Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nin aynı kişi olduğunun tespiti ile iki kayıt arasında bağ kurularak ...'ın nüfus kaydındaki bilgilerin ... kaydına göre düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece ... kaydının iptaline, ...'ın adının, doğum yerinin ve doğum tarihininin düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... ve davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının ... ve ...'nin kızı olduğunu ve onların hanesinde ... adı ile kayıtlı olup evlenerek kocası hanesine gitmesine rağmen bu hususun nüfus kaydında görünmediğini, eşi hanesindeki kaydının ise yangından sonra yapılan yerel yazımda oluştuğunu ancak baba hanesi ile bağ kurulmadığını, ayrıca doğum tarihi, doğum yeri gibi bir kısım bilgilerin farklı yazıldığını bildirerek, ... ile ...'...

    Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde, murisleri ... olma 1888 doğumlu ... bütün araştırmalara rağmen nüfus kaydının bulunamadığını, tahminen 1962 yılında öldüğünün bilindiğini belirterek murisleri ... nüfusa kaydının yapılmasını istemesi üzerine mahkemece davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş ise de; doğum ve ölüm olaylarının nüfus kütüğüne işlenmesinin nüfus idaresine verilmiş idari bir görev olduğu gözetilerek HUMK.nun 7/1. maddesi gereğince dava dilekçesinin görev yönünden reddi yerine işin esasına girilerek ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de, sonucu itibariyle doğru olan kararın gerekçe değiştirilerek ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 05.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Doğum ve ölüm, nüfus sicilindeki kayıtlarla ispat olunur. Nüfus sicilinde bir kayıt yoksa veya bulunan kaydın doğru olmadığı anlaşılırsa gerçek durum her türlü kanıtla ispatlanabilir. (TMK 30. Md.) Resmi sicil ve belgelerin içeriğinin doğru olmadığının ispatı, kanunlarda başka bir hüküm bulunmadıkça, herhangi bir şekle bağlı değildir. (TMK 7/2 md.) Buna karşılık nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda kesin yetki söz konusu olduğundan yetki hususunun mahkemece resen değerlendirilmesi gerekmektedir. Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. Maddesinde ilgilinin yerleşim yerinden söz edilmektedir. Buradaki ilgilinin davacı mı yoksa nüfus kaydının düzeltilmesi istenen mi olduğunun belirlenmesi ve buna göre yetki hususunun düşünülmesi gerekmektedir....

      Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü delile başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2-87/77 sayılı). Şu durumda; zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir. Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM 39. md, Nüfus Hizmetleri Kanunu 11.md). İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

        ın mevcut nüfus kaydının gerçeği yansıtmadığı ve kaydın iptalini istemekte hukuki yararları mevcut ise de ikinci talep olan çocuğun gerçek anne-babasının davalı ... ile 27.06.2009 tarihinde vefat eden ... olduğunun tespiti ve nüfusa tescili yönü itibari ile hukuki yararları olmayıp, bu yöndeki davanın ancak davalı ..., çocuk ... ya da bu konuda hukukları etkilenecek kişilerin açabileceği hususu dikkate alınarak çocuk ...'ın mevcut nüfus kaydının iptali ile yetinilmesi gerekirken çocuğun gerçek anne-babasının tespiti ve nüfusa tescili yönü ile davanın aktif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, davanın bu yönü ile de kabul edilmiş olması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Bir kısım davalılar ... ve diğerleri vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile Antalya Bölge Adliye Mahkemesi (1.)...

          in nüfus kütüğündeki kaydının iptali ile ... 'in nüfus kütüğüne kaydının yapılması talep edilmiştir. Dava, nesebin anne ve babanın birlikte değiştirilmesi istemini kapsamakta olup, Türk Medeni Kanununun 287 ve 288 maddeleri uyarınca soybağının tespiti ve düzeltilmesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.03.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Nüfus İdaresine tebligat yapılmışsa tebligat mazbatasının, yapılmamış ise gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin tebliğ ile belgesinin eklenerek gönderilmesi, 3-..., Cennetpınarı Köyü cilt:16, hane:42’de nüfusa kayıtlı Mehmet ve Hüsniye kızı 1913 doğumlu ...’ye ait aile nüfus kayıt tablosunun eklenerek gönderilmesi, 4-...’nın naklen geldiği yerdeki nüfus kaydının eklenerek gönderilmesi, 5-Davacı ...’ın naklen geldiği yerdeki nüfus kaydının üstsoyunu da gösterecek şekilde istenerek dosyaya alınmasından sonra gönderilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, oybirliğiyle karar verildi. 23.01.2012 (Pzt.)...

              Somut olayda, davacı, 29.10.1923 tarihinde öldüğü halde mezarı bulunamadığından nüfus kaydında hakkında ölüm araştırması devam ettiği yazılan ...oğlu ...’ın ölü olduğunun tespiti ile nüfus kayıtlarının buna göre düzeltilmesini talep etmektedir.Dava, hasımsız olarak açılmış ise de nüfus müdürlüğü asliye hukuk mahkemesince davaya dahil edilmiştir. Talep, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olmakla 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereğince davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 26. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                nin gerçek anne ve babasının davacılar ... ve ... olmadığının tespiti talebinin reddine karar verilmiştir. 1-Dava, nüfus kaydının anne ve baba yönünden düzeltilmesine ilişkindir. Nüfus kayıtlarındaki düzeltme için açılan davalarda, mahkemelerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin doğru sicil oluşturmak zorunluluğu bulunmaktadır. Buna göre, kaydın kapalı olması davanın reddine karar verilmesini gerektirmez....

                  Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarih 2008/2-36-47 sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu nedenle davacıların birinci talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Davacının gerçek anne ve baba hanesine kayıt istemi de anne yönünden yine nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olması baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur....

                    UYAP Entegrasyonu