 tarihinde boşanmış veya evli olup olmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenip sonucuna göre hukuki durumunun tayini gerekirken, yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), 15.06.2015...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı erkeğin hem Türk vatandaşı hem de Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, davalı kadının ise Almanya Federal Cumhuriyeti vatandaşı olduğu, Nüfus Hizmetleri Kanunun 27/a maddesi "Yabancı ülke adli veya idari makamlarınca boşanmaya evliliğin butlanına, iptaline veya mevcut olup olmadığının tespitine ilişkin olarak verilen kararlar; bizzat veya vekilleri aracılığıyla tarafların birlikte veya taraflardan birinin ölmüş ya da yabancı olması halinde Türk vatandaşı olan diğer taraf veya vekilinin tek başına başvurması, verildiği devlet kanunlarına göre konusunda yetkili adli veya idari makam tarafından verilmiş ve usulen kesinleşmiş olması ve Türk kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması şartıyla nüfus kütüğüne tescil edilir" hükmünü içerdiği, davalı kadının yabancı ülke vatandaşı olduğu, davacının yabancı mahkeme ilamını nüfus müdürlüğüne ibraz ederek tescil ettirme imkanı varken bu yolu kullanmayıp dava açmasında hukuki yarar bulunmadığından...
Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi davalarında yetkili mahkeme hangisi olacağı 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 43/2.maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre yabancı mahkeme kararlarının tenfizi tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yer Asliye Mahkemesinden istenir. Taraflar arasında böyle bir anlaşma olmadığı takdirde, aleyhine karar verilen tarafın Türkiye’deki ikametgahı, yoksa sakin olduğu bu da yoksa icraya konu teşkil edebilecek malların bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır. Davalı Anonim Şirket olup, ticari merkezi Denizlinin ... İlçesinde bulunduğundan Medeni Kanunun 51.maddesine göre tenfiz davasında Denizli Honaz Mahkemesi yetkilidir. Yazışmalarda başka adresin kullanılması tüzel kişinin ticari merkezinin yazışmalarda kullanılan adres olduğu anlamına gelmez. Mahkemece bu yönler gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
ana yüklenici firmaların (alt yükleniciler hariç) yapacakları teslim, hizmet ve faaliyetlerin damga vergisinden müstesna olduğu; 4. fıkrasında; bu maddenin uygulanmasında, uluslararası ihalenin; Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkarılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihaleyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....
ana yüklenici firmaların (alt yükleniciler hariç) yapacakları teslim, hizmet ve faaliyetlerin damga vergisinden müstesna olduğu; 4. fıkrasında; bu maddenin uygulanmasında, uluslararası ihalenin; Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkarılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihaleyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....