Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDININ DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakanının maliki olduğu 189, 260, 105, 39, 32, 103, 114, 78, 200, 232 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarında mirasbırakanı annesinin soyadının “...”, baba adının “...” olarak yanlış yazıldığını ileri sürerek, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun şekilde; malik soyadının “...”, baba adının “...” olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tapu kayıt malikinin davacının mirasbırakanı olduğu ve nüfus kayıtlarına uyğun olarak tapu kaydının düzeltilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYIT DÜZELTİMİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, soyadının Kanalka olmasına rağmen kayden maliki bulunduğu 8 parça taşınmazda sehven Konalka olarak yer aldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının nüfus kaydına göre düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, çekişme konusu 15, 57 ve 150 parsel sayılı taşınmazlarda davacının soyadının nüfus kaydına aykırı olarak yer aldığı, 135 parsel sayılı taşınmazda davacının kayıt maliki olmadığı, 94, 124, 398 ve 400 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında ise davacının soyadında bir yanlışlık bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla, tetkik hakimi ...’ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü....

      Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 04.11.1985 tarihinde kesinleşen 1985/863 E 20185/1098 K. sayılı dava dosyası istenerek dosyanın ve hükme dayanak belgelerin incelenmesi; kök kayıtlarının onaylı suretinin nufüs müdürlüğünden, davacının ilkokula kayıt ve bitirme tarihinin ilgili okul ve ilçe milli eğitim müdürlüğünden, hangi tarihlerde askerlik yaptığına ilişkin belgelerin ilgili askerlik şubesinden celp edilerek doğum tarihinde yapılan değişikliğin kayıt düzeltme niteliğinde mi yoksa yaş tashihi niteliğinde mi olduğunun belirlenmesi; davacının doğduğu köyde/mahallede o tarihlerde görev yapan muhtar ve aza gibi kişilerden hayatta olanlar ile tarafsız tanıkların da dinlenmeleri suretiyle gerçek doğum tarihinin açıklığa kavuşturulması, davanın niteliği gereği toplanması zorunlu her türlü delilin de resen toplanması ve sonuç olarak davacının doğum tarihinde yapılan değişikliğin kayıt düzeltme niteliğinde mi yoksa yaş tashihi niteliğinde mi olduğunun belirlenmesi; elde edilecek sonuca göre karar...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/01/2023 NUMARASI : 2022/516 ESAS - 2023/61KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Yaş Düzeltilmesi İstemli) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili gerçekte 06.09.1958 tarihinde doğmuş ise de nüfus kütüğünde doğum tarihinin 06.09.1966 olarak tescil edildiğini ileri sürerek doğum tarihinin 06.09.1958 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı nüfus idaresi temsilcisi duruşmada takdirin mahkemeye ait olduğunu beyan etmiştir....

      nin 10.10.1998 olan doğum tarihinin 10.01.1995 olarak düzeltilmesini istemişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 1-Doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, bu davalara bakan hakimler tarafların veya tanıkların beyanları ile bağlı kalmaksızın gerçeği araştırıp, öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde doğru sicil oluşturmak mecburiyetindedir. Nüfus Müdürlüğünden getirtilen aile nüfus kayıt tablosu ve ekindeki doğum tutanağından, doğum tarihinin düzeltilmesi istenilen ...'ın 10.10.1998 doğum tarihli olarak kaydedildiği, Hatay Antakya Devlet Hastanesince verilen 13.02.2013 günlü sağlık kurulu raporlarında adı geçenin 17 yaş standartları ile uyumlu olduğunun bildirildiği anlaşılmakta olup, iş bu rapora göre Emine'nin nüfus kayıtlarındaki doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı anlaşılmaktadır....

        Düzeltilen doğum tarihi ile daha önce kütüğe geçirilmiş ana ve baba bir kardeşlerden birinin doğum tarihi arasında yüzseksen günden daha az bir zaman olamayacağı (NHKUY.m. 33/1-a) gibi, bir kadının bu süre içerisinde iki kez doğum yapmasının tıbben mümkün olmadığı da gözetilerek, Kenan'ın nüfus kütüğünde 04.04.2001 olan doğum tarihinin istemle bağlı kalmayarak rapora göre ve nüfus kayıtları ile çelişki meydana getirmeyecek şekilde düzeltilmesi gerekirken kayıt engeli dikkate alınmadan davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK'nın Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK'un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 12.04.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece açıklanan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş ise de somut olayda alınan hastane raporunda davacının 50 yaş civarında olduğu belirtildiği, her hangi bir yaş veya yaş aralığının ifade edilmediği (Örneğin 50 yaş üzeri, 25- 40 yaş aralığı gibi) görülmektedir. Mahkemece raporda bu yöndeki eksikliğin tamamlanması için rapor alınmadan karar verilmesi yerinde olmamıştır. Bilindiği üzere doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin davalar, diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili bulunduğundan, hakim taleple bağlı kalmayarak kendiliğinden yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve öteki kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde karar vermek durumundadır. (Yargıtay 8. HD., 2017/6725 E., 2017/17658 K., Yargıtay 8. HD., 2018/16319 E., 2019/7532 K.) Somut olayda davacının nüfus kaydına göre doğum tarihi 06.09.1966 olup oğlu Şahverdi'nin doğum tarihi 20.10.1979'dir. Davacının oğlu Şahverdi'nin 20.10.1982 tarihi olan doğum tarihi Erzincan 2....

          Diğer yandan, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36/1- a maddesi hükmüne göre, kayıt düzeltme davalarında Cumhuriyet Savcısı ve Nüfus Müdürü veya görevlendireceği Nüfus Memuru huzuru ile görülüp karara bağlanması zorunludur. İncelenen dosyada kararın davalı T2 temsilcisinin yokluğunda verildiği anlaşılmıştır. Mahkemenin oluşumuna ilişkin açıklanan yasa hükmü dikkate alınmadan, nüfus idaresi temsilcisi yokluğunda yargılama yapılarak hüküm kurulması da usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde davacının istinaf başvurusunun kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 353- (1)/a-6 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacının istinaf başvurusunun KABULÜ ile HMK’nun 353- (1)/a-6 maddesi uyarınca Ağrı 3....

          Dava dosyasından, davacının 31.03.2008 tarihinde davalı kuruma verdiği tahsis talep dilekçesine eklediği 25.03.2010 tarihli ve Tavşanlı nüfus müdürlüğünden verilmiş nüfus kayıt örneği incelendiğinde, davacının 03.03.1963 doğumlu olduğu ve yaş düzeltme işlemine dair herhangi bir açıklamanın mevcut olmadığı anlaşılmaktadır. Lakin davalı kurumca sonradan yapılan araştırmayla davacının 19.06.2008 tarihli nüfus kayıt örneğinde ise ......

            Tapu Sicil Müdürlüğüne yöneltilerek açılması gereken kayıt düzeltme davalarında, mahkemece sağlıklı bir inceleme yapılmalı, kayıt maliki ile ismi düzeltilecek kişinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptanmalıdır. Bu saptama yapılırkende aşağıda açıklanan yöntem izlenmelidir. 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır....

              UYAP Entegrasyonu