Mahkemece, evlenme vaadi ve nişanın bozulması nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu, taraflar arasında resmi olarak evlilik birliği kurulmasa da, tazminat istemine konu eylemin aile hukukundan kaynaklanan hakların ihlaline yönelik olması şeklindeki gerekçe ile Aile Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı ile davalı arasındaki gayrı resmi birliktelik, Türk Medeni Kanunu anlamında gerçekleşen ve hukuk alanında geçerlilik taşıyan bir evlilik olmayıp; taraflar arasında bir evlilik ilişkisi de doğurmamaktadır....
ın nişanın bozulması üzerine verdiği kaporayı geri istemesi nedeniyle taraflar arasında anlaşmazlık çıktığı, sanık ...'ın teyze oğlu olan diğer sanık ... ile birlikte olay günü bu konuyu konuşmak için müştekiye ait işyerine gitmesi nedeniyle gerçekleşen olayda, mağdur ve tanık ...'in, sanık ...'in dışarıda araç içinde oturduğu sanık ...'in kaporayı isteyip tehdit ettiğini söylemiş olmaları karşısında, her iki sanığında ne surette tehdit eyleminin icra hareketlerinden sorumlu tutulduğuna ilişkin kanıtlar gösterilip gerekçesi açıklanmadan ve de kimliği tespit edilmemiş olanlar haklarında açılmış davada bulunmayan kişiden söz edilerek TCY'nın 106/2-c madde ve fıkrası uyarınca hüküm kurulması, 2- Kabule göre ise; sanıkların tehdit suçunu hangi sözlerle işledikleri gerekçede gösterilip nitelendirilmeden, soyut olarak "tehditlerde bulunup tehdit suçunu işlediklerinden" bahisle karar verilmesi, Yasaya aykırı ve sanık ... müdafi ile sanık ...'...
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde; nişanın bozulması nedeniyle iade edilmeyen nişan hediyeleri ile evliliğin gerçekleşeceği inancıyla kiralanan evin üç aylık kira bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davalının takıların iade edildiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı tarafın bütün, davalı tarafın ise aşağıda belirtilen hususlar dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....
Dava konusu uyuşmazlık, nişanın haksız yere bozulması sebebine dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama usulüne dair 4787 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun kapsamındaki Aile Hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemelerinde görülür. Somut olayda, tahsili istenilen manevi tazminat, Türk Medeni Kanununun İkinci Kitap, Birinci kısım, Birinci Bölümünde (TMK. m.121) düzenlenmiş olup, bu niteliği itibariyle uyuşmazlığın “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borç, Aile Hukukundan (manevi tazminat yükümlülüğünden) doğduğuna göre açılan bu davanın, 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Görevli mahkeme Aile Mahkemesidir....
Belirlenen günde yapılan duruşmaya sanık müdafiin katılmaması nedeniyle incelemenin duruşmasız gerçekleştirilmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan verilen düşme kararının incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle kurulan düşme hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince; Sanıkla nişanlı olan mağdurenin, aralarındaki nişanın bozulması üzerine olayın gerçekleştiğini iddia ettiği tarih olan 2011 yılı Haziran ayından yaklaşık iki yıl sonra sanığın kendisiyle zorla cinsel ilişkide bulunduğunu ileri sürmesi, hadisenin intikal şekli, süresi ve zamanı ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın cezalandırılmasına...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/49 ESAS 2021/261 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davayı ıslah haklarını saklı tutarak müvekkilinin davalıya gönderdiği ve gayrimenkul alacağını söyleyip müvekkilinden alıp geri iade etmediği 15015,90 sterlin karşılığı olan 164.561,25 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın reddine karar verilmiştir....
Somut olayda, davacının eski nişanlısı olan davalının nişanın bitmesinden sonra dahi kendisi hakkında toplumda kötü imaj oluşturacak şekilde söylenti ve iftira ile hakaret ettiğinden bahisle haksız eyleme dayalı olarak manevi tazminat isteğinde bulunmaktadır. Ayrıca, T3 tarafından Milas 2.Asliye Hukuk Mahkemesine 2017/173 Esas sayılı dosyasında nişanın bozulmasından kaynaklı hediyelerin iadesi davası açıldığı,bilahare davacı vekilinin 29/12/2017 tarihli dilekçe ile tarafların anlaşması nedeniyle davadan feragat ettiği ve 2018/3 sayılı 22/01/2018 tarihli karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği dosyanın incelemesinden anlaşılmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2516 KARAR NO : 2023/344 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2022 NUMARASI : 2019/213 ESAS 2022/175 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Dava dilekçesinde; tarafların 10.11.2007 tarihinde nişanlandıkları, ancak davalının kusuru sonucunda nişanın bozulduğu ileri sürülerek nişan hediyelerinin iadesiyle birlikte 4.000 TL maddi, 5.000 TL de manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece; nişan sırasında davalıya takı takıldığı ve davacı tarafından 2.500 TL para verildiğine dair delil bulunmadığı, nişanın bozulmasında davacının kişilik haklarına saldırı teşkil edecek herhangi bir eylemin bulunmadığı ayrıca maddi bir zararının da oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamasına göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dilekçesinde, davalı ile müvekkili olan davacının nişanlandıklarını, ancak davalının kusurlu hareketleri neticesinde nişanın bozulduğunu beyan ederek, şimdilik 1000 TL. maddi ve 10.000 TL.manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.Davacı duruşmadaki beyanında, maddi tazminat talepleri içinde , nişan için yapılan masraflar ile ,davalı nişanlıya takılan takıların da bulunduğunu ifade etmiştir.Davalı savunmasında,nişanın bozulmasında kusurlu tarafın davacı olduğunu ,kendisinde 7 adet çeyrek altının bulunduğunu ifade etmiştir.Mahkemece , kusurlu tarafın davacı olduğu gerekçesi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....