Ancak; Sanığın aşamalardaki beyanlarında atılı suçu kabul etmemesi, taraflar arasında nişanlarının bozulması ve nişan hediyelerinin iadesi nedeniyle dava ve husumet bulunması, katılanın kovuşturma evresinde sanığın kendisini kantinde görüp koşarak yanına geldiğini ve iddia edilen tehdit sözlerini söylediğini beyan etmesine rağmen soruşturma evresinde sanığın, kendi aracından inmekte olduğu sırada kendisine dönerek iddianamedeki sözleri söylediğini beyan etmesi ve bu nedenle beyanları arasında çelişkilerin bulunması, yine tanık ...'ün katılanın kardeşi olması ve taraflarla akrabalığı bulunmayan tanık Mehmet Ali Adıgüzel'in sanığın lehine beyanda bulunması karşısında, mahkemece katılanın ve tanık ...'...
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, nişanın haksız yere bozulması sebebine dayanan manevi tazminat ve evlilik birliğinde oturacakları ev için alınan eşya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Aile Mahkemesince, davanın haksız fiile dayalı tazminat istemine dayalı olduğu ve Aile Hukukunu ilgilendirmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın nişanın sona ermesi nedeniyle hediyelerin iadesine ilişkin olduğu, bu nedenle Aile Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : Beraat Dolandırıcılık suçundan sanıkların beraatine ilişkin hükümler, o yer Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanıklardan ...’ın katılanın oğlunun evlenebilmesi için sanık ...’la görüştüğü, sanık ...’ın kız kardeşi ile nişanlanmasına aracı oldukları, katılanın düğüne hazırlık masrafı ve gelin kıza hediyeler, yol masrafı, adı altında sanıklara para verdiği, düğüne yakın bir tarihte evlenecek kızın, katılanın oğlu Cavit'le evlenmekten vazgeçtiği, katılanın sanıklara vermiş oldukları para ve hediyelerin, yapılan masrafların sanıklar tarafından nişan ve düğünün bozulması nedeniyle iade edilmediği, sanık ...’ın başka bir kız bulduğunu söylediğini, ancak bu kızın Adana da olması nedeniyle Adana’ya gittikleri, burada kızla anlaştıkları, daha sonra buradan ayrılarak Sivaslı ya geldikleri, ancak sanık ...’ın kızı Sivaslı ya getirmediği, bu şekilde sanıkların...
Aile Mahkemesi TARİHİ : 26/02/2015 NUMARASI : 2014/526-2015/108 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm asıl dava yönünden nişan bozma nedeniyle hediyelerin iadesi, olmadığında bedellerinin tahsili, karşı dava yönünden nişan bozma nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, inceleme görevinin Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı işbölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine ait olduğu düşünülmektedir. Ne var ki, Yargıtay Kanunu'nda 6644 sayılı kanunla yapılan ve 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik gereğince dosyanın bu Daireye değil, işbölümü uyuşmazlıklarını çözmekle görevli Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na gönderilmesi gerekmiştir....
Asliye Hukuk ve Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 08.12.2004 günlü dilekçesinde nişan bozmasından kaynaklanan manevi tazminat talep etmiştir. T.M.Y.'nın 118-123. maddelerinde nişanlanma ve nişan bozulmasının sonuçları düzenlenmiştir. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri Kuruluş Yasasının 4. maddesine göre 4721 Sayılı T.M.Y.'nın 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitapta yeralan işlere ilişkin davaların aile mahkemesinde görüleceği yasa hükmü karşısında T.M.Y.'nın 2. kitabında yer alan uyuşmazlığının aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Gebze Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 19/06/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı 18.04.2002 günlü dilekçesinde nişan bozmasından dolayı maddi ve manevi tazminat talep etmiştir. T.M.Y.'nın 118-123. maddelerinde nişanlanma ve nişan bozulmasının sonuçları düzenlenmiştir. 4787 Sayılı Aile Mahkemeleri Kuruluş Yasasının 4. maddesine göre 4721 Sayılı T.M.Y.'nın 3. kısmı hariç olmak üzere 2. kitapta yeralan işlere ilişkin davaların aile mahkemesinde görüleceği yasa hükmü karşısında T.M.Y.'nın 2. kitabında yer alan uyuşmazlığının aile mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Zonguldak Aile Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 12/05/2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2015 NUMARASI : 2014/747-2015/142 Taraflar arasındaki nişanın bozulması nedeniyle maddi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın yetkisizlik nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, nişan bozulması nedeniyle uğranılan maddi zararın tazmini talebine ilişkindir. Davalı tarafından süresinde yetki itirazında bulunulmuş, mahkemece yapılan yargılama neticesinde yetki itirazının kabulüne; davalı vekille temsil olunduğundan 1.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nüfus Kaydının Düzeltilmesi-Nafaka-Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık nüfus kaydının düzeltilmesi, iştirak nafakası ve nişan bozmadan kaynaklanan hediyelerin iadesi istemine ilişkin olup, mahkemece nüfus kaydının düzeltilmesi davasının konusuz kaldığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, iştirak nafakası ve alacak davası kabul edilmiştir. Hüküm davalı tarafından iştirak nafakası ve nişan bozmadan kaynaklanan hediyelerin iadesi talebi yönünden temyiz edilmekle inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 3. Hukuk Dairesine aittir. Ancak Yargıtay 3....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca sunulu ihtarnamede de açıkça görüldüğü üzere işbu ihtarnamenin 20.11.2020 tarihli olduğunu, davacı yanın oğlunun belirtilen tarihlerde yani yaklaşık 1 sene önce de nişan hazırlıkları içerisinde olduğunu, davaya konu ihtiyaç nedeniyle tahliye isteminin gerekçesinin de davacı yanın oğlunun nişan hazırlıkları olduğunu, duruşmada davacı yandan, davacı yanın oğlunun halen nişanlanıp nişanlanmadığının sorulduğunun ve davacı yanca nişan merasiminin henüz gerçekleştirilmediğinin beyan edildiğini, davacı yanın oğlunun yaklaşık bir senedir yalnızca nişan hazırlığı içinde olduğu hususu dolayısı ile eldeki davanın açılış tarihinde halen nişanlamadığının ortada olduğunu, davaya konu konut ihtiyacının gerçek, samimi ve zorunlu olmadığının açık olduğunu, henüz doğmamış belki de hiç doğmayacak bir ihtiyaç için dava açıldığını, ayrıca davacının taşınmazı satın aldıktan sonra müvekkilini ve yakınlarını arayarak taşınmazı satacağını ve tahliye etmelerini...
Ancak, davalının nişanda takılan ziynetlerin davacıdan alındığına yönelik ikrarı ve tanık sıfatıyla dinlenen davalının kız kardeşi Özge Kaya’nın “nişan töreninde davacıya takılan iki adet bileziğin nişandan sonra davacıdan alındığı”na yönelik beyanı ve taraflar arasında görülen ve kesinleşen ... 2. Aile mahkeme’sinin 2011/349 E, 2012/606 K. Sayılı boşanma ilamında “ nişan töreni sırasında davacıya takılan takıların davalı ve davalının ailesi tarafından kendisinden alındığı bu nedenle taraflar arasında tartışma yaşandığı”na yönelik gerekçesi de birlikte değerlendirildiğinde nişanda takılan ziynetlerin davacıdan alındığı ve iade edilmediği anlaşılmıştır....