Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mah.Sıfatıyla) Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ziynet eşyalarının aynen, olmadığı takdirde bedelinin tahsili davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen olmadığı takdirde bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının, evi terk etmeden bir gün önce davacıya ait ziynetleri kasaya koyma bahanesiyle aldığı ve ertesi gün evi terk ettiğini, davacının da baba evine döndüğünü bütün ziynet eşyalarının davalıda kaldığını belirterek ziynet eşyalarının aynen iadesi ya da bedelinin davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı vekili davacının evi terkederken ziynet eşyalarını yanında götürdüğünü belirterek davanın reddini savunmuştur....

    Somut olayda; davacı ziynet eşyalarının düğün gecesi davalı ve ailesi tarafından güvenlik gerekçesiyle alındığını bir daha da iade edilmediğini iddia etmiş, iddiasını ispat için tanık dinletmiş, dinlenen tanıklar ziynet eşyalarının davalı tarafından alındığını beyan etmişlerdir. Davalı ise düğünde takılan ziynet eşyalarının davacıda kaldığını, evden ayrılırken davacının ziynet eşyalarını üzerinde götürdüğünü savunmuş, dinlettiği tanıklar da davalının ziynet eşyalarını evden ayrılırken yanında götürdüğünü beyan etmişlerdir. Her iki tarafın dinlettiği tanıklar da görgüye dayalı, somut beyanda bulunmuşlardır. Bu durumda hayatın olağan akışına aykırı iddiada bulunan davacı ziynet eşyalarının düğün günü güvenlik gerekçesiyle davalı yanda kaldığını ispat yükü altında olup, davacı mevcut delil durumu itibariyle iddiasını ispat edememiştir....

      Bunun sonucu olarak, normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve götürülmesine engel olunduğunu, ya da evde kaldığını kadının ispatlaması gerekir. Kural olarak, evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun kadına bağışlanmış sayılır. Dava konusu kadına ait altınlar koca tarafından bozdurulup değişik amaçlarla kullanmış olabilir. Çeşitli sebeplerle (evin ihtiyaçları, düğün borçları, balayı, kişisel harcamalar vs.) koca tarafından bozdurulan bu altınların karşılığının hibe edilmediği müddetçe kadına iadesi zorunludur. Ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur....

        Davacı kadının kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu ispat edememiştir.Davacı eş ailenin ortak giderleri için malvarlığından rızasıyla yaptığı katkıyı geri isteyemez. Davacının bu katkıyı kendisine ait ziynet eşyalarını bozdurarak yapmış olması sonucu değiştirmez. Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesinin somut olayda uygulanmamasını gerektirecek bir hukuki gerekçede yoktur.Bu sebeple temyize konu hükmün ziynet eşyalarına ilişkin bölümü yönünden bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

          Davacı kadın kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu veya davalıda kaldığını ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu veya davalı da kaldığını ispat edememiştir. Davacı eş ailenin ortak giderleri için malvarlığından rızasıyla yaptığı katkıyı geri isteyemez. Davacının bu katkıyı kendisine ait ziynet eşyalarını bozdurarak yapmış olması sonucu değiştirmez. Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesinin somut olayda uygulanmamasını gerektirecek bir hukuki gerekçede yoktur. Bu sebeple davalının ziynet eşyalarına ilişkin temyiz talebinin kabulü ile hükmün ziynet eşyalarına ilişkin bölümünün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

            Davacı kadın kendisine ait ziynet eşyalarının rızası dışında ve iade şartıyla elinden alınıp bozdurulduğunu veya davalıda kaldığını ispat etmesi gerekir. Davacı da kendisine ait olan ve kural olarak kendisinde bulunması gereken ziynet eşyalarının rızası dışında veya iade şartıyla davalı tarafından elinden alınıp bozdurulduğunu veya davalı da kaldığını ispat edememiştir. Davacı eş ailenin ortak giderleri için malvarlığından rızasıyla yaptığı katkıyı geri isteyemez. Davacının bu katkıyı kendisine ait ziynet eşyalarını bozdurarak yapmış olması sonucu değiştirmez. Türk Medeni Kanununun 186/3. maddesinin somut olayda uygulanmamasını gerektirecek bir hukuki gerekçede yoktur. Bu sebeple davalının ziynet eşyalarına ilişkin temyiz talebinin kabulü ile hükmün ziynet eşyalarına ilişkin bölümünün bozulması gerektiğini düşündüğüm için sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

              Davacı-karşı davalı kadın tarafından ziynet eşyalarının aynen iadesi talep edildiğine göre, talep edilen ziynet eşyalarının değeri üzerinden Harçlar Kanunu 30-32. maddesi gereğince eksik olan nispi peşin harç tamamlattırılmadan, eksik harçla yargılamaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. ,,,/... 4-Davacı-karşı davalı kadın tarafından açılan davanın reddine karar verildiği halde, davada kendisini vekille temsil ettiren davalı-karşı davacı erkek yararına karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

                ile davalı ... aralarındaki ziynet alacağı davasına dair ... 5....

                  Davalı vekili, evlilik sürecinde davacının muvafakati ile düğün ve diğer borçlar için 1 adet ikili burma bilezik ile 11 adet çeyrek altının bozdurulduğunu, davacının bunları talep etmesinin yasal olmadığını, bileziklerin üçlü burma değil ikili burma olduğunu, diğer ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, belirtilen çeyiz eşyalarının bir kısmının kendisinde olup teslime hazır oluklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                    uygun olduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulüne, bilirkişi tarafından tespit edilen dava konusu ziynet eşyalarının toplam değeri olan 48.310,00....

                    UYAP Entegrasyonu