"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, mirasbırakan babası ...’ın ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını (eski ... parselin ifrazından oluşan) çocukları olan davalılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve gelinleri olan davalılar ... ve ...’ya satış suretiyle temlik ettiğini, tüm temliklerin mirastan mal kaçırmak amacıyla ve muvazaalıolduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescilini istemiştir. Davalılar, denkleştirme savunmasında bulunarak davanın reddeni savunmuşlardır....
Somut olayda, davacı murisine ait taşınmazların ... kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kaydı ile uyumlu hale getirilmesini istemiştir. Kimlik bilgilerinin düzeltilmesi istenen "... oğlu ..." ın nüfus müdürlüğünden getirtilen nüfus kaydından soyadının bulunmadığı anlaşılmaktadır. ... kaydında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında amaç, ... maliklerinin kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun hale getirilmesidir. Malik ...oğlu..." nüfus sicilinde soyadı mevcut olmadığından ... kaydındaki kimlik bilgilerinde soyadının düzeltilmesi istenemeyeceği açıktır....
Nüfus kayıt düzeltim davaları kamu düzenine ilişkin olup, zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmadığı gibi nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, hâkim istemle bağlı kalmayarak kendiliğinden de yapacağı araştırma ile elde edeceği bulgulara göre ve diğer kayıtlarla çelişki meydana getirmeyecek şekilde doğru sicili oluşturmak zorunluluğu bulunduğunu dikkate alarak karar vermek durumundadır. Dolayısıyla nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda resmi kayıt ve belgelere başvurulabileceği gibi, tanık dahil her türlü kanıta başvurulabilir. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununun 36/1- c maddesinde, nüfus kayıt düzeltim davalarının bir türü olarak “tespit davaları”na yer verilmiştir. Nüfusla ilgili tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesine karine oluşturacak ise açılabilir....
Kararı davalı nüfus temsilcisi istinaf etmiş, davalının kimsesiz çocuk olmadığının ortada olduğunu, mahkemece resen araştırma yapılarak gerçek anne ve baba tespit edilmeden karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürmüştür. Dava nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ilişkindir. Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Bu kapsamda Türk Medeni Kanunu'nun 36/1. maddesine göre, kişisel durum, bu amaçla tutulan resmi sicille belirlenir. Aynı Kanunun 39. ve Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 35/1. maddeleri uyarınca, kesinleşmiş mahkeme hükmü olmadıkça nüfus kütüklerinin hiç bir kaydı düzeltilemez ve kayıtların anlamını ve taşıdığı bilgileri değiştirecek şerhler konulamaz, ancak olayların aile kütüklerine tescili esnasında yapılan maddî hatalar nüfus müdürlüğünce dayanak belgesine uygun olarak düzeltilir....
Soybağı ayrıca evlat edinme yoluyla da kurulur, ayrıca, kısaca af kanunları olarak nitelendirilen bir evlenme aktine dayanmayan birleşmelerden doğan çocukların neseplerinin düzeltilmesine ilişkin kanunlara göre de soybağı düzeltilebilir (HGK'nin 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı kararı). Kayıt düzeltilmesi, aile kütüğüne işlenmiş kaydın bir kısmının düzeltilmesi veya değiştirilmesidir. Nüfus kütüklerindeki doğru olmayan kayıtların düzeltilmesi için mahkemeden karar alınması zorunludur. İşte bu noktada, nüfus kütüğünde yer alan doğru olmayan kayıtlar, ilgilileri veya Cumhuriyet savcısı tarafından açılacak olan kayıt düzeltme davası ile gerçek durumuna uygun hale getirilebilir ki, bu dava uygulamada nüfus kaydının düzeltilmesi davası olarak adlandırılmakta olup zamanaşımı ve hak düşürücü süreye bağlı olmayan nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin davalarda, her türlü kanıta başvurulabilir (YHGK'nin 11.02.1998 tarihli ve 2-87/77 sayılı kararı)....
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında ise, nüfus kaydının gerçek durumu yansıtmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirildiği söz konusudur. (HGK 30.01.2008 gün 2008/2-36-47 sayılı kararı) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, 4787 sayılı Kanunun 4'ncü maddesi kapsamı dışında olup, aile mahkemelerinin görevine girmez. Asliye hukuk mahkemelerinin görev alanına giren nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davalarında, Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 36. maddesi gereği, nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Somut olayda dava, davacı ...'un ...... çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin ... gerçek babasının da . olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemlerine ilişkindir. Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; anne ile çocuk arasında soybağı doğum ile kurulacağından ve ...'...
Esasa ilişkin olarak; kaydının düzeltilmesi istenilen ...kızı ... ... ile ...oğlu ... ...’un nüfus kayıtları getirtilmemiş ve nüfus araştırması usulüne uygun şekilde yapılmamıştır. Mahkemece yukarıda belirtilen kişilerin nüfus kayıtları getirtilmeli, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarında malik olarak görünen “...kızı ... ... ile ...oğlu ... ...” isimli kişiler ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişi veya kişilerin nüfus kayıtlarının bulunup bulunmadığı nüfus müdürlüğünden sorulmalı ve sonucuna göre yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda bir karar verilmelidir. Baba adı eklenmesi istenilen tapu kayıt maliki “......” ile ilgili olarak ise; davacıların murisi olan “... oğlu ...’in” dosyada bulunan nüfus kayıtlarına göre soyadı bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesinin 21.02.2019 tarihli , 2017/8104 Esas, 2019/1769 Karar sayılı kararı ile "...Nüfus Hizmetleri Yasası'nın 36. maddesi hükmüne göre, nüfus kayıtlarının düzeltilmesine (ad ve soyadı değişikliği davaları dahil) ilişkin davalarda nüfus müdürü veya memurunun bulunması ve kararın onların önünde verilmesi zorunludur. Mahkemenin oluşumuna ilişkin bu yasa hükmü dikkate alınmadan nüfus idaresi temsilcisinin yokluğunda yargılama yapılarak karar verilmesi, Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında, kaydın düzeltilmesi durumunda hukukları etkilenecek kişilerin davada taraf olarak bulunmaları esastır. Bu bağlamda davanın kabulü halinde davacının babası olacak ...'...
Bu nedenle mahkemece, öncelikle kaydının düzeltilmesi istenen kişinin yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri gereğince doğum ve ölüm kaydının nüfus kütüğüne işlenmesi hususunda davacıya önel verilerek, tapu ve nüfus kaydı arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandıktan sonra, sonucu çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu nüfus kaydı bulunmayan murisin isminin düzeltilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Hüküm açıklanan nedenlerle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı velinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 14.09.2009 tarihinde oybIrliği ile karar verildi....
Bunun yanında, tapu kaydında ismi düzeltilen “... kızı ...” ait vatandaşlık numaraları ve anne isimleri farklı iki tane nüfus kaydı bulunmaktadır. Farklı nüfus kayıtlarının nedeni nüfus müdürlüğünden sorulmamıştır. Eksik araştırma ve inceleme ile bu malikler yönünden davanın kabulü doğru görülmemiştir. 2-Davacılar vekilinin temyiz istemine gelince; Mahkemece, dava konusu 47 parsel paydaşları “... kızı ...” ve “... eşi ...” kayıtlarının “... kızı ...” ve “... eşi ... ” olarak düzeltilmesi istemi maliklerin nüfusta kayıtlı bulunmadığı gerekçesi reddedilmiştir. Tapu kaydı ve veraset ilamına göre ismi düzeltilmesi istenilen kişilerin isimleri resmi kayıtlara yansımıştır. Iğdır Merkez İlçe Nüfus Müdürlüğü de kayıtların 1978 yılında yersel yazım yoluyla yapıldığını belirtmiştir....