Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus Kayıtlarının Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı vekili dava dilekçesinde, vekil edeninin annesi ile arasında nüfus kayıtları yönünden bağ bulunmadığını açıklayarak, vekil edeninin nüfus kaydında anne adı olarak yer alan "..."nin kim olduğunun tespitine karar verilmesini istemiş, davalı ... takdiri mahkemeye bırakmıştır. Mahkemece, davacı ...'ın anne isminin ... ve ... kızı ... olduğunun tespitine dair verilen karar davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, annenin tespiti istemine ilişkindir....

    nun davada taraf olarak gösterilmesi nedeni ile nüfus kaydı dosya arasına alınarak sağ ise kendisine, ölü olduğunun anlaşılması halinde veraset ilamında mirasçı gözüken bütün şahıslara gerekçeli karar tebliğinin usulüne uygun yapılarak temyiz süresinin beklenmesinden istenilen hususların yerine getirildiğinin ve yeterliliğinin mahkeme hakimince bizzat denetlenmesinden sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere iadesi için dosyanın mahkemesine yeniden GERİ ÇEVRİLMESİNE, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      İlgili Hukuk 3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 28/1. maddesi; “Kişilik, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlar ve ölümle sona erer.” hükmünü içermektedir. 3.2.2. 04.05.1978 tarih 4/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince kural olarak ölü kişiye karşı dava açılamaz. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması halinde davanın mirasçılara yöneltilmesi de mümkün değildir. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır. 3.3. Değerlendirme Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, ölü kişiye karşı dava açılamayacağına ve somut olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124. maddesinin uygulanma koşullarının da bulunmadığı anlaşıldığına göre, Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. V....

        Kimlik numaralı Polomra Polet Strumza'nın ölümünün tespiti ile nüfus kaydına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı idare temsilcisi ilk derece mahkemesinde son celsedeki beyanında özetle; karar hususunda takdiri mahkemeye bıraktıklarını beyan etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından yapılan yargılama sonucunda; ölü olduğunun tespiti istenilen T.C. Kimlik numaralı Muis İstruma Strumza ile T.C. Kimlik numaralı Polomra Polat Strumza ile ilgili olarak mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonunda T.C....

        nin" açık kimlikleri intikal ve satışlara ait dayanak belgeler getirtilip tespit edildikten sonra aile nüfus kayıt örneklerinin ilçe nüfus müdürlüğünden temin edilip, sağ iseler kendilerinin ölü iseler mirasçılarının adresleri zabıta araştırması ile belirlenerek tespit maliki ''... oğlu ...'' ile ''... ve ... oğlu ...'nın'' aynı kişiler olup olmadığı hususunda beyanlarının alınması, toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeplerle kararın bozulması gerekmiştir Kabule göre de; tapu kaydında kimlik bilgileri düzeltilmesine ilişkin davalarda amaç kimlik bilgileri ile tapu kayıtlarının uyumlu hale getirilmesi olduğuna göre ''... ve ... oğlu ...'nın'' soyadı almadan ölmesi nedeniyle tapu kaydına soyadının eklenmesi suretiyle düzeltme yapılması da doğru değildir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının 18.09.1952 doğumlu olduğu halde kendisinden önce doğan ve ölen aynı adı taşıyan kardeşinin kimliği ile yaşadığını ileri sürerek nüfus kütüğünde 25.08.1946 olan doğum tarihinin 18.09.1952 olarak düzeltilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen davacının nüfusa kaydedilmediği, kendisinden önce doğan ve nüfusa 25.08.1946 doğum tarihi ile tescil edilen, ölü olduğu halde kaydı düşülmediğinden sağ görünen kardeşinin kaydını kullandığının anlaşılması üzerine doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek HUMK.nun 7/1. maddesi gereğince görev yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması, 2-Kabule göre de, mahkemece davacının...

            Her ne kadar kardeşleri olduğunu bildirdiği kişilerden alınan örneklerle yapılan DNA testinde davayı kanıtlayacak sonuç alınamamışsa da, nüfus kaydına göre davacının anne ve babası olarak görünen ölü...'e ait mezarlar açılmak suretiyle temin edilecek örneklerle DNA testi yaptırılıp, alınacak rapora göre bir karar verilmesi gerekirken yetersiz araştırma ile davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 09.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, nüfus kaydında sağ gözüken ...'ın ölü olduğunun tespitine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Dolayısı ile ölü kişinin nüfus kaydına tescil ya da nüfus kaydında düzeltme talep edilmesi durumunda, kapalı kayıt üzerinde herhangi bir işlem (tescil/düzeltme) yapılamaz ise de “çoğun içinde az da vardır” kuralı doğrultusunda tespit hükmü kurulabilir. Öte yandan, tapu kayıt malikinin davacıların iddia ettiği kişi ile aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır....

                  in davalı sıfatı ile davaya katılmaları gerekirken, mahkemece re'sen gözetilmesi gereken bu durum nazara alınmadan ve dolayısı ile taraf teşkili de sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmesi, 2-Mahkemece nüfus kayıtları, tanık beyanları ve özellikle eski yazı nüfus kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen raporlara göre hüküm kurulmuş ve raporda eski kayıtlarda ... olarak geçen kişinin davacılar murisi ... ile aynı kişi olduğu bildirilmiş ise de, geri çevirme kararı üzerine dosyaya konulan nüfus kayıtlarına göre; ...'ın baba bir ana ayrı ... adındaki kardeşinin bekar olarak 03.05.1998 tarihinde öldüğü, davacıların murisi ...'nin ise ... ile evli olup beş çocuğunun olduğu ve 11.07.1964 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır. Aynı kişi olduğuna karar verilen bir kişinin bekar ve evli olarak iki ayrı tarihte ölmüş olması hayatın olağan akışına aykırıdır. Mahkemece ...'...

                    UYAP Entegrasyonu