Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yabancı hakem kararlarının tanınması ve tenfizi davalarında yetkili mahkeme hangisi olacağı 2675 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanunun 43/2.maddesinde düzenlenmiştir. Hükme göre yabancı mahkeme kararlarının tenfizi tarafların yazılı olarak kararlaştırdıkları yer Asliye Mahkemesinden istenir. Taraflar arasında böyle bir anlaşma olmadığı takdirde, aleyhine karar verilen tarafın Türkiye’deki ikametgahı, yoksa sakin olduğu bu da yoksa icraya konu teşkil edebilecek malların bulunduğu yer mahkemesi yetkili sayılır. Davalı Anonim Şirket olup, ticari merkezi Denizlinin ... İlçesinde bulunduğundan Medeni Kanunun 51.maddesine göre tenfiz davasında Denizli Honaz Mahkemesi yetkilidir. Yazışmalarda başka adresin kullanılması tüzel kişinin ticari merkezinin yazışmalarda kullanılan adres olduğu anlamına gelmez. Mahkemece bu yönler gözetilerek yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Yargı kararlarından alınacak harçlar ise 492 sayılı Harçlar Kanununda düzenlenmiş olup, Kanunun "Hakem Kararları" başlıklı 3. maddesi; "Hakem kararlarının infazı lazım geldiğine dair mahkeme başkanı veya hakim tarafından verilen şerhlerden, hakem kararının mahiyetine göre, karar ve ilam harcı alınır. Yabancı hakem kararları ile, kanun gereğince tahkim yolu ile halli mecburi olan davalardan da aynı suretle harç alınır." hükmünü taşımaktadır. "Yabancı Mahkeme İlamları" başlıklı 4. maddesinde ise; "Yabancı bir mahkeme tarafından verilen ilamların tenfizi için açılacak davalardan, bu ilamlarda hükmolunmuş şeyin değeri, nevi ve mahiyetine göre (1) sayılı tarife gereğince harç alınır." hükmü öngörülmüştür....

      Yabancı yabancı uyruklu sanıklara ait nüfus kaydı ya da pasaportunun onaylı bir suretinin ve adli sicil kaydının İnterpol Daire Başkanlığı aracılığı ile getirtilip bu kimlik bilgileri ve adli sicil kaydına göre hüküm kurulması gerektiği, bunun mümkün olmaması halinde Türkiye Cumhuriyeti ile Irak Devleti arasında imzalanan Hukuki ve Cezai Konularda İşbirliği Anlaşması hükümlerine göre, Adalet Bakanlığı aracılığıyla nüfus ve sabıka kayıtları denetime olanaklı şekilde dosyaya getirtilerek karar verilmesinin gerektiği, bu yolla da temin edilememesi halinde sanıkları kolluk tarafından tespit edilen parmak izlerinin ve fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22'nci maddeleri uyarınca sanığın Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numaraları ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmesi, şayet kimliğinin bu şekilde belirlenmesinin mümkün olmaması halinde ise bu kez sanıkların fotoğrafı karara...

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; davacıya verilen süre içerisinde yabancı mahkeme ilamının aslı ile apostil şerhli onaylı tercümesinin sunulduğu, kararın kesinleştiğinin yine karar altındaki şerhten anlaşıldığı, Belçika ülkesi ile karşılıklılık esasının geçerli olduğu, kararın şeklen tanınmasını engelleyen bir durumun bulunmadığı, Belçika Limburg İlk Derece Mahkemesinin verdiği tarafların boşanmalarına ilişkin hüküm kesinleştiğine göre hakimin hukuku usul hükümlerine göre bir eksiklik olmadığı belirlenerek esas bakımından tanıma hükmünün yerinde olduğu sonucuna varıldığı, yabancı mahkeme ilamında ortak çocuğun velayeti konusunda karar verilmemesinin yabancı mahkeme ilamın Türkiye'de tanınmasına engel teşkil etmediği, davalı tarafından Türkiye'de açılan boşanma davasının neticesinin beklenmemesinin de isabetli olduğu, davalının istinaf başvuru dilekçesinde tenfiz edilecek hükmün belirlenmediğini, tenfiz kararının hatalı olduğunu belirttiği...

          ana yüklenici firmaların (alt yükleniciler hariç) yapacakları teslim, hizmet ve faaliyetlerin damga vergisinden müstesna olduğu; 4. fıkrasında; bu maddenin uygulanmasında, uluslararası ihalenin; Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkarılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihaleyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....

            ana yüklenici firmaların (alt yükleniciler hariç) yapacakları teslim, hizmet ve faaliyetlerin damga vergisinden müstesna olduğu; 4. fıkrasında; bu maddenin uygulanmasında, uluslararası ihalenin; Kamu kurum ve kuruluşları tarafından yerli ve yabancı firmaların ayrı ayrı veya birlikte iştirakine açık olarak çıkarılan ve yabancı firmalarca da teklif verilen ihaleyi ifade ettiği hükme bağlanmıştır....

              (m.5/1) Tarafların, dava tarihindeki vatandaşlıkları esas alınarak yetkili yabancı hukukun belirlenmesi, yetkili yabancı hukukun muhtevasının tespitinde tarafların yardımının istenmesi, gerekirse “Yabancı Hukuk Hakkında Bilgi Edinilmesine Dair Avrupa Sözleşmesi” hükümlerinden yararlanılması yetkili yabancı hukukun Türk kamu düzenine açıkça aykırı olması ve gerekli görülmesi halinde Türk hukukunun uygulanması gerekir. Açıklanan nedenlerle,ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. Mahkemece yapılacak iş; Yukarıda belirtildiği şekilde tarafların nüfus kayıtlarının temin edilmesi,5718 sayılı Kanunun 14.maddesine göre uygulanması gereken hukuk kuralları belirlenip sonucu uyarınca karar vermek şeklinde olmalıdır. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Taraflarca istinaf başvurusunun HMK.nun 353/1- a-6 maddesi gereğince kabulü ile; Sivas 1....

              Dava, yabancı mahkemece verilen vasi tayinine ilişkin kararın tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15/10/2019 tarih 2017/(18)8- 1924 Esas ve 2019/1060 Karar sayılı ilamında "5718 sayılı MÖHUK’un “Görev ve Yetki” başlıklı 51. maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2)Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür....

              Dava, yabancı mahkemece verilen vasi tayinine ilişkin kararın tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 15/10/2019 tarih 2017/(18)8- 1924 Esas ve 2019/1060 Karar sayılı ilamında "5718 sayılı MÖHUK’un “Görev ve Yetki” başlıklı 51. maddesi; “(1) Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. (2)Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye'deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye'de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.” düzenlemesini içermektedir. Buna göre, yabancı mahkeme kararlarının tanıması ve tenfizi davasında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Tanıma ve tenfiz kararının önemi dolayısıyla yabancı kararı veren mahkemenin hangi mahkeme olduğuna bakılmaksızın asliye mahkemelerinin görevli olması uygun görülmüştür....

              Yabancı mahkeme ilamlarının tanınması ve tenfizi kurumu, 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun’da düzenlenmiş olup, mezkur Kanun’un 50. maddesi uyarınca yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye'de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesi ile mümkündür. Anılan Kanun’un 58. maddesi uyarınca da tanıma, yabancı mahkeme kararına kesin delil veya kesin hüküm vasfını kazandırır. Tanıma halinde, yabancı ilamın kesin hüküm ve kesin delil etkisi, yabancı mahkeme kararının kesinleştiği andan itibaren hüküm ifade edeceği hususu da 59. maddede düzenlenmiştir....

                UYAP Entegrasyonu