WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2019 NUMARASI : 2019/274 2019/251 DAVA KONUSU : Analık Davası KARAR : Taraflar arasındaki nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davasında Hatay 5. Asliye Hukuk Mahkemesi ile Hatay 3. Aile Mahkemesi arasında meydana gelen olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davacının annesi Muazzez Özkaya'nın türk vatandaşı olduğunu, evlenerek Suriyeye gittiğini, davacınında Türk vatandaşı olmak istediğini T3 başvuru yapıldığında Suriye vatandaşı Muazzez ile Türk vatandaşı Muazzez'in aynı kişi olduğunun tespitinin istenildiğini, bu nedenle Türk kayıtlarındaki Muazzez ile Suriye kayıtlarındaki Muazzez'in aynı kişi olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı nüfus idaresi davaya karşı herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Hatay 5....

Dava dilekçesindeki anlatıma göre dava, nüfus olaylarına dair (evlenme, evlilikten doğan çocukların tescili vb) işlemlerin tamamına yakının gerçekleştiği Suriye Arap Cumhuriyeti nüfus kayıtlarındaki kişi ile Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarında sadece nüfus kaydı bulunan ancak hiçbir nüfus olayı olmayan kişinin aynı kişi olduğunun tespiti istemine ilişkindir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 106.maddesinde, bir hakkın veya hukuki ilişkinin varlığının veya yokluğunun tespit davası yolu ile mahkemeden istenebileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 30. maddesinin 2. fıkrasında ise, nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa, gerçek durumun her türlü kayıtla ispat edileceği, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesinin 1/c bendine göre ise tespit davalarının, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil edeceği hükmünü içermektedir....

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde, dedesi ... ile babaannesi ... üzerindeki nüfus kaydının iptali ile gerçek annesi ve babası ... ile ... üzerine yazılmasını istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Dava dilekçesi içeriğine göre dava nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının kaydının istem gibi düzeltilmesi durumunda, kayden annesi olarak görünen ölü ...'nin mirasçılarının da hukukunu ilgilendireceği gözetilerek bunların tespiti ile yöntemince davaya katılmalarının sağlanması gerektiğinin dikkate alınmaması, Kabule göre de; 2-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....

      ın doğum tarihlerinin aralarında 180 günlük zaman farkı olacak biçimde düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece Keziban'ın doğum tarihinin 01.04.1998 olarak düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığının 05.03.2010 gün 2010/46 sayılı davanamesi ile 01.04.1997 doğumlu ... ile 15.02.1997 doğumlu kardeşi ...'ın doğum tarihleri arasında 180 günden az zaman bulunduğundan kardeşlere ait nüfus kayıtlarındaki doğum tarihlerinin aralarında en az 180 gün olacak şekilde düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ...'ın doğum tarihinin 01.04.1998 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Mahkemece, ...'ın 01.04.1997 olan doğum tarihi 01.04.1998 olarak düzeltilmişse de, adı geçen kişi nüfusa 09.10.1997 tarihinde kaydedilmiştir....

        Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesi ve duruşmadaki beyanları ile nüfus kaydında "..." olarak geçen annesinin ... ve ... kızı 15.03.1929 doğumlu .... olduğunun tespitini ve tescilini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Dava dilekçesi içeriğine göre dava, nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davacının kaydının istem gibi düzeltilmesi durumunda, annesi olduğuna karar verilen ...'in mirasçılarının hukukları etkileneceğinde mirasçısı olan kişiler belirlenerek yöntemince davaya katılımlarının sağlanması gerektiğinin dikkate alınmaması, Kabule göre de; 2-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler hiçbir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır....

          K A R A R Dava dilekçesinde, davacının 24.12.1990 olan doğum tarihinin 01.01.1993 olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu 36.maddesi kapsamında nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 103/1-c maddesi uyarınca nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkin davalar adli tatilde görülecek dava ve işlerden olup bu davalara ait kararların tebliğinde ve sürelerin işlemesinde 104. madde uygulanmaz. Mahkeme kararı, davacı vekiline 08.08.2016 günü tebliğ edilmiş olup, temyiz dilekçesi 25.08.2016 tarihinde havale ettirilmiş ve aynı tarihte temyiz harcı yatırılmıştır....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; davacı doğum tarihi 06.06.1955 olmasına rağmen, nüfus kayıtlarına sehven 06.06.1952 yazıldığını, bu nedenlerle nüfus kayıtlarındaki doğum tarihimin gerçek yaşım olan 06.06.1955 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Tüm dosya kapsamına göre davacının yaşı gereği kemik yaşı incelemesi yapılamamış, tanıkları dinlenmiş ancak davacının iddiasını ispatlayacak bilgiye sahip olmadıkları anlaşılmıştır. Davacının davasının reddine karar verilmiştir....

            ın nüfus kaydındaki ... olan anne adının ... olarak düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: ... Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 21.04.2009 gün, 2009/4 sayılı davanamesi ile ...'ın nüfusta ... olan anne adının iptali ile davalı ... ... olarak düzeltilmesi istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme davaları kamu düzeni ile yakından ilgili olup, mahkemeler kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorundadır. Somut olayda, salt taraf beyanları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiği dikkate alınmayarak yerinde olmayan gerekçe ile DNA testi yaptırılmadan, davanın kabulü doğru görülmemiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kayıtlarındaki anne ve baba isminin düzeltilmesi istemine ilişkindir. ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesince, davalılardan ...'in yerleşim yeri adresinin "..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince ise küçük ...'in yerleşim yeri adresinin "..." olduğu gerekçesiyle karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Somut olayda, ... Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/04/2013 tarihli davaname ile küçük ...'...

                Dava, anne yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. 1-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda, mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt taraflar ve tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Yasal hasım Nüfus Müdürlüğü'nün mahkemenin gerekçeli kararının başlığında gösterilmemesi, Doğru görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu