Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, evlenme vaadi ve nişanın bozulması nedeniyle tazminat isteminde bulunulduğu, taraflar arasında resmi olarak evlilik birliği kurulmasa da, tazminat istemine konu eylemin aile hukukundan kaynaklanan hakların ihlaline yönelik olması şeklindeki gerekçe ile Aile Mahkemesinin görevli olduğu belirtilerek görevsizlik kararı verilmiştir. Davacı ile davalı arasındaki gayrı resmi birliktelik, Türk Medeni Kanunu anlamında gerçekleşen ve hukuk alanında geçerlilik taşıyan bir evlilik olmayıp; taraflar arasında bir evlilik ilişkisi de doğurmamaktadır....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, TMK'nın 122. maddesine (743 Sayılı MK'nun md.86/2) göre, nişanın bozulması halinde, alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verileceği, davacı nişanlının nişan hediyelerini bizzat takması gerekmediği, anne baba tarafından takılan takıları da davacının isteyebileceği Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin ilamında hüküm altına alındığı, nişan hediyelerinin mutat sayılabilmesi, yöresel örf ve adete göre verilen hediyelerden olması yanında maddi değerinin de günün koşullarına göre fahiş olmayan hediyelerden bulunmasına bağlı olup, bu fahişlik olgusu da daha çok tarafların mali ve sosyal durumları ile ölçülmesi gerektiği, Yerleşik Yargıtay uygulamasına göre de nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutat hediye kapsamında olmayıp iadesi gereken hediyeler olarak değerlendirildiği anlaşıldığından, davanın kısmen kabulü ile nişan yüzüğü dışındaki 2 adet 22 ayar 50 gram...

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 09/11/2021 NUMARASI : 2021/49 ESAS 2021/261 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davayı ıslah haklarını saklı tutarak müvekkilinin davalıya gönderdiği ve gayrimenkul alacağını söyleyip müvekkilinden alıp geri iade etmediği 15015,90 sterlin karşılığı olan 164.561,25 TL'nin yasal faiziyle birlikte davalıdan alınıp müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davanın reddine karar verilmiştir....

    ın nişanın bozulması üzerine verdiği kaporayı geri istemesi nedeniyle taraflar arasında anlaşmazlık çıktığı, sanık ...'ın teyze oğlu olan diğer sanık ... ile birlikte olay günü bu konuyu konuşmak için müştekiye ait işyerine gitmesi nedeniyle gerçekleşen olayda, mağdur ve tanık ...'in, sanık ...'in dışarıda araç içinde oturduğu sanık ...'in kaporayı isteyip tehdit ettiğini söylemiş olmaları karşısında, her iki sanığında ne surette tehdit eyleminin icra hareketlerinden sorumlu tutulduğuna ilişkin kanıtlar gösterilip gerekçesi açıklanmadan ve de kimliği tespit edilmemiş olanlar haklarında açılmış davada bulunmayan kişiden söz edilerek TCY'nın 106/2-c madde ve fıkrası uyarınca hüküm kurulması, 2- Kabule göre ise; sanıkların tehdit suçunu hangi sözlerle işledikleri gerekçede gösterilip nitelendirilmeden, soyut olarak "tehditlerde bulunup tehdit suçunu işlediklerinden" bahisle karar verilmesi, Yasaya aykırı ve sanık ... müdafi ile sanık ...'...

      Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dava dilekçesinde; nişanın bozulması nedeniyle iade edilmeyen nişan hediyeleri ile evliliğin gerçekleşeceği inancıyla kiralanan evin üç aylık kira bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaliyle %40 tazminatın tahsiline karar verilmesi istenilmiştir. Mahkemece, davalının takıların iade edildiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ve davacı vekillerince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı tarafın bütün, davalı tarafın ise aşağıda belirtilen hususlar dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....

        Belirlenen günde yapılan duruşmaya sanık müdafiin katılmaması nedeniyle incelemenin duruşmasız gerçekleştirilmesine karar verildikten sonra gereği düşünüldü: Sanık hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan verilen düşme kararının incelenmesinde; Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle kurulan düşme hükmü usul ve kanuna uygun olduğundan, katılan mağdure vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, Sanık hakkında beden veya ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun nitelikli cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan mahkûmiyet hükümlerinin temyiz incelemesine gelince; Sanıkla nişanlı olan mağdurenin, aralarındaki nişanın bozulması üzerine olayın gerçekleştiğini iddia ettiği tarih olan 2011 yılı Haziran ayından yaklaşık iki yıl sonra sanığın kendisiyle zorla cinsel ilişkide bulunduğunu ileri sürmesi, hadisenin intikal şekli, süresi ve zamanı ile tüm dosya içeriği nazara alındığında, sanığın cezalandırılmasına...

          Dava konusu uyuşmazlık, nişanın haksız yere bozulması sebebine dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir. Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama usulüne dair 4787 sayılı Yasanın 4. maddesi uyarınca 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabı ile (3.kısım hariç) 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanun kapsamındaki Aile Hukukundan doğan dava ve işler Aile Mahkemelerinde görülür. Somut olayda, tahsili istenilen manevi tazminat, Türk Medeni Kanununun İkinci Kitap, Birinci kısım, Birinci Bölümünde (TMK. m.121) düzenlenmiş olup, bu niteliği itibariyle uyuşmazlığın “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borç, Aile Hukukundan (manevi tazminat yükümlülüğünden) doğduğuna göre açılan bu davanın, 4787 sayılı Yasanın 4.maddesi gereğince Aile Mahkemesinde bakılması gerekmektedir. Görevli mahkeme Aile Mahkemesidir....

            Davalı-karşı davacı; nişanın bozulmasında davacının kusurlu olduğunu; takıların davacıya verildiğini savunarak; asıl davanın reddine karar verilmesini istemiş; karşı davasında ise, nişanın bozulmasıyla hayallerinin yıkıldığını ve psikolojisinin bozulduğunu ileri sürerek; 10.000 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mahkemece; asıl davanın kısmen kabulü ile, toplam; 14 grm 18 ayar altın olan küpe, kolye ve tek taş yüzükten ibaret olan 903,00 TL değerindeki takı setinin davalı tarafça aynen iadesine; aynen iade mümkün olmadığı takdirde, değeri olan 903,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının maddi tazminata yönelik diğer taleplerinin reddine; davacı ...'ın manevi tazminat talebinin reddine; davalı- karşı davacı ...'...

              HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2516 KARAR NO : 2023/344 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KULU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/03/2022 NUMARASI : 2019/213 ESAS 2022/175 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....

              Somut olayda, davacının eski nişanlısı olan davalının nişanın bitmesinden sonra dahi kendisi hakkında toplumda kötü imaj oluşturacak şekilde söylenti ve iftira ile hakaret ettiğinden bahisle haksız eyleme dayalı olarak manevi tazminat isteğinde bulunmaktadır. Ayrıca, T3 tarafından Milas 2.Asliye Hukuk Mahkemesine 2017/173 Esas sayılı dosyasında nişanın bozulmasından kaynaklı hediyelerin iadesi davası açıldığı,bilahare davacı vekilinin 29/12/2017 tarihli dilekçe ile tarafların anlaşması nedeniyle davadan feragat ettiği ve 2018/3 sayılı 22/01/2018 tarihli karar ile davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiği dosyanın incelemesinden anlaşılmıştır....

              UYAP Entegrasyonu