"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, nüfus kaydındaki doğum tarihinin düzeltilmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Mahkeme kararı 31.03.2011 gün 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un yayımlandığı 14.04.2011 tarihinden sonra verilmiş olup, anılan Kanun'un 31. maddesinin (d) bendi, nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, Cumhuriyet Savcısının davaya katılımını kaldırdığından ve verilen kararlara karşı kanun yoluna başvurma hakkı da öngörmediğinden, Cumhuriyet Savcısının temyiz isteminin REDDİNE, 18.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Değişik 3/1- m) Dolayısıyla kapalı kayıt üzerinde işlem yapılamaz olması, davacının gerçek doğum tarihinin tespitine engel değildir. Kaydın açılmasını gerektiren yeni bir sebep ortaya çıktığında kaydın yeniden açılması ve üzerinde işlem yapılabilmesi mümkün olduğuna ve doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin istek, gerçek doğum tarihinin tespitini de kapsadığından, doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilemez ise de, tespitine karar verilebilir. Kabule göre de Nüfus Hizmetleri Yasasının 36.maddesine göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılması ve karar verilmesi doğru değildir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, TMK’nun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35, 36 ve 40. Maddelerinde düzenlenen kayıt düzeltim istemli yaş düzeltme istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı nüfus kaydında 21/01/1982 olarak geçen doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığını ileri sürüp doğum tarihinin 21/09/1984 olarak düzeltilmesini talep ettiği, davacının 24/09/1984 tarihinde nüfusa tescil edildiği, davacının yaşı hakkındaki kurul raporuna göre kemik gelişimi 22 yaş civarında tamamlandığından bu yaş üzerinde kemikten güvenilir bir yaş tespitinin mümkün olmayacağının belirtildiği, davacının yaş tashihi için yeterli olmadığı, dosyada mevcut bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Tarafların İddia ve Savunmaları: Davacının dava dilekçesinde özetle; doğum tarihinin nüfus kaydında 18/03/1970 olarak göründüğü gerçek doğum tarihinin 1964 yılı olduğunu köy şartlarında evde doğmuş olduğundan herhangi bir hastahane ve doğumevinde kaydının bulunmadığını dış görünümünün de yaşının nüfus kaydında göründüğünden daha büyük olduğunu gösterdiğini belirterek nüfus kaydındaki doğum tarihinin 18/03/1964 olarak değiştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalı T2 temsilcisi duruşmadaki beyanında özetle; davacının davasını ispat etmesini talep etmiştir. İlk Derece Mahkemesi Kararı: Mahkemece; "Davanın REDDİNE," karar verilmiştir....
in nüfus kütüğünde 25.04.1994 olarak kayıtlı doğum tarihinin 25.04.1990 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı dava dilekçesinde oğlu ... nüfus kütüğünde her ne kadar 25.04.1994 doğumlu olarak kayıt edilmiş ise de asıl doğum tarihinin 25.04.1990 olduğunu ileri sürerek kütükteki kaydın bu şekilde düzeltilmesini istemiş, mahkemece istem gibi davacının oğlunun doğum yılının 1990 olarak tashihine karar verilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden, yaşının düzeltilmesi istenilenin Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kurulunca 24.03.2009 tarihinde verilen rapor içeriğinden; ...'in nasıei haline ve kemik grafilerine göre 20-21 yaşında olduğu bildirilmiştir....
Somut olayda davacı, asıl doğum tarihinin 01/01/1952 olmasına rağmen, nüfus müdürlüğünce doğum tarihinin 01/01/1960 olarak tescil edildiğini belirterek doğum tarihinin 01/01/1952 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, sağlık kurulu raporu ile davacının yaşının net tespit edilemediği, 50 yaş üstünde olduğunun belirtildiği, 22 yaşın üzerindeki bireylerde tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı gibi kayden 50 yaşın üzerinde olan davacının toplanan bilgi, belgelere ve mevcut delil durumuna göre iddiasını ispat edemediği, bu nedenle tanık delilinin de tek başına yeterli olmadığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda davacı, asıl doğum tarihinin 01/01/1952 olmasına rağmen, nüfus müdürlüğünce doğum tarihinin 01/01/1960 olarak tescil edildiğini belirterek doğum tarihinin 01/01/1952 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep ettiği, sağlık kurulu raporu ile davacının yaşının net tespit edilemediği, 50 yaş üstünde olduğunun belirtildiği, 22 yaşın üzerindeki bireylerde tıbben yaş tespitinin mümkün olmadığı gibi kayden 50 yaşın üzerinde olan davacının toplanan bilgi, belgelere ve mevcut delil durumuna göre iddiasını ispat edemediği, bu nedenle tanık delilinin de tek başına yeterli olmadığı anlaşılmaktadır....
ın nüfus kütüğünde 01.07.1987 olan doğum tarihinin gerçeği yansıtmadığı, 18.06.1999 doğumlu kızı Dilek ile arasındaki yaş farkının yasanın aradığı sınırın altında olduğu bildirilerek davalı ...'ın doğum tarihinin düzeltilmesi istenmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 31.1.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Hatay ili, T2 kayıtlı olduğunu, nüfus kaydında olduğu üzere gerçekte baba adı Davut, anne adı ise Ayşe olduğunu, her ne kadar nüfus kaydında doğum tarihi 25/11/1965 olarak görünse de gerçekte 01/01/1956 olduğunu, Nüfus kayıtları incelendiğinde nüfusa 18/12/1981 tarihinde tescil edildiğinin görüldüğünü, yaklaşık 44 yıl önce Arif Kurt ile evlendiğini ve bu evliliğinden ilk doğan çocuğunun doğum tarihinin 26/09/1976 olduğunu, doğum tarihinin 25/11/1965 olarak kabul edilirse 1976 yılında doğum yapmış olması gerekir ki bu tarihte henüz 11 yaşında olduğunu ve mümkün olmadığını, evlenme tarihinin, nüfus kayıtlarına 26/09/1984 olarak tescil edildiğini, bu kayıtta Fatma Şener (Kara) ismiyle kayıtlı kişinin üvey kardeşi olduğunu, babasının diğer eşi Fatma Küllük’ün kızı olduğunu, ancak sanki kendisinin annesinden doğmuş gibi 03/04/1956 olarak tescil edildiğini, yine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nüfus-Doğum Tarihinin Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Hükümlü ...'e vesayeten vasisi ... tarafından açılan doğum tarihinin düzeltilmesine dair davada verilen ve Yargıtayca incelenmeksizin kesinleşen Uşak 1....