Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hâl böyle olunca; “... ve ...’den olma ...”'in soyadının nüfus siciline tescili mümkün olmadığından ve dolayısıyla tapu kaydındaki kimlik bilgileri de nüfus kayıtlarına göre düzeltilemeyeceğinden, Soyadı Kanunu'ndan önce öldüğü de gözetilerek, davacının beyanı, dosyadaki nüfus kayıt örnekleri, temyiz aşamasında ibraz edilen veraset ilamı gözetilerek tapuda kayıt maliki görünen ‘....’ ile ‘... ve ...’den olma, 1853 doğumlu...’in aynı kişi olduğuna dair tespit kararı verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir. Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 14.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Doğum Tarihinin Düzeltilmesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR ...Cumhuriyet Başsavcılığının 14.08.2014 gün ve 2014/14 sayılı davanamesi ile ...'in nüfus kaydında 20.11.1997 olan doğum tarihinin düzeltilmesi istenilmiş; mahkemece, ...'in gerçek yaşının nüfus kayıtlarına uygun olduğu babasının ve tanığın ısrarlı anlatımından anlaşılmakla, hastane raporuna itibar edilmeyerek ve düzeltilecek bir kaydının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

      “Kayıt düzeltilmesi”, aile kütüğüne düşürülmüş nüfus kaydının bir kısmının “düzeltilmesi” veya “değiştirilmesi” dir (Nüfus Yönetmeliği m.143). 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 35. maddesine göre, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiçbir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz. Ancak, olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar, nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU KAYDININ DÜZELTİLMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, iştirak halinde maliki olduğu 1365 ve 2369 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında tarla vasfında olduğu yazılı ise de taşınmazın üzerinde muhtelif çiftlik evleri, garaj, aile kabristanı ile yetişmiş ağaçların bulunduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazların niteliğinin fiili duruma göre tapu sicilinde düzeltilmesi isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava konusu isteğin idari yoldan gerçekleştirilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı ve davalı ... vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...’in raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- 1- Davalı ......

          Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü delile başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2-87/77 sayılı). Şu durumda; zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir. Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM 39. md, Nüfus Hizmetleri Kanunu 11.md). İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

            Önemle vurgulanmalıdır ki; zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK, 11.2.1998 gün ve 2-87/77 sayılı). Şu durumda; zamanaşımı veya hak düşürücü süreye bağlı olmaksızın açılabilen nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davada resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi tanık da dinlenebilecektir. Buna karşılık, nüfus kütüklerindeki “doğru olmayan kayıtların” düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur (TKM 39. md, Nüfus Hizmetleri Kanunu 11.md). İşte bu noktalarda, nüfus kütüğünde yer alan “doğru olmayan kayıtlar”, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan “kayıt düzeltme davası” ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada “nüfus kaydının düzeltilmesi davası” olarak adlandırılmaktadır....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, davacının doğum yerinin düzeltilmesi ve tespit istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili, dava dilekçesinde, ...'da düzenlenen doğum belgesindeki ... ...'ın ... ... olduğunun tespiti ve ... olan doğum yerinin ... /... olarak düzeltilmesini istemiş, mahkeme davanın reddine karar verilmiştir....

                -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 27.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13. maddesinin j. Bendi gereğince Tapu Müdürlüğünden harç alınmasına yer olmadığına 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Nüfus kayıt düzeltim davaları kamu düzenine ilişkin olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmadığı gibi nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir. Dolayısıyla nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık da dinlenebilecektir. Yargıtay HGK’nun 30.01.2008 tarih 2008/2- 36- 47 Sayılı içtihadında da açıklandığı üzere, "resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi sebebiyle mevcut kaydın düzeltilmesi davası sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez. Bu sebeple davacının talebi, gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 Sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır...”...

                      UYAP Entegrasyonu