Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak talep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Nüfusa kaydedilmeden ölmüş veya herhangi bir nedenle nüfusta kaydı bulunmayan kişilerin tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin düzeltilmesi mümkün değil ise de, idari yoldan tapu kayıtlarında intikal yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu malikinin davacıların murisi ile aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde "çoğun içerisinde az da vardır" kuralı gereğince bu yönde bir "tespit kararı" verilmelidir.Davaya konu olayda mevcut duruma göre tapu maliki olarak görünen kişinin artık nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden tapu kayıtlarında intikal yaptırılabilmesi için mahkemece dava konusu 1434, 1435, 1436, 1437, 1507, 975, 247, 452, 405 ve 1054 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında tapu maliki olarak görünen ... ile davacının murisi ...'...
nın sağ olup olmadığı, ölü ise mirasçılarının bulunup bulunmadığı bilinmediğinden Hazinenin hak ve menfaatlerinin korunması için adı geçen kişilere 3561 sayılı Yasa uyarınca Ankara Defterdarının kayyım atanmasını istemiş, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; ... Mahallesi 28 parseldeki taşınmazın ..., ..., ..., ... ve ... adına hisseli olarak 15.03.1951 tarihinde kadastro tesbitinden dolayı tapuya tescil edildiği, 21.11.2012 tarihli zabıta tutanağında adı geçenlerden bir kısmının öldüğü ve mirasçılarının bilinmediği, bir kısmının mirasçılarının belli olduğu, ... isimli üç kişinin bulunduğu, ancak hangisinin hissedar olduğunun bilinmediğinin belirtildiği, tapu ve nüfus müdürlükleri cevabi yazılarında ise 31.12.1971 tarihinde hükümet konağında yangın çıktığından ilgili bilgilere ulaşılamadığının bildirildiği, dosyada ilgili kişiler hakkında başkaca bir bilginin bulunmadığı, bu nedenle taşınmaz hissedarları ..., ..., ..., ... ve ...'...
in karar tarihinden önce 26.03.2012 tarihinde öldüğü anlaşılmakla anılan kişinin mirasçılarının tam olarak tespiti bakımından ilgilisinden mirasçılık belgesinin temini veya mirasçılık belgesine esas olacak şekilde tüm mirasçılarının sağ olup olmadıklarını gösterecek şekilde vukuatlı aile nüfus kayıt tablosunun merciinden istenmesi, duruşma günü tebliğine esas alınacak adreslerinin tespitinin yapılması, ayrıca hükmün verilecek duruşma günü ile temyizen incelenmesi bakımından duruşma giderinin (pulunun) tüm taraflara ve ölü davalı ...'in tespit edilecek mirasçılarına tebliği için tebligata yeterli hale getirilmesi ile istenen hususların tam olarak yerine getirip getirilmediği denetlendikten sonra gönderilmesi için dosyanın yerel mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE,28.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
in sağ iseler kendilerinin ölü olduklarının tespiti halinde bütün mirasçılarının davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, 2.Mahkemece dava, nüfus kaydının iptali istenen ...'in 12.06.2011 ve 10.08.2014 tarihli seçimlerde oy kullandığı, gerçekte var olmayan kimsenin iki ayrı seçimde oy kullanamayacağı gerekçeleriyle reddedilmişse de, dava dilekçesinde ...'in nüfus kaydının tümden iptali istenmeyip, yalnızca anne yönünden düzeltilmesi istendiğinden,...'nin muhtelif seçimlerde oy kullanmış olması davanın reddini gerektirmez. Buna göre, mahkemece taraf teşkili saplanıp, ...'in doğum tutanağı tanıkları dinlenip, taraf delilleri toplanıp, somut iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
ın yurt dışında olduğunun belirtilmesi karşısında, adı geçen dahili davalının yurt dışı adresinin tespiti ile gerekçeli kararın ve temyiz dilekçesinin yöntemince tebliği sağlanıp temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden, ...-Dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan zeytin ağaçlarının 2010 yılı itibarıyla yaş ve cinslerine göre rayiç fiyatlarının ..., ... ve ... ilçe müdürlüğünden getirtilip dosya içerisine konulmasından, ...-Tapu maliklerinden ...'ın nüfus kaydı dosyaya getirtilerek sağ olup olmadığının araştırılması, ölü ise mirasçılarını gösteren veraset ilamının ilgilisinden temin edilerek mirasçılarına gerekçeli karar ve temyiz dilekçesi tebliğ edilip temyiz ve cevap sürelerinin beklenmesinden, Sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, ....01.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen dava konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Bu saptama yapılırken de aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir: 1-Kimlik bilgilerinde düzeltme yapılması veya tespiti istenen talep konusu taşınmazların tapu kayıtları (ilk tesis ve tedavülleriyle) ve kadastro tutanakları (tespit ve tescile esas alınan tüm dayanak belgeleriyle) ayrıca taşınmazlar kadastrodan sonra edinilmişse buna ilişkin tüm belgeler ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus müdürlüğünden, talep konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarında bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak telep konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. 3-Taşınmazın bulunduğu yerleşim yerinde zabıta aracılığı ile kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi veya kişilerin bulunup bulunmadığı...
Mahkemece, taşınmazın ilk tesis kadastrosu beyannamesinde, 26.8.1937 tarihli tapu kaydına dayanılarak ...ndan Hasan oğlu Mehmet adına tescilinin yapıldığı, getirtilen nüfus kayıtlarında Mehmet'in babasının adının ..., soyadının Fındık olduğu, 1953 yılında vefat ettiği, kayyım tayini istenen kişi ile aynı kişi olduğu, ölüm tarihinin, kadastro tespitinde belirtilen lakaplarının soyadı olması ve baba kaydının bunu doğruladığı, kişi ölü ise de, mirasçılarının sağ olduğu görüldüğü, kayyım tayini istenen kişinin nüfus kaydına ulaşılan kişi ile aynı kişi olmadığının davacı tarafından iddia ve ispat edilmediği, tapu malikinin yasal ve sağ mirasçılarının olduğu ve 3561 sayılı Kanunun aradığı yasal şartların bulunmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermiştir. Hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, her ne kadar yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamının hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 14.03.2006 gününde verilen dilekçe ile tapudaki ölü kaydının sağ olarak düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 13.06.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, maliki bulunduğunu ileri sürdüğü 107 ada 42 ve 47 parsel sayılı taşınmazlar ile 146 ada 28 parsel sayılı taşınmazların kayıtlarında ölü olduğuna dair yazılan şerhin "sağ" olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece, 107 ada 42 ve 47 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın kabulüne, 146 ada 28 parsel yönünden ise red kararı verilmiş, hükmü davalı vekili 107 ada 42 ve 47 parseller için verilen kabul kararı yönünden temyize getirmiştir....