Yapılan bildirim üzerine babanın soyadını alır ve aile kütüklerinde baba hanesine tescil edilir" hükmünde olduğunu, soyadının düzeltilmesine karar verilen T.C. kimlik numaralı T1 nüfus kütüklerine evlilik içi doğumdan baba soyadı olan "TEKİN" soyadı ile tescil edildiğini, değiştirilmesini talep ettiği "AKSOY" soyadının ise annesinin bekarlık soyadı olduğunun tespit edildiğini, davacının "TEKİN" olan soyadının, 2525 sayılı soyadı kanununun 3. maddesine aykırı adlardan olmayıp, imla- yazım hatası bulunan ve genel ahlaka uygun olmayan, toplum tarafından gülünç karşılanan adlardan da olmadığını, ayrıca nüfus mevzuatında, evlilik birliği içerisinde doğan çocukların, annelerinin bekarlık soyadlarını kullanması ile ilgili herhangi bir düzenlemenin de bulunmadığını, bu nedenle davacının bu davayı açmasında haklı nedeni ve hukuki yararı bulunmadığını ileri sürerek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
Öte yandan, mahkemece Sur Nüfus Müdürlüğüne yazılan müzekkere sonucunda kayıt maliki ile uyumluluk gösteren “...” ve “...” isimli kişilere ilişkin nüfus kayıtları celbedilmiş, 63 parsel sayılı taşınmaz yönünden “...” mirasçıları duruşmaya davet edilerek mülkiyet iddialarının olmadığı tespit edilmiş, kolluktan gelen 13.03.2014 tarihli müzekkere cevabında “...” ile “...” isimli kişilerin aynı kişi olduğu “Kızıl” soyadını değiştirerek “...” soyadını aldığı belirtilmiş, buna karşın davacı asilin 26.01.2015 tarihli dilekçesinde soyadı tashihi ile herhangi bir hukuk davası açılmadığını beyan etmiş, nüfus müdürlüğünden gelen cevabi yazıda da davacının mirasbırakanı “...” hakkında soyadı tashihine ilişkin bir kayda rastlanılmadığı belirtilmiş, davacının açtığı dava sonucunda Diyarbakır 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 22.01.2016 tarih 2014/1168 E – 2016/44 K sayılı kararı ile mirasbırakanı “...”in, “...” olan baba adı “... ...” olarak tashih edilmiştir....
Davacı taraf, isim ve soyisiminin sosyal yaşamda ve çevrelerinde alay konusu olması nedeniyle T1 isminin İrem olarak düzeltilmesini, Kara olan soy isminin ise Çakmak olarak değiştirilmesini talep etmiş, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiş, davalı idare temsilcisi tarafından mahkemece davacının soyadı tashihi hakkında verilen kararın usul ve yasaya aykırı bulunduğu gerekçesiyle davacının soyadı tashihi konusunda istinaf yoluna başvurulmuştur. Özel hukuk açısından ad, kişiyi tanıtan ve onu diğer bireylerden ayırmaya yarayan bir kavramdır. Kendine özgü kişiliği ve özvarlığı olan her birey, başkalarından adıyla ayırt edilir, toplum ve ailesi içinde bununla yer alır. Onun içindir ki her kişinin bir adının olması ve adının nüfus siciline yazılması yasayla zorunlu kılınmıştır....
a neden Osman oğlu Toprak soyadı ile iskan tapusu verildiğinin araştırılması ve iskan tapusu ile varsa bu tapunun dayanağı kimlik belgelerinin ilgili yerlerden getirtilerek gerekirse teyit için tanıkların yeniden dinlenmesi ve davacının murisinin iskan tapusunda yazılan soyadı ile nüfus kayıtlarındaki soyadı arasındaki farklılığın neden kaynaklandığı hususunun tespitinden sonra işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde noksan inceleme ile tesis edilen kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08.06.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2021 NUMARASI : 2021/186 ESAS, 2021/223 KARAR DAVA KONUSU : Soyadı Tashihi KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı nüfus temsilcisi istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....
Davalı Nüfus İdaresi Temsilcisi 28/01/2021 tarihli duruşmada alınan beyanında; "Davacının soyadı, Soyadı Nizannamesi ve Soyadı Kanununa göre gülünç, komik ve ayıp olan ve yine değişmesi gereken soyadlarından değildir. Nüfus Mevzuatında da annenin kızlık soyadının soyadı olarak kullanma ile ilgili bir düzenleme bulunmamaktadır. Davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz. " şeklinde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; Dava "Nüfus (Soyadı değiştirilmesi)" talebine ilişkindir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 27. maddesi uyarınca, adın değiştirilmesi ve düzeltilmesi davaları, haklı sebeplerin varlığı halinde açılabilecektir. Adın gülünç veya küçük düşürücü olması, söylenmesinin güç olması ya da karışıklığa yol açan bir özelliğinin bulunması ile kişinin çevresinde kayıtlı adından farklı bir adla tanınması gibi sebepler haklı sebep olarak kabul edilmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Nüfus Soyadı Tashihi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile Usul ve Kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve 29,20 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 6,70 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına, 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA TÜRÜ :Soyadı Tashihi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. ... tanıma suretiyle 11.05.2005 tarihinde ana hanesine kaydedilmiştir. 29.04.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun geçici madde 5' de "bu kanun yürürlüğe girinceye kadar tanıma beyanı veya babalığa hüküm kararı sonucu ana hanesine tescil edilen çocukların baba hanelerine nakline ana ve babanın birinin, çocuk ergin ise kendisinin müracaatı aranır" hükmüne göre, gerekli karar verilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan hükmün gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 04.10.2006...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVALILAR : 1-Nüfus Müdürlüğü 2- ... Dava dilekçesinde, anne ve baba adının tashihi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde kayden anne ve babasının gerçek anne-babası olmadığını babaannesi ve dedesinin üzerine yazıldığını, gerçek babasının ... annesinin ise ... olduğunu belirterek anne ve baba adının düzeltilmesi ile gerçek babasının hanesine kaydını talep etmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.2.2005 gününde verilen dilekçe ile tapuya soy isim tescili ve tapuda soy isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kayıtlarında hatalı yazılan kimlik bilgilerinin düzeltimi istemi ile alınan yetkiye dayanılarak açılmış, mahkemece istem hüküm altına alınmış, kararı davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan deliller ve dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir. 2-300 ada 2 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ... oğlu ... , soyadı kanununun yürürlüğe girdiği 1934 yaılından önce öldüğünden soyadı kanununa dayanılarak...