Hukuk Dairesinin 29/04/2021 tarihli, 2021/1120 Esas, 2021/4219 Karar sayılı geri çevirme kararı ile kadastro tespiti sırasında dava konusu taşınmaza uygulanan 10/08/1936 tarihli, 31 sıra numaralı tapu kaydının dayanağı olan iskan kayıt ve belgeleri ile söz konusu tapu kaydının ... haricindeki diğer maliklerine ait nüfus kayıt örneklerinin getirtilerek dosya arasına alınması istenildiği halde, geri çevirme kararının gereklerinin tam olarak yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. -KARAR- Bu itibarla; Mahkemece, önceki günlü geri çevirme kararı ile Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığından getirtilerek dosya arasına alınan ......
Çocuk ile ana arasındaki soybağı doğumla kendiliğinden kurulur ve tesisi için her hangi bir hükme gerek olmadığından, çocuğun annesi ile soybağı ilişkisi kurulması değil, çocuğu doğuran kadının kim olduğunun tespiti dava konusu edilebilir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medenî Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 28/01/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi istemine ilişkindir. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Somut olayda dava, ...'in, ... ve ... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin davalı ..., gerçek babasının da diğer davalı ... olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi olarak açılmış olup, gerçek babanın Ömer olduğuna yönelik istem, anne Adelet ve baba olduğu iddia edilen ...'in evliliğinin bulunmadığı ve çocuğun evlilik dışı ilişkiden doğmuş olduğu belirtildiğinden babalığın tespitine ilişkindir....
Mahkemece, doğum ve ölüm olayını bilebilecek tanıkların araştırılması, tespiti halinde aynı oturumda dinlenmeleri, öldüğünün tespiti istenilen ...'...
“Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi”dir. Nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet Savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır. Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.02.1998, 2-87/77). Şu durumda; nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilecektir (Özsunay, age. S:244; Bilge Öztan, Şahsın Hukuku Hakiki Şahıslar, Ankara 1997, s:210)....
Şöyle ki; çekişme konusu 102 ada 1, 2, ve 4 parsel sayılı taşınmazların tesciline dayanak teşkil eden Mayıs 338 tarihli 63 nolu tapu kaydının getirtilmediği, kaydı düzeltilecek olan “....” nın nüfus kaydının temin edilmediği anlaşılmıştır. Hâl böyle olunca, çekişme konusu 102 ada 1, 2, ve 4 parsel sayılı taşınmazların tesciline dayanak teşkil eden Mayıs 338 tarihli 63 nolu tapu kaydının tapu müdürlüğünden getirtilmesi, öte yandan tapuda isim düzeltilmesi davalarında amacın tapu kayıtlarının nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesi olduğu gözetilerek nüfus müdürlüğünden, kaydı düzeltilecek olan “.....” nın nüfus kaydının getirtilmesi, tapu kayıtları ile nüfus kayıtları arasında bağlantı bulunup bulunmadığının tespiti, yukarıdaki ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yetinilerek karar verilmiş olması doğru değildir..."...
in anne ve baba yönünden nüfus kaydının düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ...'in babasının ..., ...'nin babasının ... olduğuna ilişkin dava tefrik edilmiş, diğer talepler yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, davalılardan ...'in ... ve ... kızı, davalı ...'nin ise ... ile ... kızı olduğu halde davacı ile eşi ... nüfusuna kaydedildiğini bildirerek adı geçenlerin nüfus kaydının düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece baba yönünden kaydın düzeltilmesine ilişkin istemler açısından dava tefrik edilmiş, diğer talepler yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir....
olmasına rağmen nüfus kayıtlarında babası ... 'in baba adının yazılmayıp buna ilişkin hanenin boş bırakıldığını ileri sürerek babası ...'in baba adının ... olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesini talep etmiştir. Dava bu niteliğiyle bir nesep davası olmayıp hatalı yapılan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkindir. 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesi uyarınca nüfus kaydının düzeltilmesine yönelik olan ve Türk Medeni Kanununun 282 ve devamı maddelerinde düzenlenen soybağı kurulmasıyla ilgisi bulunmayan davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, nüfus kütüğündeki anne kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olup, Türk Medeni Kanunu'nun 282. maddesine göre çocuk ile ana arasında soybağı doğumla kurulacağından çocuğu doğuran kadının anne olduğunun tespiti için açılan dava, soybağı davası değil, doğuran kadının tespitine ilişkindir. Bu nedenle davanın hatalı nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkin olduğu, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36/1-a maddesine göre nüfus kaydının düzeltilmesi davalarının da asliye hukuk mahkemesinde bakılması gerektiği dikkate alındığında, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenmesi sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir....
İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2- 87/77 sayılı kararı). Bu haliyle eldeki dava, nüfus kaydının düzeltilmesi ve buna bağlı olarak veraset ilamının iptali davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada verilecek hüküm veraset ilamının iptali talebini etkileyeceğinden öncelikle mahkemece nüfus kaydının düzeltilmesi davasının tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedilmesi ve veraset ilamının iptali davası için nüfus kaydının düzeltilmesi davasının sonucunun beklenmesi, kararın kesinleşmesi ve ondan sonra oluşacak duruma göre karar verilmesi gerekir....