WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yasa düzenlemesi gereği nüfus müdürü veya görevlendireceği memurunun katılımı olmaksızın yargılamanın sürdürülmesi mümkün değil iken duruşmanın nüfus memurunun yokluğunda yapılması, 2- Dava dilekçesinin içeriği dikkate alındığında davacının iki tane talebi bulunmaktadır. Birinci talebi nüfus kayıtlarına göre kardeşi gibi görünen Suna Rollas'ın kendisi olduğunun tespiti, ikinci talebi ise gerçekte olmayan ve kendisi tarafından kimliği kullanılan Sevgi Rollas'a ait kaydın iptali talebidir. Kayıt iptali talebi bakımından; dava dilekçesinde davalı olarak sadece nüfus müdürlüğü gösterilmiştir....

Nüfus Müdürlüğünden, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı araştırılmalı, mevcut ise bu kişi veya kişiler duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazlarda mülkiyet hakkı iddiaları bulunup bulunmadığı kendilerinden sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişilerin nüfus kayıtları, tapu kayıtları ve dayanakları ile bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. Somut olayda; mahkemece, nüfus müdürlüğünden, tapu kayıtlarında malik olarak görünen “... oğlu ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma sonucu davacı dışında kadastro tespit tarihi olan 1978 tarihinden önce doğan “... ve Fatma oğlu 01.07.1851 doğum tarihli 1918 tarihinde vefat eden ... ile ... ve ... oğlu 10.03.1948 doğum tarihli 11.03.1991 tarihinde vefat eden ...” isimli şahısların kayıtlarının bildirildiği görülmüştür....

    olma Mehmet ve nüfus kayıtlarından ... olduğu, yine tapuda sadece Rafia olarak kayıtlı bulunan kişinin .... olduğu ve nüfus kayıtlarına göre de ....olduğu, tapu kayıtlarında sadece..... olarak kayıtlı bulunan kişinin ....’ın 2. karısı Hafize’nin 2. kocası Mehmet ve nüfusta .... olduğuna dayanılmışsa da ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1943/88 esas ve 1943/221 karar sayılı mirasçılık belgesinde bu kişilerin, tapu kaydında anne adı, baba adı ve soyadı olmayan davaya konu kişilerle aynı kişiler olduğu hususunda tereddüt mevcut olup kayyım atanması gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçe ile davanın reddi doğru görülmemiştir....

      Davacı tarafın dava dilekçesi ve yargılama sırasında yaptığı açıklamalara göre istem, hatalı yapılan nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesidir. Buna göre mahkemece; 1-Davacının kaydının istem gibi düzeltilmesi durumunda, gerçek babası olduğu iddia edilen ... ile kayden babası olarak görünen ölü ...’nin mirasçılarının da hukukunu ilgilendireceği gözetilerek bunların tespiti ile yöntemince davaya katılmalarının sağlanması gerektiğinin dikkate alınmaması, 2-Nüfus kayıtlarındaki düzeltme istemine ilişkin davalarda mahkemelerin hiç bir kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunduğu gözetilerek, somut olayda mahkemece salt tanık beyanları ile yetinilmeyip bu iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor da gözetilerek karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru görülmemiştir....

        Mahkemece yapılan araştırma sonucu dosyaya kazandırılan bilgi ve belgelere göre; Türkiye genelinde Hüseyin kızı Zebuş isminde 1 kayıt bulunduğu bu kişinin nüfusta Zebuş TOKTOK olarak kayıtlı olduğu, nüfusta 30/09/1955 tarihinde ölüm kaydının düşülmüş olduğu, Hasan oğlu Demir 'in ve Demir oğlu Hurşit'in TOKTOK soyadı ile nüfusa kayıtlı oldukları, ölüm tarihlerinin nüfus kayıtlarında işlenmiş olduğu, İskender kızı Havva'nın ise Havva TOKTOK olarak nüfusta kayıtlı olduğu, ölüm tarihinin nüfus kayıtlarında işlenmiş olduğu, Hurşit TOKTOK'un eşi olduğu, nüfus kayıtları ve tapu kaydı dayanak belgelerine göre, kayıt maliki Hüseyin kızı Zeluş ile Hasan oğlu Demir’in evli oldukları, Hurşit’in bunların çocuğu olduğu, Havva'nın ise Hurşit'in eşi olduğu, hepsinin Çorlu nüfus sicilinde aynı hanede kayıtlı oldukları, mirasçılarının bulunduğu, ölü oldukları resmi nüfus kayıtları ile belli olan kayıt maliklerinin gaipliklerine karar verilemeyeceği, TMK m.588 maddesi hükmüne göre hazine adına taşınmazın...

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydında Sağ Gözüken Kişinin Ölü Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Mahkeme kararının Cumhuriyet Savcısına tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 05.05.2008 (pzt.)...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, davalı kardeşlerin nüfus kayıtlarında "..." olan anne adlarının "...." olarak değiştirilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcıları tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarında anne ve baba bir kardeşleri olarak gözüken davalıların kütükte "..." olarak gözüken anne adlarının "...." olarak değiştirilmesini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiştir. Davalılar ..., ... ve ...’in gerçekte annesi olduğu iddia edilen ......

            Dava, gerçekte var olmayan kişinin nüfus kaydının iptaline ilişkindir. 1587 Sayılı Nüfus Kanununun 46. maddesinin birinci fıkrası hükmünde "yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları ilgilinin oturduğu yer Asliye Hukuk Mahkemesinde Cumhuriyet Savcısı ve nüfus başmemuru veya nüfus memuru huzuruyla görülür ve karara bağlanır" denilmektedir. Kamu düzeni ile ilgili olarak getirilen sözkonusu hüküm uyarınca bu davalarda Nüfus Müdürlüğü ve Cumhuriyet Savcısı yasal hasım durumundadır. Anılan hüküm uyarınca nüfus idaresinin yasal hasım olarak iştirakinin zorunlu olduğu şahsi nüfus davalarında nüfus idaresi aleyhine yargılama gideri ve avukatlık ücretine hükmedilemez....

              Bu nedenle mahkemece dava konusu tüm taşınmazlara ait tapu kayıtları ile kadastro tutanakları dayanak belgeleriyle birlikte getirtilmeli, bu kayıtlar nüfus kayıtlarıyla bağlantı kurulacak şekilde incelenmelidir. Nüfus müdürlüğünden, tapu kayıtlarında malik olarak görünen “... kızı ...” ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı hususunda yapılan araştırma sonucu “... kızı 1943 doğumlu ...” isimli bir şahısın nüfus kaydının bildirildiği görülmüştür. Mülkiyet nakline neden olunmaması için bu şahsın duruşmaya çağrılarak dava konusu taşınmazda mülkiyet iddiası bulunup bulunmadığı sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 04.06.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                daha bulunduğunu, müvekkilinin uzaktan akrabası olan Düzce ili, Yörük köyünde yaşayan T3'ın nüfus kayıtlarında sağ olarak görünen müvekkilinin Fatma isimli ablasının kimliğini takriben 19- 20 yaşından itibaren kendi kimliği olarak kullanmaya başladığını, müvekkilinin ablası Fatma Cincil'e ait bu kimlik cüzdanını kullanmaya başlayan T3'ın bu kimlik cüzdanını kullanmak suretiyle vize problemi yaşamadan yurt dışına çıkabileceğini bildiği için bu kimliği kullandığını ve eşini de yanına alarak Hollanda'da yaşamaya başladığını, müvekkilinin babasının yurt dışında yaşadığını ve Hollanda pasaportuna sahip olduğunu, dolayısıyla bugün itibariyle nüfus kayıtlarında evlenerek T4 soyadını alan Fatma Cincil'in, gerçekte T3 isimli kişi olduğunu, müvekkilinin annesinin vefatı sonrasında alınan veraset ilamında bu kişinin mirasçı sıfatıyla hak sahibi olduğunu ve bu durumun bir çok haksızlığın ortaya çıkmasına sebebiyet verdiğini, bu nedenle yapılan yanlışlığın düzeltilmesinin zorunluluk arz ettiğini belirterek...

                UYAP Entegrasyonu