WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, Arsin Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nin 2009/4 Esas, 2010/224 Karar sayılı kararı ile davacı için takdir edilen aylık 150,00 TL yoksulluk nafakasının 150,00 TL daha artırılarak aylık 300,00 TL'ye çıkartılmasına, müşterek çocuklar için takdir edilen aylık 75,00'er TL iştirak nafakasının 125,00'er TL daha artırılarak aylık 200,00'er TL'ye çıkartılmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının yerinde bulunmadığından reddi gerekir. 2) Davalının yoksulluk nafakasının artırımı talepli davaya yönelik temyiz itirazı yönünden; ../.. -2- Dava,yoksulluk nafakasının artırımı istemine ilişkindir....

    Yardım nafakası, aile bireylerini yoksulluk ve düşkünlükten kurtarmaya ilişkin bir nev'i sosyal yardımlaşma olup ahlak kuralları ile geleneklerin zorunlu kıldığı bir ödevdir. Yardım nafakası isteyenin kusuru ile yardıma muhtaç duruma düşmüş olması, yükümlüyü borcundan kurtarmamaktadır. Aile bağlarının herhangi bir nedenle zayıflamış olması da yükümlülüğü ortadan kaldıran bir neden olarak düzenlenmemiştir. Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Somut olayda; eğitimine devam eden ve kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun olan davacı Yiğit Efe'nin üst soyu olan davalı babasından yardım nafakası isteyebileceğinin kabulü gerekir. Yardım nafakasının miktarı takdir edilirken bunu ödemekle yükümlü tutulacak kişilerin geçim sıkıntısına düşürülmemesi gerekir....

    uygun olduğu değerlendirilerek davacının istinaf başvurusu kabul edilmiş, anılan miktar yardım nafakası olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    uygun olduğu değerlendirilerek davacının istinaf başvurusu kabul edilmiş, anılan miktar yardım nafakası olarak belirlenmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

    katlanma yükümlüğünün olduğu, dolayısıyla davacının davalıdan yardım nafakası istemekte haklı olduğu, ancak babanın gelir durumu, çocuğun ihtiyaçları dikkate alındığından takdir edilen yardım nafakasının az olduğu anlaşılmıştır....

    katlanma yükümlüğünün olduğu, dolayısıyla davacının davalıdan yardım nafakası istemekte haklı olduğu, ancak babanın gelir durumu, çocuğun ihtiyaçları dikkate alındığından takdir edilen yardım nafakasının az olduğu anlaşılmıştır....

    Mahkemece yapılan yargılama sonunda, "Davacının yardım nafakasının arttırılması isteğine ilişkin davasının kısmen kabulü ile, İstanbul 4..Aile Mahkemesince 2017/209 esas, 2017/813 karar sayılı ilamı ile hükmedilen 300 TL yardım nafakasının dava tarihi itibariyle 200 TL arttırılarak dava tarihinden itibaren aylık 500 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının arttırım oranı uygulanması talebinin reddine, davacının fazlaya dair taleplerinin reddine " karar verilmiş, karara karşı davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nın 341/2 "Miktar veya değeri 5,880,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. (Ek cümle: 24/11/2016- 6763/41 md.) " uyarınca hüküm, kabul edilen yıllık nafaka artış miktarı itibariyle kesin nitelikte olduğundan istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Bu nedenlerle kanun koyucu, yardım nafakasını kişinin ve toplumun vicdanına bırakmamış, kanuni bir ödev olarak düzenlemiştir. Kişi, kendi emek ve geliriyle yaşamını sürdürmekten yoksun ise anılan yasa maddesinde sayılan kişilerden yardım nafakası isteyebilir. Yardım nafakası takdir edilirken, yardıma muhtaç olana bakmakla yükümlü diğer kişilerin de gelir durumu araştırılmalıdır. TMK da belirtildiği üzere yardım edilmediği takdirde ilgili şahsın yoksulluğa düşecek olması da ön şartlardan biridir. Bu doğrultuda TMK. 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi de gözetilerek yardım nafakasının takdir edilmesi gerekir. Aynı sırada birden fazla nafaka yükümlüsü varsa, ödenecek olan nafaka miktarı ödeme güçleri oranında paylaştırılır....

    Dava; yardım nafakası talebine ilişkindir....

    Ancak, mahkemece; hükmedilen iştirak nafakasının küçüğün reşit olduğu tarihten itibaren yardım nafakası olarak devamına da karar verilmiştir. Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamalarına göre; ergin olan çocuk iştirak nafakası isteyemez. Koşulları varsa TMK'nun 328/2 ve 364.maddeleri gereğince yardım nafakası davası açabilir. Çocuk ergin olduğu halde eğitimi devam ediyorsa, ana ve babanın, eğitimi sona erinceye kadar çocuğa bakım yükümlülüğü(TMK'nun 328/2.mad.), ergin olan çocuk tarafından açılmış bir nafaka davası varsa dikkate alınır. Ergin olan çocuk tarafından harcı yatırılarak açılmış bir nafaka davası bulunmamaktadır. Bu nedenle, müşterek çocuk Adalet için yardım nafakası takdir edilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

      UYAP Entegrasyonu