Mahkemece aldırılan bilirkişi raporundan, talep edilen ziynet eşyalarının değerinin, altın set takımının 14 ayar olması halinde 31.564,57 TL, altın set takımının 22 ayar olması halinde ise 32.671,37 TL olduğunun belirtildiği anlaşılmaktadır. Davacı tarafından ziynet eşyalarının aynen iadesi talep edildiğine göre talep edilen ziynet eşyalarının değeri üzerinden Harçlar Kanunu 30-32. maddesi gereğince eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, eksik harçla yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.07.05.2015 (Prş.)...
Uyuşmazlık, dava konusu edilen çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin tahsiline ilişkindir....
Yerleşmiş Yargıtay kararlarında da belirtildiği gibi, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları, kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır, ona iadesi gerekir. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davacı kadın, ziynet eşyalarını iade edilmesi şartıyla davalı kocasına verdiğini ileri sürmüştür. Bu durumda, kural olarak ispat yükü davacı kadındadır. Ancak, davalı koca cevap dilekçesinde, ziynet eşyalarının davacı kadının rızası ile bozdurulduğunu savunmuştur. Açıklanan bu savunma karşısında ispat yükü yer değiştirmiş olup, ziynet eşyalarının davacı kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere kendisine verildiğini davalı kocanın ispat etmesi gerekir....
"Erkeğin kendisine bizzat kadının ziynet eşyalarını dert ettiğini, ziynet eşyalarını annesinin kendisinden aldığını ve geri vermediğini ancak çalıştıkça kadına ziynet eşyalarını iade edeceğini, ziynet eşyalarının annesinde olduğunu bizzat duyduğunu ve dava açılmadan yaklaşık bir buçuk ay önce erkek ile konuştuğunda ziynet eşyalarının annesinde olduğunu ve geri vermediğini" ve tanık ... ise "Benim yanımda kadının bulunduğu sırada erkeğin annesinin kadını arayarak altınlar bende kalacak o altınları geri istersen seni döveriz şeklinde konuştuğunu telefonun hoparlörü açık olduğu için duyduğunu" belirtmiştir. Tanık beyanları dikkate alındığında kadının talep ettiği ziynetler yönünden davanın ispatlandığı, ilk derece mahkemesinin kararının yerinde olduğu anlaşılmaktadır. Belirtilen miktarlar yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir....
Davacı kadın, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının davalı ... tarafından alındığını, davalı ...’ye ait kasaya konulduğunu, daha sonra 3 bilezik ve 33 adet çeyrek altının davalı ... adına araba alınma sırasında bozdurulduğunu, kalan ziynet eşyalarının ise kasada kaldığını ileri sürerek ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün olmaması halinde yasal faiziyle birlikte bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı erkek, süresinde verdiği cevap dilekçesiyle, ziynet eşyalarının kasaya konulduğunu, 3 bilezik ve 33 adet çeyrek altının araba alımı sırasında bozdurulduğunu, kalan ziynetlerin davacı kadına teslim edildiğini savunmuştur. O halde ziynet eşyalarının miktarı, araba alımı sırasında bir kısmının bozdurulduğu ve kasaya konulduğu hususlarında ihtilaf bulunmadığına göre tespit edilmesi gereken husus mahkemece reddine karar verilen ziynet eşyalarının davacı kadına teslim edilip edilmediğidir....
E.. aralarındaki nişanın bozulması nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasına dair İstanbul Anadolu 11.Aile Mahkemesinden verilen 24.10.2013 günlü ve 2012/323 E.-2013/854 K. sayılı hükmün Bozulması hakkında dairece verilen 17.12.2014 günlü ve 2014/8509 E.-2014/16672 K. sayılı ilama karşı davalı(karşı davacı) vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir....
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, davacının davalının fiziksel şiddetine maruz kalarak evden ayrılıp sığınma evinde yaşamaya başladığı, birlikte yaşamaya başlarken takılan bir kısım ziynet eşyalarının evden ayrılış şekli itibariyle yanında götüremediği, aksini düşünmenin hayatın olağan akışına aykırı olduğu anlaşılmaktadır. Şu halde, tanıkların birbirlerini tamamlayan ve doğrulayan beyanları ile davacının talepleri içerisinde yer alan ziynet eşyalarının bilirkişi aracılığıyla belirlenecek değerine hükmedilmesi gerekirken, bu kısım ile ilgili istemin reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 14/12/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, müvekkili ... ile ...’un oğlu, ...'nun 2001 yılında evlendiklerini tarafların bir müddet ...da kaldıktan sonra ...'nun görev yaptığı ...'e giderken ...'nun siz orda altınları çaldırırsınız diyerek takıları aldığını, ...'nun ve davacının bu şekilde Mersin'e gittiklerini, ve daha sonrasında ise geri verilmediğinden bahisle kendisine düğünde takılan ziynetlerin aynen iadesini veya bedelinin tahsilini istemiştir. Davalı vekili takıların davacının ailesinde kaldığını savunarak davanın reddini istemiştir....
(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/2- 2715 Esas 2021/360 Karar sayılı 30/03/2021 tarihli kararı) Somut olayda; davacı kadın ziynet eşyalarının davalı erkek tarafından alınarak geri verilmediğini iddia etmiş, davalı taraf ise ziynet eşyalarının bir kısmının davacının evlilik öncesi kişisel borçları için harcandığını, kalan kısmın ise davacını üzerinde olduğunu savunmuştur. Dosya içerisinde mevcut delillerle ziynet eşyalarının varlığı kanıtlanmışır. Ancak yukarıda alıntılanan Yargıtay içtihadında da belirtildiği üzere davacı kadın bu ziynetlerin evlilik birliği içinde kendisinden alındığını ve iade edilmediğini ispat etmesi gerekir....
Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin ortak ikamette gördüğü baskılar neticesinde psikolojik olarak kendisini rahatsız hissetmesi nedeniyle ayrıldığını, ayrılırken ziynet eşyalarını ve çeyiz eşyalarını almadığını, boşanma davası sırasında bu eşyaların verilmesi yönünde talepte bulunduklarını, ancak olumlu bir cevap alamadıklarını, ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik ....000 TL bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....