Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 29/01/2021 tarihli Ara Karar NUMARASI : 2020/801ESAS DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı-karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların nişanlı olduklarını ve davalının kusurlu eylemleri nedeniyle nişanın bozulduğunu, nişan hediyelerinin iadesi ile müvekkili tarafından davalıya nişan hediyesi edilen 34 XX 800 Plakalı araca 3....

Davacı vekili, tarafların 2004 Kasım ayı içerisinde nişanlandıklarını ve 05/06/2005 tarihinde resmi nikah olmaksızın düğün yaparak evlendiklerini, ancak davalının bir türlü resmi nikah yapmaya yanaşmadığını bu nedenle evde huzursuzluklar çıktığını, ardında da resmi nikah yapmayacağını belirtmesi üzerine davacının da ciddi sağlık sorunları çıkması nedeniyle evi terk etmek zorunda kaldığını, bu nedenle nişanın bozulması hükümlerine dayanarak 3.000 YTL maddi, 10.000 YTL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki nişan hediyelerinin iadesi-manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl davanın kabulüne, karşı davanın kesinleştiğinden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Asıl davada; nişan bozulması nedeniyle davalı tarafa takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 11.600 TL ile kişilik hakları zarar gördüğünden 10.000 TL manevi tazminatın tahsili istenilmiş, Karşı davada ise; nişanın davacı-k.davalının kusuru nedeniyle sona ermesi nedeniyle 10.000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece; nişanın davalı-karşı davacının kusurundan kaynaklanarak bozulduğu yolunda olumlu kanaat oluşmadığı gerekçesi ile davacının takıların iadesi ve manevi tazminat...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki nişanın bozulmasından kaynaklanan tazminat ve hediyelerin geri verilmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 542.80 TL bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 6100 sayılı HMK'nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.12.2017 günü oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmede de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nın 120 ve 121. maddelerine dayanılarak açılan nişanın bozulmasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay ......

          , 2019 Eylül ayında nişan davacı tarafından bozulduğunu, nişanın bozulmasında davacı tarafın ağır kusurlu olduğunu, dava dilekçindeki belirtilen takıların davacı tarafından müvekkiline hediye olarak verildiğini, ayrıca müvekkiline davacı tarafından 1 adet Casper marka notebook hediye edildiğini, nişanın bozulmasını müteakiben davacının talebi üzerine nişan hediyeleri Eylül 2019 ayı içerisinde müvekkilin yaşadığı evin avlusunun giriş kapısına davacıya bizzat ve tanıklar huzurunda teslim edildiğini, ancak teslimat esnasında Notebook un o an için unutulduğunu, müvekkilinin notebook u almak için eve geri döndüğünde davacı beklemeden evin önünden ayrıldığını, 13/12/2019 tarihinde müvekkilinin abisinin notebook u davacı tarafa tutanak ile teslim ettiğini, nişan hediyelerine konu diğer altınlarla ilgili teslim hususu daha önce gerçekleşmiş bulunduğundan, davalı tarafından iade hususu ilgili tutanak tanzim etme hususu o an düşünülemediğini, nişan hediyeleri tamamıyla davacıya iade edildiğini...

          Ancak, kural olarak nişan hediyeleri, nişanın bozulması halinde verenlerce geri istenebilir(TMK.md. 122/1). Somut olayda iadesine karar verilen 3 adet (kalın) bilezik ve 3 adet (ince) bileziğin davacı dışındaki(davacının anne-baba-kardeş, arkadaşın eşi, amcanın eşi) kişiler tarafından davalıya verildiği yeminli tanık...’ın anlatımlarından ve iki adet bileziğin ... ve ... adli kişilerce verildiği bizzat dava dilekçesinde açıklanmıştır. Bu durumda iadeye konu bileziklerin davacı nişanlı tarafından bizzat davalıya hediye edilmediği; bileziklerin iadesini, ancak, verenlerin geri isteyebileceği gözetilerek bilezikler yönünden istemin reddi gerekirken kabulü doğru görülmemiştir....

            Dava dilekçesinde; davacının oğlu ile davalının kızının nişanlandığı, bu nedenle davalıya 2.000 TL başlık parası verildiği, nişanın bozulması üzerine bir kısım hediye ve çeyiz eşyalarının iade edilmesine rağmen başlık parasının iade edilmediği ileri sürülerek, verilen paranın iadesi istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Tarafların duruşma zabıtlarına geçirilen imzalı beyanları uyarınca, davaya konu paranın başlık parası adı altında evlenecek kızın babası olan davalıya verildiği çekişmesizdir. Kural olarak kişinin davranış özgürlüğü, hukuk ve genel ahlak kuralları ile sınırlıdır. Daha açık bir deyimle, Türk Hukukunun başlangıç noktası olan sözleşme özgürlüğü ancak bu sınırlar içinde kalabildiği ölçüde geçerlik kazanır. Sözleşme özgürlüğünün hukuka aykırı olarak aşılması veya etkilenmesinin müeyyidesi BK.nun 19 ve 20. maddelerinde gösterilmiş ve böyle bir bağıtın hükümsüz olduğu kabul edilmiştir....

              kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 04.07.2018 gün ve 2018...9290 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 11.07.2018 gün ve KYB/2018...60239 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi....

                Sulh Hukuk Mahkemesi ise davalı davacıya ait düğün salonunda pasta, kamera çekimi ve orkestra hizmeti verilmesine ilişkin sözleme düzenlendiği, ancak nişanın bozulması nedeni ile merasimin yapılmadığı sabit olmakla taraflar arasındaki uyuşmazlığın tüketicinin korunması hakkındaki kanun kapsamında kaldığı ve davaya bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemesi sıfatıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vererek ortaya çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Yargıtay 20. Hukuk Dairesine gönderdiği anlaşılmaktadır. HMK’nın 22/2. maddesinde “İki mahkemenin aynı dava hakkında göreve veya yetkiye ilişkin olarak verdikleri kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği takdirde, görevli veya yetkili mahkeme, ilgisine göre bölge adliye mahkemesince veya Yargıtayca belirlenir” hükmüne yer verilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu