WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; taşınmazın parasının müvekkilinin babası tarafından verildiğini, bu nedenle davacının katılma alacağı olmadığını, evin tadilatı için gerekli masrafların da müvekkilinin babası tarafından karşılandığını, evin gerçek sahibinin müvekkilinin babası olduğunu, taşınmazın 43.000,00 TL'ye satın alındığını belirterek kararın bozulması talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, ziynet eşyalarının davacının evden ayrılırken alıp almadığı, ziynet eşyalarının kimde kaldığı ve bu hususun ispatı noktasında toplanmaktadır. Dava, ziynet eşyalarının aynen, mümkün olmaması halinde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 2....

    Davalı erkek tarafından ziynet eşyalarının bir kısmının emaneten alınması nedeniyle düğünden sonra iade edildiği, diğer ziynet eşyalarının da kadın tarafından baba evine dönerken yanında götürüldüğü iddia edilmiş olup, emanet alındığı beyan edilen ziynet eşyalarının davacının bilgi ve rızası ile emaneten alındığı ve onun bilgi ve rızası ile geri verildiğinin davalı tarafça ispat edilemediği, diğer ziynet eşyalarının ise iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığı hususunun da davalı erkek tarafından iddia ve ispat edilemediği, bu durumda davalı erkeğin ziynet eşyalarını iade ile yükümlü olduğu hususunda tereddüt yoktur. İadesi gerekir ziynet eşyalarının miktar ve niteliklerinin tespiti hususunda ise; Davacı kadın tarafından düğünde takıldığı iddia edilen 131 çeyrek altın, 5 yarım altın ve 20'şer gram 13 bileziğin aynen iadesi, aynen iadenin mümkün olmaması halinde yasal faizi ile birlikte bedeli talep edilmiştir....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çeyiz eşyalarının bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, tarafların oturduğu evin tenha sayılabilecek bir sokak içerisinde olması, miktar olarak oldukça fazla olan takı ve ziynetlerin muhafazasının zor olacağı düşünülerek koruma amaçlı olarak dava konusu ziynet eşyalarının düğünden kısa bir süre sonra davalının da çalıştığı davalının babasına ait sarraf dükkanına götürüldüğünü, ancak davalının birlikte çalıştığı babasının yanından ayrılıp bir başka yerde çalışmaya başlamasından sonra davacı ile davalının birlikte oldukları bir sırada kendilerine ziynet eşyalarının teslim edildiğini, o tarihten sonra dava konusu ziynet eşyalarının müşterek hanede muhafaza edildiğini, evde olan bu ziynet eşyalarının davacı tarafından annesi ile köye giderken beraberinde götürüldüğünü, dava konusu ziynet eşyalarının müvekkili davalıda kalmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....

      Bu durumda davalı, senette belirtilen çeyiz ve ziynet eşyalarının getirilmediğini ya da davacıya geri verildiğini yazılı belge ile kanıtlamakla yükümlü olup, davalı tarafından yazılı belge sunulamadığına göre delil listesinde "her türlü yasal delil" demekle yemin deliline de dayandığından davalıya davacıya yemin teklif etme hakkı olduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmadığı gibi kabulüne karar verilen çeyiz eşyalarının davacının talebi doğrultusunda bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline karar verilmesi gerekirken, çeyiz eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin kararın kesinleşme tarihinden itibaren yasal faiziyle ödenmesine karar verilmesi de doğru değildir.” gerekçesi ile bozulmuştur....

        Ziynet eşyalarının aynen iadesine karar verilirken, hüküm fıkrası açık olmalı, duraksama yaratmamalı, hükümde aynen iadesine karar verilen ziynetlerin cins, nitelik, miktar ve değerleri ayrı ayrı gösterilmelidir. Buna göre mahkemece; hüküm altına alınan ziynet eşyalarının cins, nitelik, miktar ve değerlerinin hükümde ayrı ayrı gösterilmesi ve taraflara yüklenen borç ile tanınan hakların infazda güçlük çıkarmayacak biçimde belirtilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu "19.02.2014 tarihli bilirkişi raporu ile belirlenen ziynet eşyalarının davacıya aynen iadesine, mümkün olmadığı taktirde 19.02.2014 tarihli bilirkişi raporunda belirlenen 5.297,96 TL bedelin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine;" şeklinde HMK'nın 297. maddesine aykırı hüküm tesisi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle taraflar yararına bozulmasına karar verilmiştir....

          Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları kim tarafından takılırsa takılsın, aksine bir anlaşma bulunmadıkça kadına bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu eşyaların iade edilmemek üzere kocaya verildiği, kadının isteği ve onayı ile bozdurulup müşterek ihtiyaçlar için harcandığı hususu davalı tarafça kanıtlandığı takdirde, koca bu eşyaları iadeden kurtulur. Davacı kadın, dava konusu edilen ziynet eşyalarının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı koca ise ziynet eşyalarının bir kısımının evin ihtiyaçları ve davacının eğitimi için bozdurulduğunu savunmuştur....

            Mahkemece; şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına, ispat edilemeyen ziynet alacağı davasının ise reddine dair verilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiş ve Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 08.07.2013 günlü ve 2013/11494 E. 19341 K. sayılı ilamı ile; (... 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadına düğünde hediye olarak takılan ziynet eşyalarının düğünden hemen sonra elinden alındığı ve davacı-davalı koca tarafından iade edilmediği toplanan delillerle kanıtlanmıştır. Ziynet eşyalarına yönelik talebin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir...) Gerekçesiyle bozulmuştur....

              Diğer taraftan mahkemece ziynet eşyalarına ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verilmiş ise de davacı tanıkları tarafından ziynet eşyalarının davacının kayınvalidesinin kasasında kaldığını beyan etmelerine karşı davalı tanığı, davacı tarafından götürüldüğünü bildirmiştir. Mahkemece davacı tanıklarının ziynet eşyalarının davacının kayınvalidesine ait kasada bulunduğu yönündeki bilgilerinin görgüye bağlı olup olmadığı veya hangi nedenlere bağlı olduğu açıklattırılarak, oluşacak kanaate göre karar verilmesi gerekirken sadece CD incelemesine dayanılarak ziynet eşyaları hakkındaki davanın kısmen kabulüne karar verilmesi de doğru görülmemiştir..." gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulmuş ve davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir....

                Davacı kadın vekili 06.11.2013 havale tarihli dilekçesinde talep ettiği ziynet eşyalarının bedelini 15.474 TL olarak belirtmiştir. Mahkemece 16.182,00 TL. ziynet alacağının davalıdan alınarak davacıya verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma kapsamı dışınka kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise, yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.10.2015(Çrş.)...

                  ’ yönündeki beyanı da dikkate alındığında davacının bozdurulan ziynet eşyaları ile davacı uhdesinde bulunduğu belirtilen ziynet eşyalarının mahkemece net bir şekilde belirlenmesi suretiyle davacı uhdesinde bulunan ziynet eşyaları yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken ,çeyiz senedindeki tüm ziynet eşyaları yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Davaya konu edilen ev eşyaları yönünden yapılan incelemede ise,mahkemece her ne kadar çeyiz senedinde yazılı ev eşyaları yönünden tarafların yaklaşık 10 yıl süre ile evli kalıp boşanmalarının da tarafların memur olmaları nedeniyle bir çok tayinden sonra gerçekleşmesi, kullandıkları eşyaların kullanım süresi, tayin nedeniyle hasar görme ihtimali ve boşanma anındaki muhtemel durumlar da gözönünde bulundurularak ve bu eşyaların doğrudan davalı tarafından alınıp götürüldüğü de kanıtlanamadığından ev eşyaları yönünden açılan davanın reddine karar verilmiş ise de; davalının cevap dilekçesinde söz konusu ev eşyalarını...

                    UYAP Entegrasyonu