Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; ''Davanın; vekalet ilişkisi kapsamında davalıya gönderildiği iddia edilen paranın, davalının (vekilin) görevini gereği gibi yerine getirmemiş olmasından dolayı iadesi istemine ilişkin olup; davacının, dava dilekçesinde, kendi adına taşınmaz alımı başvurusu yapmak üzere davalıya vekalet verdiğini ancak davalının taşınmaz alımı için gönderilen parayı kendisi için kullandığını belirterek gönderilen paranın davalıdan tahsilini istediği, davacının, dava dilekçesindeki bu iddiasını 25.06.2021 tarihli ön inceleme duruşmasında tekrarladığı, ancak davacı tarafın daha sonra verdiği 08.11.2021 tarihli dilekçesinde ve 09.11.2021 tarihli karar duruşmasında dava konusu paranın düğün yapılacağı inancıyla davalıya gönderilen mutad dışı hediyeler olduğunu, nişanın bozulması nedeniyle nişan hediyesi olarak gönderilen paranın iadesinin gerektiğini belirterek iddialarını (maddi vakıları) değiştirdiği, 6100 Sayılı HMK'nın...
Davacı, kızı ile davalı arasında nişan yaptıklarını ve imam nikahı yaparak düğün tarihi yakın olması nedeniyle kızının davalının yanında kalmaya başladığını, ancak iki ay aile hayatı sürmelerinin ardından kızının evden gönderildiğini, nişanda takılan bilezik ve diğer takılar alıkonulduğundan, nişanda takılan takıların ve çeyizin iadesi ile fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak ..TL maddi,..TL manevi tazminat istemiştir. 4787 sayılı .. 4/1. maddesi gereğince, 4721 sayılı .. doğan dava ve işlere aile mahkemesinde bakılır. Eldeki davada, davacının nişanın bozulması nedeniyle davalı tarafından alıkonulan ziynet eşyasının iade edilmediği öne sürülerek ziynet eşyalarının iadesi ve tazminat istenmiş olup esasen taraflar gayri meşru olarak fiilen birlikte yaşamaya başlamış ve bu birliktelik iki ay kadar sürerek ayrılmışlardır. Eldeki uyuşmazlığın konusu .. içerisinde yer almamaktadır. Bu nedenle davaya aile mahkemesinde değil, genel mahkemede bakılması gerekir....
Davacı, davalı ile düğün yaparak gayriresmi olarak evlendiklerini, aradan geçen sürede davalının resmi nikah yapmadığı gibi başka biri ile evli olup çocuğu bulunduğunu öğrendiğini, kendisini evden kovduğunu, evlilik vaadi ile kandırıp kızlığının bozulması nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemi ile birlikte çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen, olmazsa bedellerinin tazmini isteminde bulunmuştur. Bir kişinin fiziki, sosyal ve duygusal kişilik değerlerine iradesi dışı saldırma sonucu meydana gelen eksilme ve kayıplar manevi zararı oluşturur. Bu tür kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse, manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir. Yasalarımız manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nişan bozulması, evlenmenin feshi, babalığın benimsenmemesi, bedensel zarar ve öldürmedir....
Davalı; davayı kabul etmediklerini, taşınmazın nişan hediyesi olarak verildiği iddiasının doğru olmadığını, bedelinin ödenmek suretiyle tapudan devralındığını, tarafların komşu olduklarını, davacının 2/b den aldığı arazilerin bedelini ödeyemediği için bu yeri 2014 yılında satışa çıkardığını, babasına da teklif ettiğini, babasının daha önce iki oğluna arazi satın aldığından bu yeri kızı için satın almak üzere aralarında anlaşma yapıldığını, bu dönemde taraflar arasında nişan ilişkisinin henüz bulunmadığını, anlaşmanın 2014 yılı yaz ayları içinde olduğunu, Eylül 2014 tarihinde ise nişan olduğunu, bu arada satış bedelinin tamamını davacıya ödeyip kızı adına tapuda devir işleminin gerçekleştiğini, tapu işleminin 2014 yılı Aralık ayında gerçekleştiğini, ancak davacının evde oturduğu için araziyi kendilerine teslim etmediğini, arada da nişanlılık ilişkisi olduğu için başlangıçta ses etmediklerini, nişanı davacının oğlunun bozduğunu, müdahalenin meni davasını açtıklarını, bu davanın 3....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2021 NUMARASI : 2021/494 ESAS 2021/1796 KARAR DAVA KONUSU : Tazminat (Nişanın Bozulması Nedeniyle Tazminat Ve Hediyelerin Geri Verilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; nişan hediyelerinin davalıdan alınarak müvekkiline aynen iadesine, bu mümkün olmazsa ödeme tarihindeki bedellerinin tespit edilerek müvekkiline ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, bu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, ayrıca müvekkilinin adresinin Koçyazı Mah....
.” - 120. maddesinde "Nişanlılardan biri haklı bir sebep olmaksızın nişanı bozduğu veya nişan taraflardan birine yükletilebilen bir sebeple bozulduğu takdirde; kusuru olan taraf, diğerine dürüstlük kuralları çerçevesinde ve evlenme amacıyla yaptığı harcamalar ve katlandığı maddi fedakarlıklar karşılığında uygun bir tazminat vermekle yükümlüdür. Aynı kural nişan giderleri hakkında da uygulanır.” - 121. maddesinde “Nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir.” hükümlerine yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeler karşısında 4721 sayılı TMK'nın ikinci kitabında düzenlenen 120 ve 121. maddelerle ilgili uyuşmazlığın aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 06/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2014 NUMARASI : 2012/769-2014/92 Taraflar arasındaki tazminat (nişan bozulması) davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen 27.02.2015 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av. Y.. E.. geldi. Karşı taraf davalı adına gelen olmadı....
DAVA KONUSU : Tazminat KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mustafa Arif Kaya ile davalı T5 08/12/2018 tarihinde yapılan törenle nişanlandıklarını, ancak taraflar arasındaki anlaşmazlık nedeniyle nişanlılığın 27/07/2019 tarihinde son bulduğunu, gerek nişan töreni yapılırken gerekse nişanlılık döneminde Mustafa Arif Kaya'nın babası olan müvekkili T1 dilekçede listesini sunmuş oldukları eşyaları nişan hediyesi olarak davalı T5 verdiklerini, dava konusu hediyelerin müvekkilinin ekonomik ve sosyal konumu itibariyle alışılmışın dışında hediyeler olduğunu, bu durumun 4721 sayılı TMK'nın 122.maddesine göre.. hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa sebepsiz genginleşme hükümleri uygulanır, hükmü gereğince müvekkilinin bu davayı açma zaruretinin hasıl olduğunu, nişan fotoğrafları ve tanık beyanları ile bu durumun sabit olduğunu, iş bu davaya konu nişan hediyeleri olarak...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Nişan Bozulması Nedeni ile Tapu İptali ve Tescil Olmadığı Takdirde Bedelinin İadesi - Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından erkeğin kabul edilen nişanın bozulması nedeniyle tapu iptali ve tescil davasına yönelik asıl dava ile kendisinin reddedilen nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacının reddedilen nişanın bozulması nedeniyle manevi tazminat davası yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; 6100 sayılı HMK'nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca "Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dahil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar" temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun'un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz...
Kural olarak nişanın bozulması yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 121) Nişanın bozulmasından dolayı davacı lehine manevi tazminata hükmedilebilmesi için, nişanın haksız olarak bozulmasının yanında, davacının kişilik haklarının da ihlal edilmiş olması gerekir. Nişanın bozulması, doğal olarak taraflarda değişik şiddet ve ölçülerde de olsa üzüntü yaratır ve menfaat ihlaline neden olur. Ancak sırf, nişanın bozulmasından dolayı duyulan üzüntü ve hayal kırıklığına uğranılmış olması manevi tazminata hükmedilmesi için yeterli değildir. Doğal olan üzüntü ve menfaat ihlali manevi tazminata esas alınmaz. Zira, manevi tazminata karar verilebilmesi için istemde bulunan nişanlının kişisel haklarının fahiş olarak zarara uğramış olması gerekir. Bu fahiş zararın somut olay ve nedenlere dayanılarak ispat edilmesi gerekir....