Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tüm bu açıklamalar doğrultusunda; davalı tarafından ziynet eşyalarının rızası ile verildiği iddia edilmiş olmasına rağmen ziynet eşyalarının geri alınmamak üzere verildiğinin ispat edilemediği, ispat yükünü üzerine alan davalının ispatı gerçekleştirememiş olması nedeniyle davacının davasını ispat ettiği, 1 adet 22 ayar 50 gr ağırlığında mega bilezik (toplam 11.350,00.-TL), 1 adet 22 ayar 50 gram ağırlığında küpe, gerdanlık ve künyeden oluşan set (toplam 11.350,00.-TL), 5 adet 22 ayar 20 gr ağırlığında üçlü burma bilezik (toplam 100 gr ve 22.700,00.-TL) ile 13 adet çeyrek altın (5.317,00.-TL) değerindeki ziynet eşyalarına ilişkin açmış ve ıslah etmiş olduğu davasının kabulüne, 17 adet çeyrek altın yönünden ise davasının feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Açılan davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE, 1- 1 adet 22 ayar 50 gr ağırlığında mega bilezik (toplam 11.350,00....

Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır" hükmü yer almaktadır. 4721 sayılı TMK. nun 121.maddesine göre, nişanın bozulması yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Anılan Kanunun 122.maddesinde ise; "Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır." düzenlemesine yer verilmiştir. Olayları açıklamak taraflara hukuki nitelendirme hakime aittir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tazminat-Nafaka-Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından; ziynet eşyalarının iadesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK m. 6, HMK m. 190/1). Davacı kadın dava dilekçesinde, davalı erkeğin 20 TL verip kendisini babasının evine gönderdiğini ve daha sonra aramadığını, ziynet eşyalarının kendisine iade edilmediğini iddia etmiş, davalı erkek ise süresinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, davacı kadının el öpmek amacıyla babasının evine gittiğini ve ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü ziynet eşyalarının kadında bulunduğunu savunmuştur....

    CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde; davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının ziynet eşyalarının bir kısmının davacının kendisinde olduğunu, bir kısmını ise davacı tarafından cezaevinde yatan kardeşinin vekalet ücretinin ödenmesi için kendisi tarafından bozdurularak ailesine verildiğini, davacının ziynet eşyalarını sürekli olarak üzerinde taşıdığını, davacının ortak konuttan ziynet eşyalarınıda alarak Denizli'ye rutin doktor kontrolüne gideceğini söyleyerek ayrıldığını, geri gönmedğini, davacının evden planlayarak ayrıldığını, ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabul edilmesi gerektiğini beyanla açılan davanın reddini talep etmiştir. III....

      Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, tarafların 2005 yılında evlendiklerini, nişanda ve düğünde takılan ziynetlerin borç ödenmesi için alınarak bozdurulduğunu, geri verilmediğini bildirerek ziynetlerin aynen iadesine veya bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı, anlaşmalı boşanma kararının temyiz edilmeden kesinleştiğini, boşanma davası üzerinden 1 yıl süre geçmesi nedeni ile zamanaşımına uğradığını, davacının geçimsizlik çıkması üzerine kendi isteği ile evi terkettiğini, borçları ödemek için ziynet eşyalarının alınmadığını bildirerek reddini savunmuştur. Mahkemece, anlaşmalı boşanma davasında tarafların birbirlerinden maddi anlamda talepte bulunmadıkları, sonradan ziynet eşyaları için dava açılmasının TMK 166/3. maddesi ve hakkaniyet ilkesine aykırı olduğundan davanın reddine karar verilmiştir....

        KARAR Davacı-birleşen davada davalı ... vekili, dava ve açıklama dilekçelerinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca ziynet eşyalarının bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiş, birleşen davanın reddini savunmuştur. Davalı-birleşen davada davacı ... vekili, davanın reddini savunmuş, birleşen dava dilekçesinde belirtilen araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuş, ayrıca ziynet ve ev eşyalarının bedelinin tahsiline karar verilmesini istemiştir....

          verilerle mahkeme tarafından değer tespiti yapılması ve kararda söz konusu ziynet eşyalarının bedellerinin ayrı ayrı yazılmaması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            Mahkemece hüküm altına alınan ziynet eşyalarının kararın hüküm fıkrasında cins, nitelik, miktar ve değerlerinin ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların infazda güçlük çıkarmayacak şekilde belirlenmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan ziynet eşyalarının toplu değerleri gösterilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre ziynet alacağına yönelik diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.09.06.2016(Prş.)...

              Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi mümkün olmazsa bedelinin tahsili istemine ilişkindir....

                Mahkeme, davacı tarafından ziynet eşyalarının bir kısmını kendi rızasıyla kayınvalide ile kayın pederine verdiği, geri kalanların ise zorla elinden alındığına veya yanında götürmesinin engellendiğine dair delil bulunmadığı gerekçesi ile ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir. Toplanan delilerden kadının evden şiddet görerek ayrıldığı anlaşılmıştır. Bu durumda ziynet eşyalarını evden ayrılırken beraberinde götürdüğü kabul edilemez. Ayrıca kadının tekrar iade edilmemek üzere ziynet eşyalarını davalı kocanın ailesine verdiğine dair herhangi bir delil bulunmamaktadır. Bozdurulan ziynet eşyalarının iade şartı olmaksızın verildiğini davalı koca ispatlamak zorunda olup, davalı koca bu durumu ispat edemediğinden davalı kocanın ailesine verilen ziynet eşyalarının davacı kadına iadesi gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu