"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Nüfus kaydında düzeltim istemine ilişkin davada ... Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... (...) ... Asliye Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, dava nüfus kaydının düzeltimi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının yerleşim yeri adresinin ".../..." olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... (...) ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise, davacının yerleşim yeri adresinin “.../...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesinin 1/a bendinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının düzeltmeyi isteyen şahısların yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmıştır....
Dosyada mevcut 15/01/2020 tarihli raporda; küçüğün yaşının 16 yaş ile uyumlu olduğunun belirtildiği, rapor içeriğinin nüfus kaydında geçen 27/11/2004 tarihini doğruladığı, mahkemece davalı nüfus idaresi temsilcisinin katılımı sağlanmadan kararın verildiği görülmektedir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun "Nüfus Davaları" başlıklı 36. Maddesinde; "(1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur: a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (..)(1) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.(1) b) (Değişik: 19/10/2017- 7039/9 md.) Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir....
Dosyada mevcut 15/01/2020 tarihli raporda; küçüğün yaşının 16 yaş ile uyumlu olduğunun belirtildiği, rapor içeriğinin nüfus kaydında geçen 27/11/2004 tarihini doğruladığı, mahkemece davalı nüfus idaresi temsilcisinin katılımı sağlanmadan kararın verildiği görülmektedir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun "Nüfus Davaları" başlıklı 36. Maddesinde; "(1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur: a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları (..)(1) nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır.(1) b) (Değişik: 19/10/2017- 7039/9 md.) Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir....
olarak geçen isminin nüfus kaydında olduğu şekli ile " ..." olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş " 702 parsel sayılı taşınmazın malik hanesindeki ... oğlu 1929 D.lu ... kaydının iptali ile ... oğlu 1929 D.lu ..." olarak kayıt düzeltilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir 2-Mülkiyet hakkının tescili başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler malikin adı, soyadı, baba adı ve edinme nedeni ile tarihi ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki, bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgisinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez....
Görülüyor ki ; bunların arasında malikin doğum tarihi, anne adı ve nüfus kayıt bilğileri yer almamıştır. Dolayısıyla tapu kütüğünde bulunması zorunlu olmayan nüfus bilgilerinin ilavesi veya düzeltilmesi dava yoluyla istenemez. Şayet tapunun tesciline dayanak yapılan işlemde düzeltimi gerektirir bir hata yapılmamışsa, bu hatanın tüzüğün 87. maddesi uyarınca ilgilisinin başvurusu üzerine o maddedeki konular araştırılarak idarece düzeltilmelidir. Böyle olunca, dava konusu taşınmazın devri sırasında düzenlenen akit tablosunda bulunan ancak, tapu kaydında yer almayan doğum tarihi, anne adı ve nüfus kayıt bilgilerinin düzeltilmesine ilişkin davanın reddi gerekir. Mahkemece bu yön gözetilmeden istemin hüküm altına alınması doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ : Davalı idare vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 29.4.2008 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Çocuk Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü: Suça sürüklenen çocuğun dosya içerisindeki nüfus kayıt örneklerinin bir kısmında doğum tarihinin 15.07.1992 bir kısmında ise 15.07.1990 olarak yazıldığı, nüfus kayıt örneklerinin açıklama kısmındaki notlara göre bu durumun sanık hakkında hem....Asliye Hukuk Mahkemesinin hem de ..Asliye Hukuk Mahkemesinin yaş düzeltme kararları vermesinden kaynaklandığı, UYAP sisteminden alınan 20.04.2015 tarihli güncel nüfus kaydında ise sanığın 15.07.1992 olarak göründüğünün anlaşılması karşısında sanık hakkında 5237 sayılı yasanın 31.maddesinin uygulanması ve ayn yasanın 66/2.maddesine göre zamanaşımı hükümlerinin değerlendirilebilmesi için sanığın yaşının araştılıp tespitinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri...
Cengiz’in 27.05.1997 doğumlu olarak nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken, sağlık kurulu raporunu dikkate almayacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulüne, Dairemizin 02.05.2013 gün ve 2013/4781-7328 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA, karar düzeltme harcı ile temyiz onama harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 26.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu husus gözönünde bulundurularak, yaşının düzeltilmesi istenen ...’in 27.05.1997 doğumlu olarak nüfusa kayıt ve tesciline karar verilmesi gerekirken, sağlık kurulu raporunu dikkate almayacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden, davacılar vekilinin karar düzeltme isteminin bu yönden kabulüne, Dairemizin 02.05.2013 gün ve 2013/4781-7328 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçelerle BOZULMASINA, karar düzeltme harcı ile temyiz onama harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 26.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Nüfus kayıt düzeltme davalarının kamu düzenine ilişkin olması, davacının soyut iddiası dışında dosyada ispata yarar delil bulunmaması” nedeniyle davanın delil yetersizliğinden reddinin doğru olduğu sonucuna ulaşmışsa da, davanın nüfus kaydının değiştirilmesi hususunda ikinci defa açılmış olması nedeni ile usulden reddi gerektiği kanaatine ulaşmadığını, bu kararın da yaş tashihi davasının birden çok defa açılabileceğini gösterdiğini, öyle ki, Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğini Mad. 30/2 “ Haklı sebeplerin bulunması halinde aynı konuya ilişkin nüfus kaydında düzeltme yapılması hâkimden istenebilir.” 5490 Saylı Nüfus Hizmetleri Kanunu Mad 36/1- b “Haklı sebeplerin bulunması hâlinde aynı konuya ilişkin düzeltme yapılması hâkimden istenebilir.” ifadelerinin yer aldığını, hal böyleyken yukarıda izah ettikleri üzere müvekkilinin hak kaybı yaşadığını, yeniden yaş tashihi talebinde bulunmasının zaruret olduğunu, vergi dairesi ile sigorta ve nüfus idaresi arasında yaşanan yaş probleminin emekliliği...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, nüfus kaydında yaş düzeltimi istemine ilişkindir. ... Anadolu 18. Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının yerleşim yerinin de "Merkez ... No:12D İç Kapı No:D .../..." olduğunu belirterek ... Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verildiği; ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi ise Nüfus kaydının düzeltilmesi isteyen davacının dava dilekçesinde bildirdikleri adresinin "Merkez ... No:12 İçkapı No:D .../...I" olduğu değerlendirildiğinde yetkili mahkemenin ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vererek ortaya çıkan olumsuz yetki uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderdiği anlaşılmaktadır....