WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ziynet eşyalarının 8.000 TL.sinin davalı eş Sezer'den tahsiline, ev eşyalarının talep edilen bedeli olan 2.000 TL.'nın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekirken, davalı eş Sezer hesabına geçen 8.000 TL.lik ziynet eşyası bedelinden davalı kayınpeder (...)'in sorumluluğu cihetine gidilmesi doğru görülmemiş, açıklanan nedenlerle hükmün bozulması gerekmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02.05.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Dava, ziynet, ev ve çeyiz eşyalarının bedelinin tahsiline ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüyle bir kısım ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmadığı takdirde 17.680 TL olan bedelinin davalıdan tahsiline, ev ve çeyiz eşyaları hakkındaki dava atiye terk edildiğinden, bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde de bir isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davalı vekilinin hüküm altına alınan ziynet eşyalarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince Davacı vekili, dava dilekçesinde, dava konusu edilen ziynet eşyalarının bedelinin tahsilini talep etmiştir....

      Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesine, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, yerinde görülmeyen davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- HMK.nun 266.maddesi hükmüne göre, Çözümü hukuk dışında özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Mahkemece, dava konusu ziynet eşyalarının değerleri tespit edilmemiştir. Dava konusu hakkın değerinin para ile ölçülebilen haklardan olması nedeniyle harç ve vekalet ücretinin sağlıklı bir şekilde hesaplanması ve ziynet eşyalarının değerinin tespiti için konusunda uzman kuyumcu bilirkişiden rapor alınması zorunluluk arzetmektedir....

        Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır. Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile iade edilmemek üzere bozdurulup, ihtiyaçlar için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Davada, davacıya ait olduğu anlaşılan dava konusu ziynet eşyalarının bir kısmının evliliğin devamı sırasında bozdurularak on adet bileziğe çevrildiği, bu bileziklerin ise davacı kadında kaldığı davalı koca tarafından beyan edilmişse de dava konusu olan ziynetin belirtilen bu on adet bilezik dışındaki ziynet eşyası olduğu anlaşılmaktadır....

          Ancak, davacının nişan hediyelerine ilişkin istemi, nişanda takılan takıların mutad nişan hediyeleri olduğu gerekçe gösterilerek reddedilmiştir.Dinlenen tanık beyanları, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamından, davalıya nişan yüzüğü, beşibiryerde, bilezik ve altın küpe gibi ziynet eşyaları takıldığı anlaşılmaktadır.TMK.nun 122.maddesine göre; nişanın bozulması halinde, alışılmışın dışındaki hediyelerin aynen, mevcut değil ise, karşılığı olan bedel sebepsiz zenginleşme kurallarına göre geri verilir. Yerleşik Yargıtay uygulamalarına göre de, nişan yüzüğü dışındaki altın ve ziynet eşyası mutad hediye kapsamında olmayıp, iadesi gerekmektedir. O halde mahkemece, açıklanan nedenlerle nişan yüzüğü dışındaki (niteliği gereği mutad olmayan) davacı istemlerinin kabulüne karar verilmesi gerekirken itibar edilmeyen gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....

            Tanık beyanlarında bir takım ziynet eşyalarının kadının uhdesinde olduğunu gördüklerinden bahsetmişler ancak talep edilen bilezikleri gördüklerinden bahsedilmemiştir. Gerçekleşen bu durum karşısında davacının dava dilekçesinde belirttiği ziynet eşyalarına yönelik talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, ispatlanamadığından bahisle ziynet eşyası talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentler gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.05.2017(Prş.)...

              Dava dilekçesi ile alınan başvurma harcı dilekçedeki tüm bağımsız talepleri kapsadığından; 12.02.2013 tarihinde kadının usulünce açılmış bir ziynet eşyası alacağı davası mevcuttur. Bu bakımdan ziynet eşyalarının dava tarihi olan 12.02.2013 tarihindeki değerine göre karar verilmesi gerekirken nispi harcın tamamlandığı 16.09.2013 tarihindeki değerine göre karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir....

                Davalının davacıya ait ziynet eşyalarını iade ettiğine ilişkin bir savunması da söz konusu olmadığından tüm dosya kapsamına göre davacıya ait ziynet eşyalarının davalıda kaldığının kabulü ile, alacak kapsamının belirlenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalının altınları borç ödemek için bozdurduğuna ilişkin beyanı nazara alınmadan yazılı şekilde takılarla ilgili maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda 2 (a/b) numaralı bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA; diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentteki nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 10/11/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  (TMK m. 227) Davacı kadın, taşınmazın alımına ziynet eşyaları ile yaptığı katkı nedeniyle, Türk Medeni Kanununun 227. maddesi gereğince değer artış payı talebinde bulunmamış, katılım alacağı talep etmiş, temyize konu dava da ise ziynet eşyası alacağı talep etmiştir. O halde, davacı kadının sebepsiz zenginleştiğinden söz edilemez. Mahkemece, ziynet eşyalarının taşınmazın alımında kullanıldığı sabit bulunduğuna göre, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, katılım alacağına hükmedilmiş olması gerekçesiyle, ziynet eşyası isteğinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, duruşma için taktir olunan 1.350,00 TL. vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 17.03.2016 (Perş.)...

                    Davacı, davalı ile düğün yaparak gayriresmi olarak evlendiklerini, aradan geçen sürede davalının resmi nikah yapmadığı gibi kendisini kapı dışarı etmekle tehdit ettiğini, bu nedenle kaçarak abisinin evine gittiğini, evlendiklerinde babası tarafından yapılan ziynet eşyalarının bedeliyle, evlilik vaadi ile kandırılıp kızlığının bozulması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunduğunu beyan etmiştir. Davalı cevabında, davacının ziynet eşyalarını alarak evden ayrıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; gayriresmi evlilik sonucu davacının kızlığının bozulduğu, Medeni Kanunun 122. maddesi gereğince nişanlanmanın sona ermesi halinde, hediyelerin geri verilmesinin zorunlu olduğu gerekçesi ile tüm istemler yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 6. maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

                      UYAP Entegrasyonu