Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eğitimine devam eden reşit birey, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise; anne ve babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Ne var ki, bunu vermekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi asıldır. Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Tarafların gerçekleşen ekonomik ve sosyal durumları, nafakanın niteliği, özellikle davacının öğrenci olması ve TMK'nın 4. maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesi de nazara alındığında, takdir edilen nafaka tutarı az bulunmuştur....

DAVA KONUSU : Yardım Nafakası KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı dava dilekçesinde özetle; aylık 1.500,00 TL yardım nafakasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile; dava tarihinden itibaren aylık 1.500,00TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir....

in dava tarihi itibariyle reşit olduğu gözetilmek suretiyle yardım nafakası olduğun dikkate alınarak hüküm tesisi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verildikten sonra verilen 14.07.2017 tarihli son kararında; davanın kısmen kabulü ile davacı kadın için hükmedilen yoksulluk nafakasının dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 100,00 TL arttırılarak 320,00 TL'ye yükseltilmesine, davacı ... için, dava tarihinden geçerli olmak üzere aylık 500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; yoksulluk nafakası artırım ve yardım nafakası istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki yardım nafakası davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı, davalının babası olduğunu, halen üniversite eğitimine devam ettiğini ileri sürerek aylık 1.500.00 TL yardım nafakasının tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının yardıma ihtiyacı olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Akşehir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/283 Esas 2010/118 Karar sayılı ilamı ile davacı kadın için yoksulluk nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verildiği, kararın kesinleştiği, davacının arttırılmasını talep edeceği bir yoksulluk nafakası ilamı bulunmadığı gerekçesiyle açılan davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; Açılan davanın kabulü yerine reddi kararını istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava, yoksulluk nafakasının arttırılması talebine ilişkindir....

      Taraflar arasında görülen tedbir nafakası -yardım nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dilekçesinde; davalı kocanın geçerli bir neden olmaksızın müşterek konutu terk ettiğini ve evlilik birliğinin gereklerini yerine getirmediğini, davacı ... ...’ın üniversitede, ... ... ...’ın ise lisede öğrenim gördüğünü belirterek davacı eş ... ve ... ... ... için ayrı ayrı aylık 200 YTL tedbir nafakasına, davacı ... ... için ise aylık 200 YTL yardım nafakasına karar verilmesi istenilmiştir....

        okul, yaşı, ihtiyaçları, davacının annesinin çalışmaması gelirinin bulunmaması, davacıya katkı yapmasının söz konusu olmaması da göz önüne alındığında hükmedilen yardım nafakası miktarının düşük belirlendiği aylık 10.000,00 TL yardım nafakasının dosya kapsamına, hakkaniyete ve nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına uygun olduğu değerlendirilerek davacının nafaka miktarına yönelik istinaf talebinin kısmen kabul edilerek anılan miktar yardım nafakası olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

        Davacı vekili, ıslah dilekçesinde özetle; davacı yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yardım nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile davacı yararına dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 400,00 TL yardım nafakasına hükmedilmiştir. Davacı vekili; adli yardım talepli istinaf dilekçesi ile; davacı yararına hükmedilen yardım nafakasının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı vekili; istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava, yardım nafakası talebine ilişkindir. Davacı vekilinin; hükmedilen yardım nafakası miktarına yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 336/3.maddesinde;kanun yollarına başvuru sırasında adli yardım talebinin bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya yapılacağı belirtilmiştir....

        Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nevi sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Eğitimine devam etmekte olan kişi kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise ana babasından öğrenimini tamamlayıncaya kadar yardım nafakası isteyebilir. Bunun için belirlenen nafakanın; davacının geçinmesi için yeterli, nafaka yükümlüsünün geliriyle orantılı olacak şekilde Medeni Kanun'un 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek takdir edilmesi gerekir ( Yargıtay 3. HD 01/07/2015 Tarih 2015/4152 E-2015/12151 K)....

        500,00 TL yoksulluk nafakası ile davalı Mehmet lehine bağlanan 400,00 TL yardım nafakasının kaldırılmasına karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise nafakaların düşürülmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu